Kadınlar özgür olmalı

  

Çanakkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Güneş Pehlivan; “Mustafa Kemal Atatürk, aklı ve ruhu ile yoğrulmuş cumhuriyetin kazanımlarından doğan ve 20’nci yüzyılın insan hakları hareketleriyle temellenen süreç, kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetle mücadelenin anayasal belgeleri olarak bilinen Cedaw ve İstanbul sözleşmelerinin tanınmasıyla devam etmiştir. Ne var ki Türkiye`nin içinde bulunduğu hukuki, yönetsel ve sosyal eksen kaymasının bir sonucu olarak, uluslararası sözleşmelere taraf olmak, kadından taraf olmaya yetmemektedir. Kadını sosyal yaşamın, iş hayatının, yetkinin ve kararın dışına iten bir retorikle pekiştirilen politikalar şiddeti tırmandırmış, kadının sosyal statü ve haklarını ve haklar mücadelesini marjinalleştirmeye çabalamaktadır. Medya ve eril yargı pratiği tarafından yaşı küçüğün yok hükmündeki rızasıyla anılması, mağdurun kıyafetiyle, mesleğiyle, bulunduğu yer ve saat ile marjinalleştirilmesi ve failin ana akımlaştırılması sonucunda, her gün katlanarak artan kadına yönelik şiddet suçları gündelik yaşamın olağan akışına adapte edilmektedir. Kimyasal hadım ve idam gibi çağdaş hukuk normlarına açık aykırılık içeren popülist söylemlerin, pembe otobüslerin, çağdaş dünyaya hitap etmeyen hedef ve yöntemlerin, toplumun tüm tabakalarında kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık olarak yerleşen insan hakları krizini çözmek bir yana köklendireceği açıktır. OHAL bahanesiyle kadının haklar mücadelesinin baskı altına alınması, 8 Martların yasaklanması, 8 Mart yürüyüşüne çağrı amacıyla sokağa çıkan kadınlara yönelik haksız gözaltılar, kadına ayrımcılık ve erkeğe ayrıcalığı kutsayan tutum ve politikalar, mevcut hak krizinin çözümüne dair hiçbir kaygı güdülmediğinin açık ispatıdır. Şiddetin sahası büyüdükçe, kadın dayanışması ve eşitlik mücadelesi de büyüyüp güçlenmektedir. Hiçbir şüphemiz yoktur ki, her yeni gün emekçilerin günü, her yeni gün ‘kadınların günü’ olacaktır” dedi.

 

TKP’li Komünist Kadınlar tarafından bugün düzenlenecek kadın yürüyüşüne çağrı yapılarak; “Bizler, ne eşitlik, ne özgürlük, ne de adalet veremeyecek olan kapitalizmde yaşamak istemiyoruz. Eşitlik içinde çalışabilmek, kimsenin korumasına ihtiyaç olmadan özgürce dolaşabilmek, ne giyeceğimize, anne olup olmayacağımıza, nasıl yaşayacağımıza kendimiz karar vermek istiyoruz. Eşitsizliğin, gerici baskı ve tehdidin, taciz ve tecavüzlerin kaynağı olan kapitalizmde değil, kuruluşundan itibaren kadınların eşit unsurlar olduğu aydınlık Türkiye’de yaşayabilmek için tüm kadınları sosyalizm mücadelesini güçlendirmeye, mücadele etmeye çağırıyoruz. Komünist kadınlar “Sömürüye, Gericiliğe, Tacize Hayır” diyenleri 8 Mart Perşembe günü saat 17.30’da Eski Salı Pazarı`nda buluşmaya çağırıyor” denildi.

 

Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMMO) tarafından kadınların mağduriyetlerinin tek ses olarak dile getirilmesi gerektiği belirtilerek;  “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Çanakkale SMMMO olarak istedik ki her kadın üyemiz için bir fidan dikelim, istedik ki şiddet görüp hayatını kaybeden kadınlar anısına bir dikili ağacımız olsun, istedik ki büyüyen her fidan umut olsun, bir-iki-üç-dört daha nice fidanlarımız olsun, bir ormana dönüşsün. Tek bir ağacı kesmek kolaydır ama bir ormanı yok etmek zordur. Bu düşünceyle bu yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde birlik ve beraberliğin sembolü olması, her fidan geleceğin ağacıdır nefes alabilmemiz için, geleceğimiz için, umut olması için Çanakkale SMMMO olarak her bir Kadın üyemiz adına TEMA Vakfı’na bir fidan bağışladık. Günümüz kutlu olsun Kadın arkadaşım! Fidanlar yeşersin çoğalsın, biz de birlik ve beraberlik tohumları ekelim, edinilmiş haklarımızı hep birlikte koruyalım, elde edemediklerimiz için, mağduriyetlerimiz için de tek ses tek yürek olalım. Günümüz kutlu olsun” ifadelerine yer verildi.

 

Eğitim İş Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu tarafından kadına yönelik şiddetin her geçen gün artığı belirtilerek; “Geçen 161 yıla rağmen Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bir kez daha ayrımcılık ve şiddete karşı eşitlik mücadelesindeki kadınların seslerini duyurma çabalarının gölgesinde kalmaktadır. Ülkemizde, kadına yönelik şiddet, kadın emeği sömürüsü, kadın bedeni sömürüsü, kadın yoksulluğu, kadın işsizliği, çocuk gelinler ve okula gönderilmeyen kız çocukları, tacizciyi, tecavüzcüyü, saldırganı koruyup kollayan hukuk sistemi, genel anlamda da AKP iktidarının kadını yok sayan gerici politikaları kadının özgürleşmesi önünde en büyük engeller olarak durmaktadır.  Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her geçen gün artarak yükselmektedir” denildi.

 

Türk Anneleri Derneği Çanakkale Şubesi tarafından kadınların özlem duyduğu haklarına Atatürk sayesinde kavuştukları dile getirilerek; “8 Mart, dünyada kadınların yüzyıldır yürüttüğü özgürleşme mücadelesinin kutlandığı ve kadınların güncel taleplerinin ifade edildiği bir gün haline gelmiştir. Kadının hak ettiği bir mevkie çıkması için gerekenler düşünülür, bizde ise cumhuriyetimizde devrimlerin kaynağını kadına sağlanan haklar teşkil eder. Ulu Önderimiz M. Kemal Atatürk toplum oluşturmanın ilk şartını göstermiştir. Zira gerçekten kadını cahil ve bilgisiz olan bir toplumun sağlıklı nesillere ulaşması mümkün değildir. Ülkelerin medeniyet seviyeleri kadınlara verilen değerle ölçülür. Türk kadını, yüzyıllardır özlemini çektiği haklarına sahip olmada, en azimli, inançlı ve güçlü desteği Atatürk` ten almış ve çağdaş ülke kadınlarının önüne geçmiştir. Ne mutlu bir Atatürk yetiştiren Türk kadınına, ne mutlu O’na sahip olan Türk milletine. Türk Anneler Derneği Yönetim Kurulu olarak ve şahsım adına tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlar kadınlarımıza sevgilerimizi sunarız” denildi.