İlk soruda sınıfta kalmak!

Haftasonu, ilimizin en temel sorunlarından biri olan çevre sorununa; altın madencilerinin Atikhisar Barajı su tutma havzası çevresinde üretim aşaması itibarıyla geldikleri noktaya dikkat çekmek için kitlesel bir basın açıklaması düzenlendi.

665
Çanakkale halkı için son derece önemli riskler oluşturacak bu gelişme için Çanakkaleliler henüz tehlikenin farkında değiller herhalde…
Bu bakımdan bugüne kadar fedakârca emek vermiş arkadaşlarımıza destek olmak zorundayız.
Onlar yaşama ve halka karşı sorumluluklarını büyük bir özveri ile yerine getiriyorlar.
Ya bizler?.
Bu soruyu herkes kendisine bir kez daha sormalıdır.
Bu soru, yaşama karşı sorumluluklarınız itibarıyla son zamanların en önemli sorusu olacaktır.
Bu sorunun cevabı net.
Yaşamımıza, geleceğimize, suyumuza, toprağımıza, havamıza sahip çıkmayacağız da ne yapacağız…
O zaman herkes bu sorumluğunun gereğini yerine getirmelidir.
Bu mücadelenin sorumluğunu hissetmiş arkadaşlarımıza destek olmak, onların yanında olmak konusunda artık daha çok özverili olmalıyız.
 
Bütün bunları Cumartesi günü yapılan basın açıklamasındaki izlenimlerim temelinde yazmak ihtiyacını duydum.
O gün, CHP Çanakkale Milletvekili ve CHP Çevre Komisyonu Sözcüsü Serdar Soydan ile CHP’deki son gelişmeleri ayak üstü konuştuk.
Bu sırada İl Başkanı Hamza Karagöz “İyi şeyler oluyor” diye bir tespitte bulununca kendisine il başkanı olarak böyle bir değerlendirme yapabilmesi için katılmış olduğu basın toplantısına CHP Örgütünden ancak 20 kişinin katılması ile  iyi şeylerin olamayacağını aktardım.
Aldığım cevap soğuk duş etkisi yaptı,başkan ilk soruda sınıfta kalmıştı.
“Bu bir CHP organizasyonu değil”
Neyse, konu ile ilgili kısa bir şekilde bazı tespitleri paylaştık.
Hamza Karagöz; kendisini seçimlere endekslemiş bir kriter ile “çalışmalarımızın sonucunu sandıkta göstereceğiz” diyerek tarihe bir not düştü, adeta.
 
Ben bir kez daha şunu aktarayım il başkanına; parti tabanını mücadelenin içersine çekemeyen ve seferber edemeyen bir partinin sandıkta başarılı olma şansı yoktur.
Halkın sorunlarının çözümü için mücadele etmeden, mücadelenin gereklerini yerine getirmeden siyasal mücadelenin başarı şansı, hiç ama hiç yoktur.
Altın üretimi ile geleceğimizi karartacak bu girişime karşı aktif bir şekilde destek olmak gibi bir sorumluluk ile karşı karşıya iken bu “CHP organizasyonu değildir” diyerek yaklaşmak kadar tehlikeli bir anlayış olmaz.
Ben bir kez daha geleceğimize sahip çıkmak adına tüm Çanakkale halkını duyarlı olmaya çağırıyorum.
Yarın çok geç olmadan.
Bu vesile ile CHP İl Başkanı’na da tespitlerini bir kez daha gözden geçirmesini öneririm.
Sandıkta başarı istiyor ise; bunun yolu halkın talepleri için mücadele etmekten geçer.
Aksi takdirde sandıkta yok olur giderseniz.
Bu tarihi bir nottur.
 
Deniz olmak
Deniz’ler idam edildiklerinde 12 yaşındaydım.
O dönem onların mücadelesi basın tarafından şehir efsanesi biçimde tefrika halinde verilirdi.
Yok burada görüldü, tam yakalanacaklardı kaçtılar, gibi haberler ile sonunda yakalanmaları ve idam edildi haberleri çocukluğumdan aklımda kalan notlardı.
O yaşımda bile bir heyecan yaratmıştı bende bu haberler.
Liseli yıllarımda daha farklı bir bilinç ile Deniz’ler ve arkadaşlarının mücadelesini kavradım.
O yıllardan itibaren toplumsal hayatın ayrılmaz bir gerçeği olan sınıf ve sınıflar arası mücadele kavramına bağlı olarak bilinç düzeyimizde de önemli gelişmeler yaşandı.
 
Emek Gençliğinin Deniz’leri anma toplantısında   EMEK Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Varlı; 68 lerden itibaren emek mücadelesinin geldiği noktada Deniz’lerin devrimci mücadelesinin temelleri üzerine  inşa edilen emeğin partisi ile, programlı mücadelesinin  işçi sınıfı ile her geçen gün bağının güçlendiği bir mücadele çizgisinin Deniz’leri anmak ve yaşatmak için  temel bir kriter olduğunu belirtti.
Bu anlamda 6 Mayıs sabahı  Deniz’lerin mezarı başında abisi, Bora Gezmiş’in sözleri çok anlamlıydı;Deniz’lerin kitlelere mal olduğunu gerçeğini  bir kez daha gösteriyordu.
“40 yıl önce onu 4 kişi ile toprağa verdik. Bugün 100 binler onları anıyor”
İşte bu gelişme emek mücadelesinin doğru yolda olduğunun göstergesidir.
CHP tarihinde ilk defa bir genel başkan Deniz’lerin mezarını, ölüm yıldönümünde ziyaret ederek andı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun  bu tavrı   emek demokrasi ve barış mücadelesinde  önemli yaklaşımdır.
Tabiî ki bazı değerleri istismar etmek gibi bir yaklaşımdan arınmış olmak koşulu ile.
Emek Gençliğinin Deniz’leri anma toplantısında Deniz’lerin arkadaşı Hayat Tv Genel Yayın Yönetmeni Aydın Çubukçu tarafından hazırlanmış bir belgesel izledik.
Belgesel, 68 devrimci gençlik mücadelesinin hangi koşullarda geliştiği boyutuyla önemli belgeler sunuyor.
Bizzat işçi mücadelelerinin, yoksul köylü hareketlerinin oldukça sıcak olduğu bir dönemin mücadelesiydi Denizlerin mücadelesi.
Bu bakımdan Deniz’lerin mücadelesinin sınıf hareketi ile bağının koparılamayacağını kavramak; mücadeleyi bir aşama daha ileri taşımak açısından önemli bir yaklaşım olmuştur.
Paylaş