"Kadınlar örgütlenerek değiştirecek"

308
Emek Partisi (EMEP) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününe dair açıklamasında "Bizi yaşatan, hayatta ve ayakta tutan bu devlet değil, bu iktidar değil, patronlar hiç değil! İşçi sınıfı, emekçi halk ve kız kardeşlerimizdir! Umudumuz dün ETF`de bugün MATA Otomotiv`de sınıf mücadelesinin en önündeki kadınların dirayetindedir! Kadına yönelik şiddete ve erkek egemen kapitalist düzene karşı verilen mücadeledir. Gücümüze güç katan şey, Avrupa`da hakları için greve giden, Afganistan`dan İran`a halk ve kadın düşmanı rejimlere karşı direnen örgütlü kadın mücadelesidir! dedi.
 
11 kentte büyük yıkıma yol açan Maraş merkezli depremlerde, resmi rakamlara göre, hayatını kaybedenlerin sayısı 46 bini aştı, binlerce insan nerede, bilinmiyor, bulunamıyor. Refakatsiz kalan ve kaybolan çocukların akıbeti tam bir muamma. 214 bin civarı bina ya tamamen yıkılmış ya da içinde yaşanamayacak kadar ağır hasar almış durumda. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü`nü bu koşullarda karşıladığımızı vurgulayan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, buradan çıkışın işçi sınıfının ve emekçi kadınların örgütlü mücadelesiyle mümkün olduğuna dikkat çekti.Depremin yaşandığı ilk dakikalardan itibaren insanların halkın birikimi olan tüm olanakların seferber edeceğini sandığını ancak öyle olmadığını vurgulayan Selma Gürkan, yurttaşların enkaz başında sevdiklerinin sesini dinlerken enkaz altından canları değil bankamatikleri kurtarmayı yeğleyen, halkın gönderdiği yardımlara el koyan burjuva siyasal bir akıl ve siyasal bir iktidar olduğunu hatırlattı. "Karşımızda, deprem bölgesindeki barınma, hijyen, gıda, ısınma, giyinme gibi, insanı insan yapan ihtiyaçların karşılanmasını sağlayan bir siyasi iktidar yok! 20 yılın deprem vergisini depremde çöken duble yollara harcamakla övünen, kendi yarattığı yıkımı `kader planı` diye yutturmaya çalışan, Kızılay`ın çadır ve yiyecek malzemelerini fahiş fiyatlara derneklere satan, devleti şirket gibi yöneten bir iktidar var! Karşımızda, derhal çocukların bedensel ve ruhsal güvenliğini garanti altına alan bir Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yok! Yüzlerce kayıp çocuğun sağlık kuruluşlarında olduğunu varsayan bir bakanlık, evlat edinilen çocuklarla evlenilir fetvası veren, kabarık bütçesine sahip olduğu halde kayıplara kefen bile yetiştirmeyen, din istismarcısı bir Diyanet var!" denildi. 
 
"Karşımızda işçileri hasarlı binalara sokan patronlar var"
Açıklamada, "Karşımızda, hayat kurtarmak için deprem bölgesine iş makinalarını yığan, çarkları bir kez olsun depremzedelerin ihtiyaçları için döndüren, sağ kurtulanlara `Onca zaman benim için ter döktün` deyip ücretsiz izin veren patronlar yok! Daha depremin ikinci günü işçileri, hatta hamile kadınları üretime çağıran, yıkılmaya yüz tutmuş fabrika binalarından mal kurtarmak işçileri kurban eden, sarsıntı anında işçilerin üzerine fabrika kapısını kilitleyen patronlar var! Bir gece `bağış` diye caka sattıkları milyonları ertesi sabah vergi indirimi kisvesi altında misliyle halkın kasasından çalan şirketler var!" denildi. 
 
"Bizi hayatta tutan emekçi halk ve kız kardeşliğimizdir"
"Bizi yaşatan, hayatta ve ayakta tutan bu devlet değil, bu iktidar değil, patronlar hiç değil! İşçi sınıfı, emekçi halk ve kız kardeşlerimizdir!" denilen açıklamada, "Umudumuz dün ETF`de bugün MATA Otomotiv`de sınıf mücadelesinin en önündeki kadınların dirayetindedir! Kadına yönelik şiddete ve erkek egemen kapitalist düzene karşı verilen mücadeledir. Gücümüze güç katan şey, Avrupa`da hakları için greve giden, Afganistan`dan İran`a halk ve kadın düşmanı rejimlere karşı direnen örgütlü kadın mücadelesidir! Hiç şüphemiz yok; bizi ayakta tutan bu dayanışmayı birlikte büyüteceğiz, işçi sınıfının ve emekçi kadınların örgütlü mücadelesiyle ülkemizi ve dünyayı değiştireceğiz!" denildi.
(Haber Merkezi) 
Paylaş