Çanakkale Baro Başkanı Av. Bülent Şarlan, CHP Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Emine Kardelen, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi ile Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Yönetim Kurulu Sekreteri Hacer Yeşilbaş, Dünya Emekçi Kadınlar Günü`nü kutladılar.
Çanakkale Baro Başkanı Av. Bülent Şarlan; “Toplumun her kesimindeki kadınlarımızla hukuk devletine, demokrasiye ve aydınlık yarınlara giden yolda birlikte yürüyeceğiz, kentimizin ülkemizin ve dünyanın bütün kadınlarının çok daha güzel günlerde, çok daha iyi koşullarda yaşamaları dileğiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz” dedi.
CHP Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder, yayınladığı mesajında Dünya Emekçi Kadınlar Günü`nü kutladı. Önder; “Kadınlarımız aile birliğinden başlayarak hısım akrabaları, konu komşuları ve toplumsal hayata katkıları ile yaşama en çok emek harcayan en kutsal evrensel varlıklardır.Ülkemiz Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan kadınlarımız hiç bir dönemde bu kadar karamsar ve baskı altına girmemişlerdir. Osmanlı döneminde dünyaya kara çarşaflar altında bakarken Cumhuriyet ile birlikte sosyal hayatın içinde yer almışlardır. Bu nedenle Atatürk devrimlerinin özünde kadın vardır. Son yıllarda AKP hükümeti ile sayılabilecek bir sürü anti demokratik düşüncelerle kadınlarımız eve hapsedilmeye çalışılmakta erkeğin baskısı altına alınmaya zorlanmaktadır. CHP Kadınlarımız üzerinde oynanan bu oyunları kıracak; Kadınlarımızın birlik ve dayanışmasına sonuna kadar sahip çıkacak ve destekleyecektir. Tüm kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlarım” dedi.
Kardelen`in mesajı
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Emine Kardelen; “Büyük Önder Atatürk’ün Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda ifade ettiği gibi, toplumun yarısını yok sayarak çağı yakalayamayız. gerçekten, nüfusumuzun yüzde 50`sini teşkil eden kadınlarımızı, toplumsal yaşamın içerisine, sosyal yaşamın içerisine, siyasal yaşamın içerisine, çalışma yaşamının içerisine katmadan, onların emeklerinden, onların beyinlerinden yararlanmadıkça, ülkemizin kalkınmasını, gelişmesini, demokrasimizin gelişmesini bekleyemeyiz. Ülkemizin, toplumumuzun gelişmesine, kalkınmasına tüm insanlarımızın, kadınıyla, erkeğiyle toplumsal yaşama eşit haklarla, eşit fırsatlarla ve eşit sorumluluklarla katılması gerekmektedir. bu anlamda, türkiye`de kadınlarımızla ilgili ve kadınlarımızın haklarının geliştirilmesi, toplumsal yaşamdaki statülerinin yükseltilmesiyle ilgili çalışmalar sonuna kadar desteklenmelidir. Demokrasi ve laiklik, geçmişte olduğu gibi bugün de kadının toplumsal hayatta yer almasının en önemli güvenceleridir. eşitlik; demokrasi ve laiklik, kadını toplumsal yaşamda olumsuz etkilemeye ve kullanmaya çalışan akımları durdurmak için vazgeçilmez unsurlardır. Bu yıl emekçi kadınlar günü en geniş anlam ve teması barıştır. kadına karşı şiddetin ayyuka çıktığı bir dönemde şiddete karşı olmak, kazanımlar yaratmak barış kültürünün gelişmesine bağlıdır. bu hususta tüm emekçi kadınlarımızın mücadelesini destekliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerimle; tüm kadınlarımızın gününü kutluyor, ırk, din, dil ve ülke ayrımı yapmadan tüm dünya insanlarının sevgi, barış, kardeşlik ve demokrasi içerisinde bir yaşam sürmesini diliyorum” ifadelerini kullandı.
“Bütün yaşamı özgürleştirmek için”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi tarafından yapılan açıklamada “Kadınlar olarak, hayatlarımızın sıfırlanmasına izin vermeyeceğiz! Kentlerden başlayarak bütün yaşamı özgürleştirmek için alarlardayız” dendi. Halkların Demokratik Kongresi (HDP) Kadın Meclisi tarafından yapılan açıklamada “Kadının kurtuluşu, eşit temsil, demokrasi ve barış için yürüyoruz!” dendi. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeni ile yapılan yürüyüşe katılım sağlandığı da ifade edilen açıklamada “5 bin yıllık erkek egemenliğine, ezilmişliğimize, emeğimizin sömürülmesine isyan ediyoruz! İşyerinde, evde, okulda, yönetimde, siyasette tam eşitlik için kadınlara pozitif ayrımcılık istiyoruz! `Kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum` diyen, kadın düşmanı Başbakan istemiyoruz! Erkek egemenliğine, kadını aileye hapsetmek isteyenlere inat, “kadınlar vardır” demek için yürüyoruz! Doğurup doğurmayacağımıza, kaç çocuk doğuracağımıza biz karar veririz! Fiili kürtaj yasağına karşı, “benim bedenim, benim kararım” demek için yürüyoruz! Hükümetin yüzde 95’inin, Meclis’in yüzde 86’sının, belediye başkanlarının yüzde 99,2’sinin erkek olmasına itiraz ediyoruz! Yerel yönetimlerde ve tüm karar mekanizmalarında eşit temsil hakkı için yürüyoruz! Her işyerine, her mahalleye kreş istiyoruz! Yalana, rüşvete, yolsuzluğa, yaşam alanlarımızın rant için talanına öfkeliyiz! Gezi’den Hevsel’e, talana ve yolsuzluklara karşı direniyoruz! Yolsuzluğa, savaşa, sermayeye değil; sığınaklara, kadın istihdamına bütçe istiyoruz Başörtümüze de, mini eteğimize de hiçbir erkeğin, hiçbir erkin müdahale etmemesi için yürüyoruz! Kız çocuklarını eve ve evlenmeye yollayan 4+4+4 Yasası’nın kaldırılması için yürüyoruz! İnançları ve dilleri nedeniyle kadınların ayrımcılığa uğramasını kabul etmiyoruz! Kadına şiddete son verilmesi, kadın katliamlarının son bulması için yürüyoruz! Geceleri de, gündüzleri de özgürce sokağa çıkmak için yürüyoruz! Kız çocukları küçük yaşta evlendirilmesin, çocuklara tecavüz edilmesin diye yürüyoruz! Erkek devlet yargısının tacizciyi, tecavüzcüyü, kadın katilini cezasız bırakmasına isyan ediyoruz! Anadilinde eğitim hakkımız ve çok dilli kamu hizmeti için yürüyoruz! Kürdistan’da, Suriye’de, Rojava’da, bütün dünyada savaşa son! Barış için, dillerin ve kültürlerin eşitliği için yürüyoruz! Rojava kadın devrimiyle dayanışmamızı sürdürmek için yürüyoruz! Tam zamanlı iş, istihdamda eşitlik, eşdeğer işe eşit ücret için yürüyoruz! Ev içinde ve işyerinde kadın emeği sömürüsünün sona ermesini, emeğimizin özgürleşmesini istiyoruz! Gezi’den Amed’e her yerde, herkes için Demokrasi ve Adalet istiyoruz! Kadın iradesinin özgürleşmesi, “emeğimiz, kimliğimiz, bedenimiz bizimdir” demek için yürüyoruz! Kadınlar olarak, hayatlarımızın sıfırlanmasına izin vermeyeceğiz! Kentlerden başlayarak bütün yaşamı özgürleştirmek için, birleşik-örgütlü kadın gücümüzle alanlardayız! Yaşasın kadınların birliği ve dayanışması!” ifadeleri kullanıldı.
Yeşilbaş`ın mesajı
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Yönetim Kurulu Sekreteri Hacer Yeşilbaş ise; “8 Mart 2014 Dünya Emekçi Kadınlar Günü`nde neyi kutluyoruz? Sayılarla kadının konumuna baktığımızda kutlayacak durum mu var? Türkiye’de nüfusun yüzde 49,8`i kadın (38 milyon 194 bin 504) eğitimde: 23.844.994’ü en çok ilköğretim mezunu olan ülkemizde kadın nüfusunun, 2.617.566’sı okuma-yazma bilmiyor. Çocuk gelinler; son dört yılda 226.428 küçük kız çocuğu, evlendirilmiş (tüik verilerine göre) istihdam; dünya ortalamasına göre kadın istihdam oranı %51, Türkiye’de kadın istihdamı oranı %28,2. Türkiye kadın istihdamında dünya sıralamasında 135 ülke arasında 120. sırada. Siyaset; 2009 yerel seçimlerinde 2093 Belediye Başkanı’nın %99,10’si erkek, 32392 Belediye Meclisi üyesinin 30921’i erkek (% 95,46). 2011 genel seçimlerinde 550 milletvekilinin 79’u kadın milletvekili (% 14.1) 1923–2011 arasında kurulan 61 Hükümette 1.656 erkek Bakan. Sadece 34 kadın Bakan yer almıştır. Nüfusun yarısını oluşturan kadınların siyasette eşit sayıda temsil edilmemesi, her şeyden önce bir demokrasi meselesidir. Şiddet; Her dört kadından biri fiziksel şiddet mağduru, 6284 sayılı Ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair kanun 8 Mart 2012 yılında yürürlüğe girdi. Bir yıl içinde şiddet mağduru 52.118 kadın hakkında koruma kararı verildi. Kadına Yönelik Şiddet İnsan Hakları İhlalidir ve son 10 yılda Kadına yönelik şiddet % 1400 oranında artmıştır. Kadın cinayetleri; 2014 Ocak ayında 23 kadın öldürüldü. 2013 yılında 214 kadın öldürüldü. Evet! sözün bittiği yerde olmak budur. Kadınlar Günü`nü gerçekten kutlayabileceğimiz günlere erişmek dileğiyle!” diye konuştu.