İçki ruhsatı gibi sigara ruhsatı da verilsin!

Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı’nın Amerika’da yapılan ve sigara içmeyen birinin açık alanlarda maruz kaldığı biyobelirteçleri ölçen bir araştırmayı paylaşması ve sigara içmeyen kişiler üzerinde yapılan araştırmaya göre sigara içilmesine izin verilen teraslarında, bahçelerinde üç saat boyunca oturan sigara içmeyen kişilerin tükürüklerinde nikotin metabolitleri, idrarlarında sigaranın kanser yapıcı nitrozaminleri saptanması üzerine gözler bar, cafe ve işletmelere çevrildi. Türkiye`de yaz aylarında açık alanda yemek yemek ve içecek tüketmek isteyenler için sigara içmeyenlere ayrılmış özel bir alan olmaması ve sigara içmeyenlerin 2009 yılı öncesinde kapalı alanda maruz kaldıkları dumana açık alanda da maruz kaldığı iddiası ve birçok işletmenin camekanlarını açarak iç ve dış ortamı tek alan haline getirmesi nedeniyle 4207 sayılı Kanun metni `işletmelerde sigara içlemez` ibaresi sonucunda kapalı alan yasak uygulamasının açık alanlarda da uygulanması ve uygulamanın kapsamının genişletilmesi gündeme gelince bu konuda hizmet veren işletmeler kapalı alanda yasaklanmasının ardından, açık alanlarda da içilmesinin yasaklanmasının işleri bitireceğini, yasak koymanın değil, çözüm bulmanın gerektiğini ifade ettiler. Çanakkalelilerin konu ile ilgili görüşleri şu şekilde:

 

 

Gülden Akın: “Sigara içenlerin de hakları var. Bu kadar yasak koymanın amacı ne? Bu yaklaşım çok faşizanca. O zaman sigara fabrikalarını kapasınlar. Dumansız hava sahası dediler, dumanlı hava sahası yarattılar. Baskılar sonucu artık dışarıda sigara içen kadın sayısı arttı. O zaman mekanlara nasıl içki ruhsatı veriyorlarsa, aynı şekilde sigara içilen mekan desinler ve ona göre ruhsat versinler. Daha da içenlere karışmasınlar. Bir düğün oluyor, herkes dışarıda, bahçede sigara içiyor. Millet kışın soğukta perişan oluyor. Ben kahve tiryakisiyim. Eskiden içerde içerdim, bulmacamı çözerdim. Şimdi dışarılarda kalıyorum, o zaman benim hakkımı da geri versinler. Ben de rahat rahat içmek istiyorum, o zaman içilen ve sadece içenlerin gittiği cafeler yapsınlar. Durumu bu noktaya getirmek ayrımcılıktır, ama getiriyorlar.”

 

 

Aslı Özen: “İnsan sağlığı için içilmemesi gerektiğini biliyoruz, ama yine de çoğu kişi içiyor. Kapalı alanlarda içilmesinin yasaklanmasından sonra müşteri sayısı azaldı. Böyle bir uygulama sektörü daha da çok etkiler. Mantıksız, o zaman insanlar nerede içecek bunu?”

 

 

Meryem Güçlüol: “Sigara sağlığı zararlı, ama bu kadar zararlı bir şey yine de üretiliyor. İnsanların psikolojik sorunları var, stres çok fazla. Sürekli sigara içen kişileri de taciz etmenin ve sürekli kural koymanın da bir anlamı yok. Sigaraya zam geldi, millet tütün içmeye başladı. O zaman komple üretimi durdursunlar. Sigara yasağını getiren çaresini de bulmalı.”

 

 

Ayşe Turhanlı: “Bunun ayırımını iyi yapmak gerek. Mesela kişi banka kuyruğunda, ya da parkta içiyorsa yanındaki, arkasındaki rahatsız olabilir. Ama kişi keyif için bir kahve veya bir yemeğe ya da eğlenceye gittiyse onun açık alanında içmesinin bir sakıncası olmaz. Cafe, dinlenme alanı keyfi alanlarında dışarıda yasaklamak yanlış. Bu işletmeleri olumsuz etkiler, kapalı alanlarda içilmesinin yasaklanmasından sonra zaten iş kapasitesi düşmüştü, şimdi daha da düşer. Bu yasakları AB’ye uyum için koyuyorlar, çoğu kural göstermelik.”