İlyada Kürtçe yayınlandı
Geçtiğimiz yıl çalışmalarına başlanan ve geniş yankı uyandıran Homeros`un ölümsüz eseri İlyada, Kürtçe çevirisi ile yayılandı. Dünyanın en çok okunan, en çok çevirisi yapılan kitaplarından biri olan Homeros`un eseri İlyada, Kürtçe olarak Heyamola Yayınları tarafından basılarak piyasaya sürüldü.
Çanakkale bölgesinde, antik çağlarda geçen Troia destanını edebi bir dille anlatan, Troia`ya dair önemli bilgileri ve olayları günümüze kadar ulaştıran, dünyanın en çok okunana ve farklı dillere çevirisi yapılan Homeros`un ölümsüz eseri İlyada, şimdi Kürtçe olarak piyasaya sürüldü. Kamuran Demir ve Fecri Polat tarafından çevirisi yapılan İlyada, Heyamola yayınları tarafından basıldı. Kitabın özelliği ve neden Kürtçe`ye de çevrildiği ile ilgili olarak açıklamada bulunan Yayın Yönetmeni Ömer Asaa, “Üç bin yıl sonra Kürtler şimdi Homeros`u kendi dillerinden okumaya başlayacak!” dedi. Asan, “Troya, bir güzellik yarışmasından sonra doğan savaşın, barışın, direnişin, Doğunun ve Batının ezelden ebede başkenti. Gözü pek kahramanların, şiirin ve sözün, Homeros’un yurdu. Akha saldırısında onlarca farklı dille, yürek ile anlaşan Anadolu şehri. Ve İlyada... Amansız bir savaş üzerine Homeros’un kelamıyla bütünleşen, dünya edebiyatının en uzun, en eski ve en güzel şiirlerinden biri. Troya Savaşı’nda ağıtlar ve zılgıtlar, yenilgi naraları ve akıncı şarkıları pek çok dildeydi ancak İlyada yaklaşık üç bin yıl sonra Kürtçe! Uzun zamandan beri Rönesansını tamamlamış olan Kürtçe`nin artık Homeros`a da ihtiyacı var ve Homeros eserleri de bu dile oldukça uygun. İlyada gibi, yüzyıllar boyunca zamanın sınırlarıyla yetinmeyen ve sözlü geleneğin ürünü olan bir eser, dünyanın en büyük sözlü edebiyatına sahip olan dillerden biri olan Kürtçe’ye mutlaka sunulmalıydı. İki gelenek arasındaki olağanüstü benzerlik var. Her iki gelenek de (Kürt dengbêjliği ve Homeros dengbêjliği) benzer kaderlerin yolculuğunu yapmıştır. Bir tarafta tarihini, kültürünü, varlığını, darb-ı mesellerini, çîroklarını dengbêjlik yoluyla anlatmaya, onu elindeki imkânlardan dolayı hep bu yolla var kılmaya çalışan/mecbur bir dil… Bir tarafta yine aynı şekilde sözel anlatım ve aktarım yoluyla yüzyıllar boyunca sürdürülmüş bir destan geleneği. Her iki geleneğin de Anadolu coğrafyasında sürdürülmesi, her iki gelenekte de ağıtların, coşkuların, korkuların çok benzer ve güçlü anlatımlarla öne çıkması dikkat çekici hususlardır. Homeros ile başlayan Anadolu sözlü anlatım geleneğinin bugün Dengbêjlik adı altında devam ettiğine dair inanç ve bu inancın bıraktığı bir sorumlulukla Anadolu’da yaşamış diller ve gelenekler arasındaki köprüyü kurma gerekliliği İlyada’nın Kürtçe’ye çevrilmesi ile yeni bir aşamaya geçmiştir” ifadelerini kullandı.