Karaayvaz’dan gövde gösterisi

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 2015-2019 Dönemi Rektör adayı Prof. Dr. Muammer Karaayvaz, Şubat ayında yapılacak rektörlük seçimleri öncesinde düzenlediği basın toplantısında üniversitenin geleceği ile ilgili düşündüğü proje ve çalışmaları kamuoyuna tanıttı. Truva Oteli`nde düzenlenen basın toplantısında Karaayvaz`a bir çok öğretim üyesi de destek verdi.

1281
 
 
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi`nde, Şubat ayında yapılacak rektörlük seçimleri öncesi Rektör adayı Prof. Dr. Muammer Karaayvaz, projelerini ve yol haritasını kamuoyuna açıkladı. Toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Karaayvaz, ÇOMÜ`de yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi için elinden geleni yapacağını belirterek; “Biz bu dönemde mağdur olmuş arkadaşlarımızı ve onuru kırılmış tüm öğretim üyesi ile üniversitede çalışan personel arkadaşlarımızın onurlarının tamir edilmesi için çalışacağız. En çok mağduriyete uğrayanlardan başlayarak hak mağduriyetlerini gidermeye çalışacağız” dedi.
 
 
“En önemli yatırımı insana yapacağız”
Üniversitede en önemli ve öncelikli projesinin, akademik ve idari personelin gönlünü kazanmak ve onların üretim gücünü üniversitenin büyümesine yöneltmek olacağını ifade eden Karaayvaz, en önemli yatırımı insana yapacaklarını ifade ederek; “Yüksek öğretimin hızlı gelişen ve değişen dinamik yapısı, yeni sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sorunlarla baş edebilmenin yolu; çevresini dinleyen, sorumlulukları paylaşan, yetkilerini doğru şekilde dağıtabilmeyi başaran, personelinin değer yargılarını ve yaşamdan beklentilerini bilen, birlikte öğrenen, sorunları krize dönüşmeden gören ve çözüm reflekslerini ortaya koyan, ekip ruhu ile çalışan liderlerin seçilmesinden geçmektedir. "Sorunu hep birlikte en hızlı ve en doğru şekilde nasıl çözebiliriz?" anlayışım öne çıkaran ve sorunları böyle ele alan, katılımcı, pozitif düşünen, öngörülü davranmayan, ama önünü gören, bir yönetim anlayışı uygulayacağız. Öncelikle belirtmeliyim ki bizim dönemimiz, üniversite içinde öğretim elamam, memur, öğrenci; üniversite dışında, şehir dinamikleriyle olan ilişkilerin normalleşmesi ve restorasyonu dönemi olacaktır. Çatışmalardan, baskılardan, ötekileştirmelerden doğan gönül kırıklıklarının ve gerilen ilişkilerin tamir edilmeye çalışıldığı bir süreç içine gireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bu vesile ile de bizim en önemli ve öncelikli projemiz, akademik ve idari personelimizin gönlünü kazanmak ve onların üretim gücünü üniversitemizin büyümesine yöneltmek olacaktır. Dolayısıyla en önemli yatırımı insana yapacağız” diye konuştu.
 
Karaayvaz ilkelerini açıkladı
“İlkeler, günlük hayatımızın oluşmasında bizi biz yapan, bize kimlik ve kişilik kazandıran unsurlardır” diyen Karaayvaz; “Bizi biz yapan unsurlardan bazı değerlerimizi günden güne kaybederken, kişi veya bir grubun ihtirasları çerçevesinde büyük resim görülememekte ve sıklıkla yersiz çatışmalar yaşanmakta veya yaratılmaktadır. Bunlar küskünlükler, ayrımcılıklar, ötekileştirmeler şeklinde görülmektedir. Üniversitemizde vakit geçirmeksizin, akademik moral değerler yamnda, etik değerler de her alanda özümsenerek yerleştirilecek ve bunlara uyum noktasında tavizsiz çalışma yapılacaktır. Rektörlüğümüz döneminde asla şu ilkelerden taviz verilmeyecektir; amaç ve misyona uymak, dürüstlük ve tarafsızlık, saygınlık ve güven, nezaket ve saygı, ayrımcılık yapmamak, saydamlık ve katılımcılık, kamu mallarını korumak, savurganlıktan kaçınmak, çıkar çatışmalarından kaçınmak, hesap verme sorumluluğu,imtiyazsız kamu hizmeti, doğruluk ve dürüstlük, halka hizmet bilinci, hizmet standartlarına uymak, hukuk ilkesinden hareketle, mahkeme kararlarının uygulanması ve özlük haklarının korunması. Bu ilkeler ışığında Etik Kurulun oluşumu, görev alanı, kapsamı, çalışma biçimi, akademik ve kurumsal özerkliğin yeşermesine katkıda bulunmak üzere, üniversite üst yönetiminin denetimini sağlayacak şekilde, yeniden düzenlenip işlevsel kılacaktır. Ayrıca hizmet alıcıların hizmetleri daha hızlı alabilmeleri için, hizmet standartları oluşturulacak ve çalışanların bu standartlara uymaları sağlanacaktır” şeklinde konuştu.
 
“Yönetim tarzımız `Kollektif Akıl` olacak”
Yönetim tarzının `Kollektif Akıl` olacağını kaydeden Karaayvaz; “Rektörlük görevimiz süresince, karar alma ve yönetim tarzımız kollektif akıl ve katılımcı anlayış üzerine kurulu olacaktır. "Ben yaptım oldu.", "Ben en iyisini yaparım.", "Personele rağmen personel için." yapılan uygulamalar asla benimsenmeyecektir. En alt birimden en üst birime kadar bütün sorunların tespiti ve çözüm yolları o birimlerin çalışanlarıyla görüşmeler yapılarak aranacakta. Bu şekilde kimse sorumluluktan kaçamayacağı gibi bana sorulmadı, fikrimiz alınmadı diye de yakınmada bulunamayacaktır” ifadelerini kullandı.
 
“MOBBİNG`e asla izin verilmeyecek”
Üniversitede son dönemde sıkça karşılaşılan ve üniversite sözüyle niteliksel olarak hiç de örtüşmeyen MOBBİNG`in hiçbir düzeyde ve türde, akademik ile idari personele uygulanmasına da asla izin verilmeyeceğinin altını çizen Karaayvaz şu şekilde konuştu: “Öğretim üyelerinin ve idari personelimizin düşünce, inanç vb. gibi temel insan haklarından kaynaklı haklarının kullanılmasının önündeki bütün engeller kaldırılacaktır. Gerek akademik gerekse idari personelin yaşam alanına, ne yönetimdekilerin ne de diğer kişi veya grupların karışmasına asla izin verilmeyecektir. Yaşam alanının kutsiyetine sonuna kadar inanıyoruz. Hiçbir kişinin veya grubun karalama, itibarsızlaştırma kampanyalarına itibar edilmeyecektir. Perde arkasında algı yönetimi oluşturulmasına ve bunun başarılı olmasına imkan verilmeyip konuyla ilgisi olanlarla konuşulacak ve çözüm yolları aranacaktır. Herhangi bir kişinin veya bir grubun bir başka kişi veya grup üzerinde baskı kurmasına müsamaha edilmeyecektir. Üniversitemizde son dönemde sıkça karşılaşır olduğumuz ve üniversite sözüyle niteliksel olarak hiç de örtüşmeyen MOBBİNG`in hiçbir düzeyde ve türde, akademik ile idari personele uygulanmasına da asla izin verilmeyecektir.”
 
“Hak mağduriyetlerini gidereceğiz”
Bir basın mensubunun `ÇOMÜ`de yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi noktasında neler yapacaksınız?` şeklindeki sorusunu da yanıtlayan Karaayvaz; “Biz bu dönemde mağdur olmuş arkadaşlarımızı ve onuru kırılmış tüm öğretim üyesi ile üniversitede çalışan personel arkadaşlarımızın onurlarının tamir edilmesi için çalışacağız. Aynı anda bütün hepsini belirli bir süre içerisinde yapabilmemiz mümkün değil. Bu zaman alacak. En çok mağduriyete uğrayanlardan başlayarak hak mağduriyetlerini gidermeye çalışacağız. Üniversitede hakkını alamamış hiç bir öğretim üyesi ve çalışan kalmadıktan sonra üniversitemizin de nitelik yönünden artması için kriterler konulmasına başlayacağız. Mağdur edenlerin ise yasal zeminde herhangi bir suçları var ise yine yasal zeminde aranacak” dedi.
Paylaş