Çanakkale’de bir kamu kurumundaki bürokratın tacizine uğrayan bayan mağdurun açtığı dava dördüncü duruşması dün görüldü. Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava öncesi, adliye binasının önünde toplanan kadınlar, bir kamu kurumunun amiri tarafından tacize uğrayan arkadaşlarına destek verdi. Adliye önünde KESK kadın birimi adına açıklama yapan İlknur Başer, Kültür bakanı Ertuğrul Günay`ı sorumlu davranmaya ve göreve davet ettiklerini bildirirken, Çanakkale bağımsız kadın kolektifi adına açıklama yapan Emine Önder de “tacizcilerin, tecavüzcülerin değil kadınların korunmasını talep ediyor, erkek adalet değil gerçek adalet istiyoruz” dedi.
“Kadına Yönelik Taciz-Tecavüz Cezasız Kalmamalı”
Çanakkale Adliyesi önünde bir açıklama yapan KESK kadın birimi temsilcisi İlknur Başer, Ülkemizde, kadınların sokak ortasında herkesin gözü önünde erkekler tarafından dövüldüğünü, öldürüldüğünü, 10-13 yaşında kız çocuklarına onlarca erkek tarafından tecavüz edildiğini, kız çocuklarının okula gönderilmek yerine çocuk yaşta evlendirildiğini, kadının en az üç çocuk doğuran, ev işleri yapan, yaşlı-çocuk bakan, herhangi bir konuda sözü değersiz kılınan, bedeni her türlü cinsel istismara açık bir varlık olarak görüldüğünü hatırlatarak; “Kadın cinayetlerinin %1400 arttığı, kadın istihdamının %24`lere geriletildiği ve kadınların güvencesiz, kayıt dışı istihdam edildiği bu ülkede, diğer yandan demokrasiden, gelişmişlikten, ekonomik kalkınmışlıktan, dünya devleri devletlerarasına girmekten bahsediliyor, buna övgüler diziliyor. Kadınlar ise; kadını insan olarak görmeyen, öldüren, döven,..anlayışı besleyen politikalarla, gelişmekten bahsetmenin illüzyondan başka bir şey olmadığını biliyor, bunun için kadınlara kadermiş gibi gösterilen ezilmişliğe karşı başkaldırıyor” dedi.
Başer şunları söyledi; “Kadına yönelik taciz, tecavüz, şiddet, kadın cinayetlerine ve ayrımcılığın kader olmadığı bilinciyle başkaldırıyoruz. Bütün bunlara karşı sessiz kalmayacağımızı basın ve kamuoyu önünde buradan bir kez daha haykırıyoruz. Kadına yönelik ayrımcılığı, şiddeti, tacizi, tecavüzü, kadın cinayetlerini besleyen, meşrulaştıran neo-liberal muhafazakâr politikalara karşı işyerinde-evde-sokakta örgütlü gücümüzle karşı çıkmaya devam edeceğiz. Bugün burada kadın arkadaşımızın uğradığı tacizi tüm kadınlara yapılmış olarak kabul ediyor ve erkek değil, gerçek adaletin yerini bulmasını istiyoruz. KESK olarak Kültür-Sanat-Sen üyesi arkadaşımızın her zaman yanındayız. Ve bu taciz davasının takipçisi olacağız. Bu konuyla ilgili olarak buradan Kültür bakanı Ertuğrul Günay`ı sorumlu davranmaya ve göreve davet ediyoruz.”
“Erkek adalet değil gerçek adalet istiyoruz”
Adliye önünde mağdur kadına destek veren Çanakkale bağımsız kadın kolektifi üyeleri de Kültür Bakanının, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanının sesimizi duymasını, tacize/tecavüze karşı gerekli önlemlerin alınarak kadınların mağduriyetlerinin giderilmesini istediklerini bildirdi. Kolektif adına açıklama yapan Emine Önder; “Biz kadınlar bugün buradayız çünkü toplumda kadınların yaşadığı şiddetin, taciz ve tecavüzün son bulması için kadınlar olarak adalet sistemine güvenmek istiyoruz. Kadınların yaşadığı şiddet, taciz ve tecavüzün suç olduğunu, toplumdaki tüm erkeklerin bu suçlan işlediklerinde ceza alacaklarını, erkeklerin işledikleri şiddet, taciz ve tecavüzün sorgulanmasını geciktirerek ve cezasız kalmasına neden olarak adalete engel olan tüm görevlilerin de suçu işleyenler kadar sorumlu olduklarını bir daha hatırlatıyoruz. Biz kadınlar bugün buradayız çünkü tacize uğrayan kadın arkadaşımızın yanındayız. Çanakkale`de bir kamu kurumunda memur olarak çalışan kadın arkadaşımız göreve geldiği ilk günlerden itibaren müdürün küçümseyici ve aşağılayıcı tavırlarına, ajan olduğu suçlamalarına, hakaretlerine katlanmak zorunda kalarak 3 yıl boyunca mobbinge uğramış, kurumda çalışan bir erkek işçi tarafından fiziksel şiddete uğramıştır. Kültür Bakanının, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanının sesimizi duymasını, tacize/tecavüze karşı gerekli önlemlerin alınarak kadınların mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz. Kadın cinayetlerinin %1400 oranında arttığı, her üç kadından birinin şiddete uğradığı bir ülkede artık tacizcilerin/tecavüzcülerin değil kadınların korunmasını talep ediyor, erkek adalet değil gerçek adalet istiyoruz.”
