Kadınların festivali, kadın arkadaşlarına adandı…

1529

 Türkiye’nin ilk kadın filmleri festivali olan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali 1998 yılından bu yana kadın sinema emekçilerinin görünürlüğüne dikkat çekerek toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmak amacıyla 20. yaşını 20 il ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde aynı gün yaptığı film gösterimleriyle ve çeşitli etkinliklerle kutladı. Çanakkale Kadın Dayanışması ve Çanakkale Belediyesi ile birlikte organize edilen Çanakkale Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, hafta sonu Halk Bahçesi’nde gerçekleştirildi. Açılışta bir konuşma yapan Çanakkale Kadın Dayanışması’ndan Güleda Erensoy, buruk bir açılış olduğunu ama yine de bu festivali gözaltında olan arkadaşları için yaptıklarını dile getirdi. Erensoy; “Çanakkale Kadın Dayanışması aslında bu festivale çok buruk başladı. Çünkü Kadın dayanışması içerisinde bulunan yedi arkadaşımızın bir kısmı tutuklu yargılanıyor olması, bir kısmının ise gözaltında olması. Yedi arkadaşımızdan beş tanesi, 18 mart döneminde hayır sürecini beraber yürüttüğümüz dönemde tam üç kere hakim karşısına çıkarılıp tekrar tekrar alındıkları bir süreçten geçti. Üçüncüsünde beş kadın arkadaşımızın tutuklu yargılanmasına karar verildi. Arkadaşlarımız iki aydır Çanakkale Kapalı cezaevindeydiler şimdi Şakran cezaevindeler.  Açıkçası arkadaşlarımızın tutuklanmaları karşısında şaşkınlık yaşadık, ama Türkiye’de baktığımız zaman tutuklanma süreçlerine şaşkınlık yaratacak koşulların dışına taştığını ve ülkede yaşayan yüzde 50’lik bir kesimin kolaylıkla terörist ilan edildiklerini gördük. Arkadaşlarımızdan Zekiye, Senem, Beser, Neriman, Bahar tutuklu olarak yargılanıyor. Son süreç içinde Filiz ve Dilan birkaç gün önce gözaltına alındılar. Ve biz mahkeme karşısında çıkarılmalarını bekliyoruz. Festival çalışmalarını yürüttüğümüz dönemde Zekiye’nin annesi vefat etti. Bir ay boyunca yanımızdaydı annesi kızına destek olmak için. Ama kalp hastasıydı ve annesini kaybettik. Festival birimine artık bunu yürütemeyeceğimizi söyledik. O dönemde festival yetilileri bize bu festivali arkadaşlarınıza ithaf edebilirsiniz bu festivali arkadaşlarınız adına yürütebilirsiniz dedi. Bizde üstlenmeye devam ettik. Bizim için Uçan Süpürge’nin şuan anlamı Zekiye, Senem, Beser, Neriman, Bahar, Filiz ve Dilan’ın adını anmak kadar, anlamsız süreçlerde içeride tutulduklarını tüm kamuoyuna duyurmak kadar önemli. Onların en kısa sürede yanımızda olmalarını istiyoruz. Direnişlerine devam edeceğimizi duyurmak istiyoruz. KHK’lar ile işlerinden olan arkadaşlarımızda var. Özellikle Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı buradan hatırlatmak istiyoruz. Şuan işlerinden olan insanlara simge olduklarını düşünüyor ve selamlarımızı buradan yolluyoruz. Tüm tutuklu yargılanan kadınlar adına ve KHK ile işlerinden olanlar adına festivalimize hoş geldiniz diyoruz” dedi. Açılış konuşmaları ardından tüm üyeleri kadınlardan oluşan ve kadın şarkıları seslendiren müzik grubu Dina Etnik Ensemble, alanda unutulmayacak bir konser verdi. Konser sırasında festivale gelen Tülay Günal’da bir şarkı seslendirdi. Günal’ın performansı uzun süre alkışlandı.

Uçan Süpürge ödülleri Atasever ve Günal’ın oldu

Festivalde ayrıca iki önemli konuk ağırlandı. Türkiye’nin kadın oyuncuları arasında yer alan Vildan Atasever ve Tülay Günal`a, Uçan Süpürge festivali kapsamında en iyi kadın oyuncu alanında ödülleri takdim edildi. Ödül takdimi sırasında konuşan Günal, “Ödül için çok teşekkür ediyorum. Muhteşem bir gün yaşattınız bana. Bu festivalin kadın dayanışması ile bu kadar yayılması, toplumsal cinsiyet eşitliği dilinin yaygınlaşması Türkiye’de demokrasinin gelişmesi için verdiğiniz mücadelenin farkındayız. Size minnettarız” dedi. Vildan Atasever ise burada yaptığı konuşmada; “Çanakkale’ye çok teşekkür ediyorum. Bu ödül benim için çok önemli. Ben küçükken feminizmin sadece erkeklere karşı bir hareket olduğunu düşünürdüm. Ama büyürken feminizmin aslında kadın dayanışması için olduğunu fark ettim. Kadınların her koşulda birbirini desteklemesi gerektiğini çalıştıkça, büyüdükçe gördüm. Rengarenk olduğumuz, birlik olduğumuz, okyanus olduğumuz günler diliyorum. Biz birlik olursak her şey çok daha güzel olacak” ifadelerine yer verdi. Ödül töreninin ardından Yrd.Doç.Dr. Tuğba Elmacı`nın moderasyonu ile “ Türk Sinemasında Kadın Temsili” konulu söyleşi yapıldı. Kısa süren söyleşide Türk sinemasının mevcut durumundan bahseden Atasever, kadın rollerinin giderek güçlendiğini ve bunun çok iyi bir gelişme olduğunu dile getirdi. Festival kapsamında 20 ve 21 Mayıs tarihlerinde Erkan Yavuz Deneysel Sanat Atölyesinde Ahu Öztürk`ün Toz Bezi adlı filmi, Emel Çelebi`nin Kül Kedisi Değililiz adlı filmi ve Yeşim Ustaoğlu`nun Tereddüt adlı filmi seyirciyle buluşturuldu. 
(Şebnem Özer)
Paylaş