"İklim için STK Ağı" kuruldu

326

 Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından yürütülmekte olan “Birlikte Yeşil Enerjiye” projesi kapsamında, Çanakkale’den Ayvalık’a kadar Güney Marmara bölgesinde bulunan Sivil Toplum örgütleri “İklim İçin STK Ağı”nı oluşturmak üzere bir araya geldi. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Derneği’nin Kaz Dağı Sanat Evi’nde gerçekleştirilen toplantı, Derneğin 5. Kuruluş yıl dönümü nedeniyle hazırlanan ve derneğin 5 yıllık faaliyetlerinin anlatıldığı sunum ile başladı. Sunumun ardından, Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan, Sivil toplum örgütleri olarak bir araya gelmiş olmanın önemine değinerek, dernek tarafından halen yürütülmekte olan projelerle ilgili bilgi verdi. Doğan’ın ardından mikrofona gelen  “Birlikte Yeşil Enerjiye” Proje koordinatörü Cemil Ortaç, Birleşmiş Milletler Kalkınma Projesi- Küçük Hibeler Fonu tarafından desteklenen projenin amacı, hedefleri ve gerçekleşen ve öngörülen faaliyetler hakkında bilgi verdi.  Küçükkuyu Belediyesi, Ege ve Marmara Belediyeler Birliği, Yeşil Düşünce Derneği ve Genç Troya Derneği’nin de ortağı olduğu projenin amacının iklim değişikliğine karşı mücadele etmek olduğunu belirten Ortaç, projenin üç ara hedefinin sırasıyla; “İklim İçin Sivil Toplum Örgütleri Ağı” oluşturmak, enerji verimliliği, enerji tasarrufu, yenilenebilir enerji kaynakları ve yeşil enerji konusunda farkındalık yaratmak ve enerji kooperatifleri konusunda kamuoyu oluşturmak ve enerji kooperatifçiliğini teşvik etmek olduğunu belirtti.   Proje kapsamında birisi Mayıs sonunda, diğeri Eylül sonunda olmak üzer iki çalıştay yapılacağını belirten Ortaç, model oluşturmak amacıyla Derneğin bahçesinde ve Küçükkuyu Anaokulunda iki adet 3’er KWa’lık güneş enerji sistemi kurulacağını da açıkladı. Proje kapsamında STK Ağı oluşturmak üzere öngörülen faaliyetlerinden birisinin STK’lar ile gündemli ‘yüzyüze buluşmalar’ olduğunu belirten Ortaç, bu ilk buluşmanın çok önemli olduğunu, katılımın yüksek olmasından dolayı da çok mutlu olduklarını ifade etti. Daha sonra gerçekleştirilecek buluşmaların tarihleri ve konu başlıklarını da açıklayan Ortaç, her buluşmanın farklı bir STK ev sahipliğinde, Çanakkale, Ayvalık gibi farklı mekanlarda yapılacağını açıkladı.

 
Kazdağı ve yöresinde iklim değişikliğine neden olan etmenler
Açıklamanın ardından, ilk buluşmanın konusu olan “Kazdağı ve Yöresinde İklim Değişikliği’ne Neden olan Etmenler ve Çözüm Önerileri” konusunda Prof. Dr. Murat Türkeş,  Çevre Platformu eski Dönem Sözcüsü, CHP’li İl Genel Meclis üyesi ve Ziraat Mühendisi Hicri Nalbant önemli bilgiler verdiler. Prof. Dr. Murat Türkeş, Kazdağı ve Biga yarımadasının coğrafi özellikleri, yağış ve buharlaşma  ve depremselliği hakkında bilgi verdi. İklimin hem insan eli, hem de dış faktörlerle nasıl değiştiğini tablolarla anlatan Türkeş, Kaz Dağı ve Yöresinde çölleşme ve kuraklaşmanın giderek arttığını  vurguladı.  Kazdağı ve yöresine insan eliyle yapılan altın madenciliği, termik santraller, barajlar, yollar gibi projelerin iklim değişikliğine büyük etki yaptığını, bu nedenle Kazdağı’na müdahale edilmemesi gerektiğini belirtti. Kuraklaşmadan dolayı ciddi su kaybı ve su ihtiyacının olduğunu belirten Türkeş, halkın hayati ihtiyacı olan suyun madencilere, termikçilere verilmemesi gerektiğini vurguladı.
 
“Bölgedeki tarım iklim değişikliğinden çok ciddi etkileniyor”
Nalbant ise, yaptığı konuşmada devletin yanlış tarım politikalarına değindi ve köylülerin bu tarım politikaları sonucu tarımdan koptuğunu, arazilerini sattıklarını, tarımda giderek ithalata dönüldüğünü belirtti. İklim değişikliği sonucunda, susuzluk çekildiğini ve verim düşüklüğü yaşandığını belirten Nalbant, ilgili Bakanlıkların ve meslek örgütlerinin iklim değişikliğine karşı hazırlıklı olmadıklarını ve politika üretemediklerini söyledi.  Nalbant, “Buradaki herkes biliyor ama ben yine de hatırlatmak istiyorum. Zeytin kutsal bir ağaç. Böyle bir bölgede yaşıyor olmak büyük mutluluk. Biz zeytini, zeytin de bizi koruyor. Birçok yerde santral kurmak istiyorlar ama zeytin buna müsade etmiyor. Çünkü yasa, zeytinin olduğu yerin yakınına bile santral kuramazsın, diyor. O yüzden yasayı değiştirmek istiyorlar. Yasanın değiştirilmesine izin vermemeliyiz” dedi. Bölgede altın madeni ve termik santralleri projelerine karşı yürüttükleri mücadeleyi anlatan Nalbant, açtıkları davaların çoğunu kazandıklarını belirtti.  Çanakkale Köprüsü’nden bahseden Nalbant, Çanakkale Köprü Projesinden de bahseden Nalbant, “Lapseki’de üretilen nektarin Türkiye’nin en kalitelisidir. Yüzde 50’den fazlası bu ilçede üretiliyor. Ama son dönemde bölgedeki çiftçiler tarım arazilerini satmaya başladı. Sebep köprü. Esas tehlike budur. Tarım toprakları ne yazık ki el değiştirmektedir” dedi. 
(Oya Koyuncu)
Paylaş