"Kadın ve çocukları yok sayan af yasası kabul edilemez"

1015

 Eğitim Sen Çanakkale Şubesi Kadın Sekreteri Dilek Ural, TBMM Genel Kurulu`nda kabul edilen infaz düzenlemesi ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin kanunun yürürlüğe girmesi ile ilgili açıklamada bulundu. Ural, “Sadece aile içi öldürme ve ağır yaralama suçları kapsam dışı bırakılmıştır. Kadınlara yönelik şiddet suçlarının büyük bölümü indirim kapsamındadır. Korona salgını nedeniyle bütün tutuklu ve hükümlülere verilecek geçici izin düzenlemesinde ise kadınları koruyucu hiçbir özel önlem yoktur. Bu nedenle kadınlar, kendilerini öldürmeye, yaralamaya teşebbüs eden, cinsel saldırıda bulunan faille aynı evde yaşamaya mecbur edilmiştir. Kadınlara yönelik şiddet suçlarının af kapsamına alınmaması gerektiği kamuoyu tarafından defalarca dile getirildi. Bu yasa ile ilgili olarak önce ‘cinsel suçlar kapsam dışı’ denildi, sonra böyle olmadığına ilişkin bilgiler ortaya çıktı. Sonra yine ‘kapsam dışı’ dediler, üstelik ‘kadına yönelik şiddet suçluları da yararlanmayacak’ biçiminde açıklamalar yapıldı. Ancak infaz düzenlemesi teklifinin ortaya çıkması, ardından TBMM komisyonundan geçmesi ile ortaya çıktı ki cinsel suçlar ve kadınlar için tehdit oluşturabilecek pek çok suç için af anlamına gelebilecek maddeler var. Geçici madde 9, f. 5 hükmüne göre bütün bu hükümlüler, ‘geçici süreyle’ de olsa tahliye edilecekler. Türkiye Cumhuriyeti yasalarında ‘kadına yönelik şiddet’ biçiminde tanımlanmış bir suç yer almamaktadır.  Yasalarda tanımlanan böyle bir suç olmadığı için Af Yasasında da ‘Kadına Yönelik Şiddet Suçluları’ şeklinde bir başlık bulunmuyor ancak görüldüğü gibi bu suçları işleyenler de bir şekilde af kapsamının içine alınmıştır. Bu yasa sayesinde erkekler cezaevinden çıkacak ve salgın günlerinde evde kalmak durumunda kalan kadınların yanına dönecekler ve bu durum kadınlar için ciddi hayati tehlike oluşturacaktır.  Yapılan düzenleme örtülü bir af içerirken, bu suçların mağduru olan kadınların ve çocukların ise hiç düşünülmüyor olması, salıverilecek olan faillerin nasıl denetleneceği, tekrar bu suçları işlememeleri ve kadın ve çocuklar için bir tehdit unsuru haline gelmemeleri için hiçbir önlem alınmıyor olması… Daha da ötesi; bu aflar düşünülürken, bir yandan da 6284 sayılı şiddetin önlenmesi yasasının koruma kararlarına ilişkin kadınlar aleyhine ‘esneklikler’ getirilmesi düşündürücüdür” dedi. 

 
“Çocuk istismarının affı olmaz”
Ural, “Diğer bir konu ise kamuoyunda çok kez tartışılan ve büyük tepki nedeniyle geri çekilen (çocuklarla evlenen yetişkinlerin `aile birliği` gerekçesiyle cezadan muaf tutulması, buna onay veren ailelerin de cezalarının kaldırılması) önerilerini içeren bir önerge Nam-ı diğer ‘çocuk istismarını evlilikle aklama’ önergesi. Bugün çok konuşulan bu önergenin bir sayfalık gerekçesinde; çocukların 14 yaşında evlendirildiğini, bunun bu topraklarda çok yaygın olduğunu, erken evlenme yaşının 2002’de değişen Medeni Kanunla 16 olmasına karşın, 2002’den önceki Medeni Kanunda kadınlar için 14 olarak belirlenmiş olduğu, fiili evlilik denen bir şeyin var olduğu, bunun tanınması gerektiği, bu şekilde kurulmuş ailelerin yaşadığı mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini anlatmaktadır. 14 yaşına girmiş, 10 Nisan 2020 tarihi itibariyle evli olan “çocukların” evli olduğu kişiler (bu bir evlilik değil, istismardır, o yetişkin ‘çocuğun evli olduğu kişi’ değil, istismarcıdır) evlilik devam ettiği sürece infaz ertelenir diyordu. Bu önerge ile ilgili “geçti mi geçmedi mi” diye kafa karıştıran şeyler olsa da 18 yaşını doldurmamış herkes çocuktur, istismarcılar için yapılacak bu düzenlemenin telafisi imkânsız sonuçlar doğuracaktır, “Çocukların kendilerini istismar edenlerle evlendirilmeleri ve evlilik şartıyla istismarcıların affedilmesi bir çocuk sömürüsüdür. Bu durum, çocuğun üstün yararına aykırıdır, çocuk haklarının da yok sayılmasıdır. Bunun düşünülmesi bile adaletsizdir, hukuksuzdur, gayrimeşrudur, vicdansızlıktır. Çocuk istismarı yasayla meşrulaştırılamaz. Çocuk istismarına evlilikle af getirmeyi öneren, çocuk istismarcılarını aklayan herhangi bir düzenleme kabul edilemez. Çocuk istismarının affı olmaz” dedi. (Seçkin Sağlam)
Paylaş