16 Nisan`da kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Sistemi`ne uyum çalışmaları nedeniyle bir araya gelen AKP ve MHP’nin ortaklaşa hazırladığı içtüzük değişikliği önerisi görüşmeleri TBMM Anayasa Komisyonu’nda devam ediyor. Komisyon görüşmelerine CHP Çanakkale Milletvekilleri Muharrem Erkek ve Ankara Milletvekili Murat Emir katılırken, Milletvekili Erkek, komisyon görüşmelerini gazetemize değerlendirdi. Getirilmek istenen İçtüzük ile Milletin konuşma hakkının susturulmak istendiğini belirten Erkek; “Bu İçtüzük ile birlikte artık çoğulcu, uzlaşmacı, konuşan, tartışan bir Meclis’ten herhalde susan bir Meclise geçirilmek isteniyor” dedi. Güçlü bir parlamento yerine şeklen bir parlamento istendiğini açıklayan Erkek; “Saray rejimi, güçlü parlamento, güçlü Milletvekili istemiyor. Saray Rejimi şeklen bir muhalefet, şeklen bir meclis istiyor” dedi. İktidarın politikaları ile Türkiye’nin yüzünü otoriter rejimlere döndüğünü ifade eden Erkek; “Erdoğan ve AKP iktidarı ile birlikte Türkiye sırtını Avrupa’ya, yüzünü körfez ülkelerine, Orta Asya tipi otoriter rejimlere döndü. Türkiye hızla bu otoriterleşmeden, demokratikleşmeye geçmek ve hatalarından dönmek zorundadır” dedi. Anaysa değişikliğinin şeklen yürürlükte ancak asla meşru olmadığı vurgusu yapan Erkek; “AKP ve MHP Türkiye’yi felakete götürecek hatayı 16 Nisan 2017’de üstelik OHAL sürecinde bu ülkeye yaşattılar. Kötü niyetli bir Anayasa değişikliği ile otoriter bir rejimi meşrulaştırmak istiyorlar” dedi.
“Meclis sussun isteniyor”
Getirilmek istenen İçtüzük ile Milletin konuşma hakkının susturulmak istendiğini belirten Erkek; “Getirilen İçtüzük Teklifi, Meclis için bir darbe niteliğinde. Türkiye, son anayasa değişikliği ile demokrasiden, Hukuk Devleti’nden iyice koptu. Bu getirilen İçtüzük Teklifi ile artık Milletvekilleri konuşmasın, Meclis ve millet sussun isteniyor. Bizde, bunun için Anayasa Komisyonu’ndan gerekli uyarılarımızı yapıyoruz. Tarihe not düşüyoruz. Çoğunlukçu anlayışı, Hukuk’un Üstünlüğünü değil de, parmak gücünün üstünlüğünü, dayatmacı anlayışı benimseyen iktidarın oy çoğunluğu ile bu İçtüzüğe geçilecektir. Bu İçtüzük ile birlikte artık çoğulcu, uzlaşmacı, konuşan, tartışan bir Meclis’ten herhalde susan bir Meclise geçilmek isteniyor” dedi.
“TBMM özgürlüklerin kürsüsüdür”
Güçlü bir parlamento yerine şeklen bir parlamento istendiğini açıklayan Erkek; “TBMM kürsüsü özgürlüklerin kürsüsüdür. Kürsü dokunulmazlığını ve kürsü özgürlüğünü de zedeleyen bir içtüzük ile karşı karşıyayız. Demokrasi, aynı zamanda düşünce ve ifade özgürlüğüdür. Milletvekilleri aynı zamanda şiddet içermemek, şiddeti ve terörü teşvik etmemek şartı ile her türlü düşünceyi, ne kadar aykırı olursa olsun o kürsüden dile getirebilmeli. Güçlü bir parlamento, güçlü Milletvekilleri ile özgürce konuşan Milletvekilleri ile mümkündür. Saray Rejimi, güçlü parlamento, güçlü Milletvekili istemiyor. Saray Rejimi şeklen bir muhalefet, şeklen bir meclis istiyor. Biz, Türkiye’de yeniden Demokratik Parlamenter Sistem ve Hukuk Devleti kurulana kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
“Türkiye yüzünü otoriter rejimlere dönüyor”
İktidarın politikaları ile Türkiye’nin yüzünü otoriter rejimlere döndüğünü ifade eden Erkek; “Meclisin etkin ve verimli çalışması, Milletvekillerini konuşmalarını, konuşma sürelerini kısaltmakla sağlanmaz. Doğru Yasa Tasarıları hazırlanarak sağlanır. İktidar çoğunluğunun 15- 16 yıldır bugüne kadar isteyip de çıkartamadığı tek bir kanun yoktur. Meclis’te alamadığı tek bir karar yoktur. Ülkenin çok önemli sorunlarını gündeme getiren siyasi parti önerileri kısıtlanarak aslında milletin, toplumun gündemi de engellenmek isteniyor. Bunun için biz, mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Erdoğan ve AKP iktidarı ile birlikte Türkiye sırtını Avrupa’ya döndü. Yüzünü körfez ülkelerine, Orta Asya tipi otoriter rejimlere döndü. Türkiye hızla bu otoriterleşmeden, demokratikleşmeye geçmek ve hatalarından dönmek zorundadır. Ana muhalefet partisinin uyarıları, tespitleri, düşünceleri dikkate alınmaz ise ülke maalesef felakete sürüklenecek. Bizde bunların olmaması için çocuklarımıza Adaletli, özgür, eşit bir ülke bırakabilmek için var gücümüz ile çalışıyoruz. Mücadelemiz, Mecliste, meydanlarda, alanlarda, STK’lar ile birlikte her alanda devam edecek” dedi.
“Anayasa değişikliği asla meşru olamaz”
Son olarak Anaysa değişikliğinin şeklen yürürlükte ancak asla meşru olmadığı vurgusu yapan Erkek; “Normlar hiyerarşisinde en üstte Anayasa vardır ve Yasalar gibi İç Tüzük’te Anayasa’ya dayanır. İç Tüzük’ün belirleyicisi de anayasadır. Sizin, demokratik bir anayasanız yoksa sağlıklı, çoğulculuğu ve uzlaşmayı ön gören bir İç Tüzük’e de sahip olmanız çok yok. AKP ve MHP Türkiye’yi felakete götürecek hatayı 16 Nisan 2017’de üstelik OHAL sürecinde bu ülkeye yaşattılar. Kötü niyetli bir anayasa değişikliği ile otoriter bir rejimi meşrulaştırmak istiyorlar. Bu anaysa değişikliği şeklen yürürlüktedir ama asla meşru değildir. Meşrutiyeti her zaman tartışılacaktır. 1982 Anayasası çok kötü bir anayasaydı, daha da kötü hale getirdiler. Onun için önce Türkiye’nin yapması gereken, sağlıklı demokrasiyi ve çoğulculuğu, Hukuk’un Üstünlüğünü esas alan düzgün bir Anayasayı yapmak, ondan sonrada uzlaşmacılığı ve çoğulculuğu esas alan bir İç Tüzük’ yapmak olmalıdır. Türkiye’nin bu anayasa değişikliğinin olduğu süreçte dünya ile olumlu ilişkiler kurması mümkün olmayacaktır. İşte, Avrupa Parlamentosunda Türkiye dostları bu Anaysa değişikliği temeli ile artık Türkiye’yi savunamaz hale gelmiştir. Avrupa Parlamentosunun kararının temelinde de bu Anaysa değişikliği yatmaktadır” dedi.
(Eren Aşnaz)