Kapatılan beldeleri sevindiren kanun teklifi

CHP Çanakkale Milletevkili Ali Sarıbaş, on üç ilde büyükşehir belediyesi ve yirmi altı ilçe kurulması ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanunda değişiklik yapılması hakkında kanun teklifini TBMM`ye sundu.

1323
Aralarında CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş`ında bulunduğu CHP`li 7 milletvekili tarafından verilen kanun teklifinde; “MADDE 1- 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “belde belediyelerinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “(Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2012 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayım sonuçlarına göre nüfusu 2.000’in üstünde olanlar hariç)” ibaresi eklenmiştir. MADDE 2- 6360 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “2011 yılı” ibaresi “2012 yılı” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 2- Bu Kanun ilk mahalli idareler genel seçimlerinde yürürlüğe girer. MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür” ifadelerine yer verildi.
 
GEREKÇE
Kanun teklifinin gerekçesini de kamuoyuna açıklayan CHP`li vekiller; “Kanunla, büyükşehir belediyesine dönüştürülen yirmi dokuz ilde toplam 1023 belde belediyesi ile nüfusu 2.000’den az olan 559 belediyenin tüzel kişiliği sona erdirilmiştir. Bu kararla ilgili tüzel kişiliği sona erdirilip mahalleye dönüştürülen belediye sayısının toplamı 1582’ye ulaşırken, alınan bu kararla ilgili tüzel kişiliği sona eren belediye sınırları içerisinde yaşayan halkının görüşü alınmamış, halk oylaması yapılmamıştır. Bu zihniyetin demokrasi ile hiçbir alakası yoktur. Bu zihniyet emredici bir zihniyettir. Ayrıca; Ülkemizin 1992 yılında imzaladığı Avrupa Konseyi “Yerel Yönetimler Özerklik Şartı” hükümlerine aykırıdır. Dolayısı ile de “Anayasamızın 90. Madde” hükümlerine de aykırıdır. Bir çırpıda belediyelikten mahalleye dönüştürülen belde belediyelerinin içerisinde, dünyaca sayılı sörf koylarından birini içinde barındırın Çeşme-Alaçatı, 1889’dan beri belediye olan Ödemiş-Birgi, turizm cennetimiz, tarihi ve kültür hazinemiz Antalya-Side ve Belek, turizm beldemiz Mesudiye-Yeşilce beldelerimizin de içinde bulunduğu beldelerimizde, turizm bakımından ciddi aksamalara neden olacaktır. Kendisine has tarihsel, turistik, coğrafik özellikleri olan beldelerimizin tüzel kişiliğini ben yaptım oldu-bitti dayatmacası ile ortadan kaldırmanın hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Belde belediyelerini tasfiye ederek ortadan kaldırılması ile o beldenin sosyal, ekonomik ve kültürel dokusunu bozacak, kamu düzeninin sağlanması ve devlet hizmetlerinin etkin, koordineli ve eşgüdüm içinde yürütülmesi imkânını ortadan kaldıracaktır. Tüzel kişiliği sona erdirilen belediyelerde nüfusu 2.000 olarak göz önüne alınarak kapatmanın herhangi bir yasal dayanağı yoktur. Belediyelerin kuruluş eşiği 5.000 olmasına karşın, tüzel kişiliğinin sona erdirilmesinin 2.000’den az nüfus olarak belirlenmesinin dayanağı yoktur. Bu AKP Hükümetinin keyfi uygulamasıdır” dediler.
 
“Belediyelerin kapatılması haksızlıktır”
Kapatılan belediyelere haksızlık yapıldığını kaydeden CHP`li vekiller şu şekilde konuştu: “Her şeyden önce Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi gerçek anlamda bir nüfus sayımı değildir. 2011 yılında ilan edilen adrese dayalı nüfus sayımına göre nüfusu 2.000’in altında olduğu ilan edilen belediyeler ile 6360 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 06.12.2012 tarihinde kapatılacak belediyelerin adrese dayalı nüfus sayım sonucu aynı değildir. Kanunun yürürlüğe girdiği 06.12.2012 tarihinde yasayla kapatılan belediyelerin birçoğunun nüfusu 2.000 üzerine çıkmıştır. Ayrıca ilk Mahalli İdareler Gelen Seçimleri 2014 yılında yapılacaktır. Buna rağmen kapatılmış olması haksızlıktır. 2011 yılı sayım sonucunun esas alıp bir sene sonrasına, 2012 Aralık ayında buna göre yasanın yürürlüğe konulması hukuken önemli bir sorun teşkil etmektedir. Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi dinamik bir sistemdir. Bu sisteme göre insan sayısı dikkate alarak kapatılan belediyelerde yaşayan insanların yerel yönetim hakkının elinden alınması doğru olmadığı gibi hukuk devleti ilkesine de aykırıdır. Belediyelerin kapatılmasını tek başına nüfus sayısı ile değerlendirmek doğru değildir. Gelişmişlik düzeyi, ekonomik ve sosyal durumu ve turizm yönü gibi etkenlerin de dikkate alınması gerekirdi. Teklifimizle, on üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 Sayılı Yasa ile sınırları il mülki sınır kabul edilen Yirmi Dokuz büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde olup tüzel kişiliği sona eren belediyelerimiz ile Türkiye İstatistik Kurumunun 2011 Adrese Dayalı Nüfus tespiti sonucu yapılacak ilk Mahalli Genel seçimlerinde kapatılacak belediyelerin içerisinde nüfusu kanunun çıktığı tarih esas alındığında zaten 2.000’in üzerine çıktığı görülmektedir. Teklifimizle haksız ve hukuksuzluğa uğrayarak tüzel kişilikleri ortadan kaldırılan belediyelerimizin, tüzel kişiliklerini korumaları ile adaletin yerini bulacağı öngörülmüştür.”
Paylaş