2011-2012 eğitim öğretim yılı içerisinde okul içerisinde yaşanan taciz olayları şok etkisi yarattı. Okul müdürünün kankası olduğu iddia edilen edebiyat öğretmeni Ö. T.’nin içinde bulunduğu taciz skandalı eğitim camiasını lekelerken, taciz olayı ile ilgili öğrencileri baskı altına almaya çalışan okul müdürü İ.İ’nin ise gerek öğretmenlere, gerekse velilere sarfettiği hakaret dolu sözler tepkilere yol açtı. Gece yarısı sarışın ve mavi gözlü kız öğrencilerin telefonlarına mesajlar çeken ve bir öğretmenin üzerine yürüyen Edebiyat öğretmeni Ö.T’nin eğitim camiasına yakışmayacak davranışlarına sessiz kalan okul müdürünün, aynı okulda yaşanan bir diğer taciz olayı ile ilgili dilekçe veren kız öğrencilere de baskı yapması şaşkınlık yarattı. Skandallarla dolu olan okulun bir sınıfında yer alan erkek öğrencilerin kız öğrencilere yaptığı taciz olaylarına sessiz kaldığı iddia edilen okul müdürü, bununla da yetinmeyip hem öğretmenlere, hem öğrencilere hem de öğrenci velilerine ağza alınmayacak laflar söylemesi ise eğitim camiasının sarsılmasına neden oldu. Söz konusu okulun müdürü ile ilgili ortaya atılan iddialar bununla da sınırlı değil. Eğitim-öğretim yılında okulda durmadığı ve ortağı olduğu bir pimapen şirketinin işleri ile uğraştığı iddia edilen okul müdürünün, pimapen işi için okulu bırakıp müşterilerin evlerine giderek ölçü aldığı ileri sürüldü. Önce eğitim anlayışından uzak olan okul müdürü İ.İ ile ilgili ortaya atılan iddialar ortalığı karıştırdı.
İddialar eğitim camiasını sarstı
Lapseki Hüseyin Akif Terzioğlu Anadolu Lisesi’nde görev yapan bir öğretmen, okulda yaşanan olayları gazetemiz aracılığıyla kamuoyuna duyurdu. ‘Lapseki Hüseyin Akif Terzioğlu Anadolu Lisesi’nde neler oluyor?’ başlığı ile okuyucularımıza duyurduğumuz haber, kamuoyunda büyük merak uyandırdı. Söz konusu haberde bir öğretmenin, okul müdürü İ.İ. ve kız öğrencileri taciz eden edebiyat öğretmeni Ö. T. ile ilgili öne sürdüğü iddialar ise eğitim camiasını ayağa kaldırdı. Okul içinde yaşanan akıl almaz taciz olaylarının ardından öğrencilere yapılan baskılar da dikkat çekerken, okul müdürünün ‘Şerefsiz veliler seni beni satın alırlar’ , ‘Biyolojicinin anasını satayım’ , ‘Bok yemesinler öğretmenler. Ben bunlarla ilgilenmem. Kendileri bulsunlar’ , ‘Ben müdürüm kardeşim. Benim dediğim olacak’ şeklinde ahkam kesmesi şaşırtırken, okulda erkek öğrenciler tarafından tacize uğrayan bir kız öğrenciye ise okul müdürünün ‘Sende az mal değilsin. Sen yapmasan olmaz’ demesi ise akıllarda durgunluk yarattı. Okula eğitim için gelen sarışın ve mavi gözlü kız öğrencilere gece yarısı mesaj çeken edebiyat öğretmeni Ö.T’nin ise sınıfta öğrencilere ‘Beni şikayet etseniz de bir şey yapamazsınız, müdür benim kankim’ demesi de şaşkınlık yarattı. Aynı okulda kız öğrencileri taciz eden bazı erkek öğrencilerin de taciz ettikleri kız öğrencilere ‘Bugün bize 5 lira verin. Oranızı buranızı ellemeyelim’ ifadelerini kullanması da ayrı bir tartışma konusu oldu.
Çanakkale’nin Lapseki ilçesindeki okulda yaşanan taciz olayları ve akıllara durgunluk veren bazı olayları kamuoyu ile paylaşan bir öğretmenin gazetemize ilettiği iddialar ise şu şekilde:
“Olay 2 yıl önce başlıyor. Okul müdürü olarak öğretmenevi müdürü İ.İ geldi. İlk geldiği sene biz yeni binaya taşınıyoruz. Onun telaşı var hiçbir şeye karışmıyor. Aslında o zaman herkes bizi ‘Bu adama dikkat edin’ diye uyarmıştı. Çünkü bu adamın öncesi de temiz değil. Yani öğretmenevini de, kabarık borçlarla bırakmıştı. Ben o zaman denetim kurulundaydım. O zaman hiçbir şeye karışmıyor ama geldiği gibi İbrahim Bodur Lisesi’nden babaannesi kendi pimapen şirketinin mali kaynağı olan bir çocuğu nakil aldırdı İbrahim Bodur’dan bizim okula geldi çocuk. Çocuğun adı H.O, birinci dönem 6 dersten kaldı. İkinci dönemde aynı şekilde kalınca kurs tekrarına düşecek ve sorumluluk sınavlarına giriyor. Müdür, ‘geçirin geçirin’ demeye başladı. Ama çocuk sınavlarda boş kağıt veriyor. Çok kolay soruyorsunuz 0,5’lik kağıt veriyor. Derste çocuğa ‘Sen ne olacaksın’ diye soruyorsunuz ‘Zenci olacağım’ diyor. Çocuğun annesi de orada burada ‘İ.İ. benim kaynımı, 5 bin lira karşılığında Çardak Lisesi’nde müdürken geçirdi. Köpek gibi bunu da geçirecek’ diyor. Bu tarz iddialar var. Bunlar kulağımıza geliyor. Çünkü çok küçük bir yerdeyiz. Sonuçta çocuk sınavlara girdi ve yapamadı. Bir tek kimyadan geçti. Fizik’ten kaldı. Hatta Fizik’ten kaldığı gün ben okuldaydım 12 puanla geçti. Çok iyi hatırlıyorum. Fizik öğretmeni geldi ‘Ne yapayım, müdür geçir’ diyor dedi. Ben götür müdürün önüne koy, kendi dolduruyorsa kağıdı doldursun ama sen kağıda dokunma dedim. Geriye kaldı matematik ile geometri. Matematik ile Geometri’den kaldığı gün, hatta Fizik’ten kaldığında Fizik öğretmenine öğretmen arkadaşları ile müdür yardımcısının yanında ‘Ben sana yapacağımı bilirim. Görürsün sen’ diye bağırmış. Bir çok hakaret ve tehditte de bulunmuş öğretmeni rencide etmiş. Ben de bıraktığım gün okulun müdürü bana telefon açtı. Bana telefonda ‘Bir daha 12 Fen’e giremiyorsun’ dedi. Bıraktığımı öğrendi ve okulu terk etti. Sonra da telefon açtı ve ’12 Fen’e vermeyeceğim seni’ dedi. Ben de vermeyin dedim. Ben geometri ve matematik kursları veriyorum. Yazları sürekli okula giderek ücretsiz kurs veriyorum. Tamam dedim vermeyecekseniz vermeyin dedim. Yapacak bir şeyim yok benim. Çocuklar da tepki gösterdiler. Ondan sonra ders programıyla oynamaya başladı. Beni sürekli geldiğim sınıflara vermiyor. İlk böyle başladı.
Öğretmenler, fotokopi için hademeden izin alıyor
Sonra fotokopi çekemezsin dedi. Nöbetçi olduğum gün hademeyle sorun yaşıyorum. Hademe bana ‘okuldan defol git’ diyor. Şikayet ediyorum. Okul müdürü şikayet ettiğim şahitlere sormuyor, bana ‘senin bildiğin gibi değil olay’ diyor. Hademeye fotokopi makinesi ile ilgili yetki veriyor. Ona şifre verdi ve kağıdımızı kendimiz getiriyoruz hademeden izin isteyip fotokopi çekiyoruz. Kağıt yok okulda demeye başladı. Yani eğitim öğretimin önünü kesecek ne kadar olay var ise yapmaya başladı. Fotokopi makinesi ile sorun yaşamaya başlayınca ben ilçe milli eğitim müdürlüğüne de gittim. Sonuçta matematik benim dersim ve fotokopi çekemiyorum.
Müdürden öğretmenlere engel
Öğretmenler toplantısında ‘Bana yapılanı asla unutmam’ dedi. Bunu öğretmenler toplantısında söyledi. Biyoloji öğretmeni var çok çalışkan bir hoca. Hatta eşi okula dolaplar falan yaptı. Proje sınıfı yaptı. Belki Lapseki ve Çanakkale’de hiçbir yerde yoktur böyle bir şey. Yılanlar, kuşlar, kaplumbağalar bunun gibi bir sürü canlı örneği olan biyoloji sınıfı. Biyoloji öğretmeni de okul müdürü ile sorunlar yaşadı. Okul müdürü öğrencilerin yanında ‘Biyolojicinin anasını satayım’ diye laflar söyleyemeye başladı. Ondan sonra sınıfı dağıttı ve ‘Boşaltıyorsun o sınıfı. Kimya Labaratuarına taşıyorsun’ dedi. Yani herkesin önüne engel koymaya başladı.
Öğretmenden öğrencilere taciz mesajları
Bu arada da okuldaki bütün sarışın ve renkli gözlü kız öğrencilere gece 12 de mesajlar çeken, şiirler yazan edebiyat öğretmeni var. Ö.T. isimli edebiyat öğretmeni, öğretmenler odasında duran bir öğretmen değil. Ben 2 yıldır bu öğretmen ile çalışıyorum. 2 yıldır öğretmenler odasına giren bir insan değil. Öğrencilere gece 24.00 sıralarında telefonlarına ‘Uyudun mu? Sen herkesten farklısın biliyorsun değil mi?’ gibi mesajlar atıyor. Yalnız çocukları konuşturamıyorsunuz. Çünkü, öğretmen korkusu var.
Öğretmenden kızlara mektup yazıları
Bu adamla işbirliği içerisindeki erkekler olduğu yani hatta velilerden duyduğumuz kadarıyla şikayete geliyor. Müdür şikayet dilekçesini kabul etmiyor. ‘Öğretmeni şikayet edemezsiniz’ diyor. Bu hoca da müdürün kankası olan Ö.T. isimli hoca. Bir kız öğrenciyi matematik sınıfında bir şey yaparken görüyor. Bu kızın zaten bir defa cebinde mektup bulmuştuk. Bu hoca kıza mektup yazısı vermişti. Ama şiir yazmıştı. Ancak bir öğretmen bir öğrencisine o içerikli bir şiir niye yazar? Bir kağıt verip altına imzasını atıp niye verir? O kızı derste sıkıştırıyor, kız ağlamaya başlıyor. Ellerini masaya koyuyor ve ‘Beni şikayet etseniz de bir şey yapamazsınız, müdür benim kankim’ diyor. Bütün 11-B sınıfı bunu duyuyor. O gün derste olanlar özellikle duyuyor.
Kız öğrencilerin erkeklerle olan ilişkilerine de karışıyor
Bir erkek bizim öğrencilerden biriyle çıkıyormuş. Kız ayrılmış. Ö.T da kızı kenara çekmiş . Bunu da müdür yardımcısına anlatmışlar. Kız da ‘Siz hocam aradan çekilin. Siz niye araya giriyorsunuz’ diyormuş, Ö. T de ‘Bak o çocukla yeniden çık. O çocuk iyi bir çocuk’ falan diye kızlara da ayrıca erkek ayarlıyor. Yani kendi işleri bitti, kızlara da erkek ayarlıyor. Sınıflarda kızları sıkıştırıyor. Bunu kantinci anlattı. Bir boş sınıftan kızla baş başa çıkmışlar, kızın saçı başı dağınık gelip kantinde saatlerce ağlamış. Bu tarz olaylar da var. Ama net olarak bilemediğimden dolayı bir şey söyleyemiyorum. Ama kızı okul içerisinde tanıyorsunuz ve çocuklar hata yapacak yaştalar. Hangi açıkları değerlendirebileceğini anlıyorsunuz. Bu arada 10 numara öğretmen. Yanından hiç ayırmıyor. Ne derse yapıyor. Adam okula gelmiyor hiç umurunda değil. Ders anlatmıyor ve sınıfta bulunmuyor. Bunların hiç biriyle ilgilenmiyor. Okul müdürü çalışan öğretmene de sürekli engel oluyor.
Okul müdürünün şirketi
Okul müdürü okulda durmuyor. Kendi sürekli pimapen şirketinde. Müdür yardımcısı okulda şöyle bir olay var diye arıyor. Okul müdürü de ‘Şu an ölçü alıyorum. Benim yapacak işlerim var’ deyip telefonu müdür yardımcısının suratına kapatıyor. Okul ile alakası yok. Ölçü almaya da çoğu zaman kendi gidiyor. Bir veli anlattı. Biri ölçü almaya geldi bunu tanıyorum ama nerden tanıyorum dedi. Adam çıkarken anlamış okulun müdürünün ölçü almaya geldiğini. Bir sürü sorun yaşıyoruz müdür okulda yok.
Okul müdürünün kankası mı?
Kitaplar aldım ve kitapları dağıtmaya başladım öğrencilere. Matematik kitaplarını dağıtıyorlar. Ö. T sınıfta dalga geçer gibi, 12 Fen sınıfına girip ‘2. El kitapçıdan aldın ne zorluklarla aldım’ demiş. Çocuklar huylanınca kitabı açıyorlar. Ben kitapların belli sayfalarına imza atıyorum. Yanlarına isimlerimi yazıyorum ki, matematik sınıfına ait ise çocuk bakıyor. Ondan istemeye gerek duymuyor ve gidip sınıftan alıyor. Bir bakıyorlar imzalar var. Bu matematik sınıfının diye getirdiler. Bunu müdüre şikayete gittim Ö.T hoca da yanındayken. Oturdum ve olayı anlattım müdüre. Ve Ö.T hoca kalktı ve üzerime yürüdü. Üzerime yürüyünce, okul müdürü de kendi oturmuş gayet rahat bir şekilde seyrediyor. Hiç yerinden kımıldamadı.
Okulda 8 kız öğrenciye taciz
Ben okulda yokken 8-9 kız öğrenciye taciz olayı. 9B sınıfının erkek öğrencileri, kız öğrencilere el ve sözle tacizde bulunuyorlar. Bu olayı idarecilerden duydum, çünkü ben ameliyat olmuştum ve okulda değildim. Dilekçeleri de var. Kız öğrenciler taciz olayı ile ilgili gidip şikayet dilekçesi yazıyorlar. Erkek öğrenciler, kızların belli yerlerini ellemeye çalışıyorlar. Sözle ve açıp gösterme gibi, telefona kaydedilen resimler gibi. Kız öğrenciler ağlayarak müdürün odasına gidiyorlar ve dilekçe yazıyorlar. Bunun içinde köyden gelen kız öğrenci de var. Şikayet dilekçesi yazılıyor ve disipline gidilecek. Disipline gitmeden önce müdür ve rehberlik öğretmeni kız öğrencileri kenara çekiyorlar ve kızın birisine ‘Sende az mal değilsin. Sen yapmasan olmaz’ diyerek kızları sıkıştırarak şikayet dilekçelerini kısalttırıyor. Hatta 2 kızın dilekçesini geri çektiriyor. Bu kızlardan birisi de öğretmen arkadaşımızın kızı. Taciz edilen kızların içinde öğretmen arkadaşımızın kızı da var. Ancak, bu öğretmen arkadaşımız hiçbir şey olmamış gibi susuyor. Olaylar bir şekilde bastırılıyor. Bir buçuk sayfalık dilekçeler yarım sayfaya düşültürülüyor çok ağır suçlamalar var diye. Ceza alınmasın diye disiplin kurulunun üzerinde bir etki kuruyorlar. Daha öncede yapmışlardı bu olayı. 8 kız öğrenciye tacizde bulunan erkek öğrencilere sadece sözde kalan kınama gibi bir ceza veriyorlar. Ama bunlar tamamen müdürün baskısıyla oluyor. Okulda taciz olayının çıkması demek, okul müdürünün görevini yerine getirmediği demek. Çünkü, erkek öğrenciler artık o kadar zıvanadan çıkmışlar ki, kızlara ‘Bugün bize 5 lira verin. Oranızı buranızı ellemeyelim’e kadar getirmişler. Veli olayı kızın babasından gizliyor. ‘Benim kocam öğrenirse, katil olur’ diyor. Veliler zaten bir baskı altındalar. Öğrenciler de müdürün baskısı altındalar. Mart ve Nisan ayı gibi yaşandı bu olaylar.
Müdür, öğrencilerin can güvenliğini umursamıyor
Daha bir çok olay var. Derste Ö.T, kız öğrencilerin eline bir poşet et veriyor. ‘Götürün bunu iskele meydanında pişirtirin’ diyor. Bir erkek öğrenci bende gitmek istiyorum diyor ve kızlarla birlikte gidiyor. 2 kız bir erkek çarşıya gidiyor. O kızlarda, diğer kızla sorunlu olanlar. Sorunlu kızın erkek arkadaşları, okulun önüne kızları dövmeye gelmiş. Ö.T de bu kızları çarşıya gönderiyor. Tamamen bir danışıklı dövüşüklü olay var. Çocuklar iskele meydanında diğer çocuklar tarafından dayak yiyecekler. Yani öğrencilerin etrafları sarılmış 5-6 kişi gelmişler. Kantinci gidiyor alıyor öğrencileri. Kantinci kızları kurtarıyor ve okula geri getiriyor. Ö.T kızları hem kendi gönderiyor hem de telefon açıp ‘Ben sizi yok yazıyorum. Ben memurluğumdan olamam’ diyor. Müdür bu olayı duyuyor. Okulda müfettiş var. Müdür gelip ‘Müfettiş varken sırası mıydı şimdi bunun’ diyor. Sadece bunun için kızıyor. Yani öğrencinin güvenliği umurunda değil. Eğitim ve öğretim ile ilgili hiçbir şey umurunda değil.
Müdür; ‘Şerefsiz veliler seni beni satın alırlar’
Mezuniyet töreni yapacağız. Müdür, 50 lira para istedi kişi başı. Bazı öğrenciler parayı veremediler. Pazartesi para elinde olsun istedi müdür. Perşembe günü mezuniyet yapacağız. Pazartesi çocukları çağırıyor ve para toplanamadı diye mezuniyet törenini yapmıyorum diyor. Biz mezuniyet törenini iki günde organize ettik. Kişi başı 10 lirayı bulmadı bile ve her çocuktan alınmadı. Aradaki 40 lira fark var. Bu paranın hesabı yok. Bu parayla ne yapılacak? İşi gücü parayla. Bazı ihtiyaçlar için para isteyeceksin diyor. Para isteyince de sakın idarenin üstüne atma diyor. Ders anlatamıyorum diyorum. Okul müdürü ise ‘Şerefsiz veliler seni beni satın alırlar. Getirsinler parayı’ diyor. Ters düşüyorsunuz. Siz veliye saygı duyuyorsunuz, okul müdürü ise velilere hakaret ediyor. Siz öğretmen arkadaşınıza saygı duyuyorsunuz, adam onlara hakaret ediyor. Siz ders anlatıyorsunuz, adam anlatma diyor. Odasına koymuş klimayı, plazma televizyonu, bilgisayarı altında bütün gün borsası elinde ve Karadeniz tvsi açık. Yani hiç okul ile ve eğitimle alakası yok.
Müdürden öğretmenlere hakaret
Kantini var. Bin 800 lira gibi bir kira var. Önceden okul aile birliğindeydim. Onun belli miktarı ilçe milli eğitime verilir. Geri kalan ise okulun masrafları için harcanır. Kağıt yok okulun parası var kağıt alalım dedik. Okul müdürü ‘Hayır kağıt almayacağız. Okulun bahçesine ağaç dikeceğiz’ dedi. Kendi kafasına koymuş kocaman palmiyeler dikecekmiş. Bir tanesi 250 liraya. Toplantıda konuşuldu ve okul müdürü ağaç olayına bin veya 2 bin lira para harcayacakmış. Bahçeyi çiçeklendirelim ama 300Tl yeya da oldukça yavaş yavaş yapalım. Aynı zamanda da kağıt da alalım. Haritalar çok fazla okulda yok. Geliyor ama çok fazla yok bizde. 5-6 tane harita vardır onu da dershaneler hediye etmiştir. İşte harita ve levhalar alalım dedik. Liste hazırlandı. Toplantıda listeyi fırlattı ‘Bok yemesinler öğretmenler. Ben bunlarla ilgilenmem. Kendileri bulsunlar’ dedi. Toplantıda ağaç bizim öncelikli ihtiyacımız değil diye konuşuldu. Ancak o ağaçlar bin 400 liraya alınmış ve bahçeye dikilmiş. Fatura önümüze konmuş. Ben imzalamadım ve şerh düştüm altına. Bin 400 liralık masraf bizim için çok dedim. Orada kıyametler koptu. Masalara yumruklar vurdu ve ‘Ben müdürüm kardeşim. Benim dediğim olacak’ diyor. Masalara vuruyor ve masadaki her şey havaya fırlıyor.
Şikayetim hasıraltı yapılmak isteniyor
Okulun kapandığı son gün şikayette bulundum. Okulun kapandığı son gün sınav dönemi oldu ki ben 20 dersin üzerinde ek ders isteyen bir öğretmen değilim. Ek ders derdim değil. Ama kasıtlı davranışlarını bildiğim için sınav görevlerini aldım. Bana iki görev verilmiş ve diğer matematikçilere 6’şar görev verilmiş. Ben de bu niye böyle diye sordum. ‘Başka sınıflara girmiyorsun’ dedi. Yönetmelikte giriyorsun ve girmiyorsun diye bir ayrım yok. Niye eşit değil. ‘Ben böyle yaptım. İtirazın varsa edersin’ dedi. O gün zaten bunu da ekleyip bakanlığa şikayet ettim. Okul aile birliğinin parasını kafasına göre harcaması, kız öğrencilere yapılan taciz olayını bastırması, şikayet ettiğim hademeye bir ceza uygulamaması, üzerime yürüyen öğretmene sessiz kalması gibi 9 ayrı konudan dolayı şikayette bulundum. Bir sürü şahit var. Bir soruşturma açtılar. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne de gittim. Dilekçem orada da var. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde iki tane müfettiş var ama onlarda ortada yok. Olay uzatıldıkça uzatılıyor. Otomatikman olay kapatılacak. Okul kapandığında şikayet ettim bugüne kadar hiçbir işlem yapılmadı.”