Troia hazinelerinin esas kısmı bilindiği gibi Puşkin Müzesi’ndedir. Amerika’dan getirilen 24 parça eser Troia hazineleri kapsamında sadece detay düzeydedir. Bunu bir başarıymış gibi ele alıp, konunun esasını atlarsak yanlış sularda kürek çekmiş oluruz.
Troia hazinelerinin iadesini sağlamak konusu kentin de müdahil olması gerekli önemli bir sorundur.
Bu konuya ilişkin geçmişte kentte bir girişimde bulunulmuştu. Konunun detaylarını çok ayrıntılı bilmeme rağmen gazeteci arkadaşımız Murat Kıray’ında içinde bulunan bir grup bu konuda bazı çalışmalar yapmışlardı.
Yapılmış çalışmaların deneyimlerini göz önüne alarak yeniden bu konuda Çanakkale olarak bir baskı grubu oluşturup yetkili birimler ile ortak bir çalışma başlatılmasına ihtiyaç vardır. 2015 Vizyonu kapsamında böyle bir girişim anlamlı bir çaba olacaktır. Kentin sivil toplum örgütlerinin bu hedef ile bir araya gelerek yaratacakları iş birliği başka çalışmalara da vesile olabilir.
Hedefe kilitlenmek kavramı bu anlamda önemlidir. Çözümler konusunda sonuca ulaşmak için yegâne kriterdir.
Üniversite kenti olmanın Çanakkalelilere getirdiği sorumluluk
Kayıtlar başladı, yakında eğitimde başlayacak; yaklaşık olarak 30 bin öğrenci Çanakkale’de olacak
Kayıt yapan öğrencilerin ilk izlenimleri Çanakkale’nin kimliğine bağlı olarak son derece olumlu.
“Üniversite kenti” vizyonu bu kentin kabul ettiği bir gerçek.
O zaman tüm vatandaşlarımıza bu konuda düşen sorumluluk olduğunu unutmayalım. Bir şekilde hepimizin üniversite ve öğrencileri, personeli ile iletişimde olacağımızı unutmadan sorumluluklarımız konusunu irdelememizde fayda var.
Öncelik ile şu yanlıştan herkes kendisini arındırmalıdır. Üniversite unsurları istismar edilecek kesimler değildir. Esnaflar, evini kiraya veren ev sahipleri, bu konuyu suiistimal etmemelidirler. Bunun için esnaf örgütlerine düşen görev vardır. Esnaflarımızın eğitilmesi aynı zamanda denetlenmesi konusunda adımlar atılmalıdır. Ev sahiplerimiz öğrenci oldukları için kiralarını yüksek tutmak gibi bir uygulamadan vazgeçmelidirler. Bu konunun denetim alınmasını sağlayabilecek bir mekanizmanın da geliştirilmesine ihtiyaç vardır.
Yerel Yönetim öğrenciler için kent yaşamını cazip hale getirecek projeler üretmelidir.
Biz basın olarak, bu konuda suiistimal edenleri kamuoyuna teşhir ederek caydırıcı bir rol üstlenmeliyiz.
Parasız eğitim mi dediniz?
Her ne kadar 1. öğrenim harçlarının kaldırılması nedeniyle “parasız üniversite” gibi laflar eden siyasetçiler olsa da yüksek öğrenim paralıdır hem de ülkemiz gelir dağılımı gerçeğine bağlı olarak öğrencilerimizin çoğunun ailesini son derece zorlayacak kadar bir yük getirmektedir.
Kaldırılan harçların öğrencilerin bir dönemlik zorunlu harcamalarının onda biri kadar olduğunu unutmayalım.
Bu temel gerçek ortada iken müjde olarak sunulan bu uygulama tam bir aldatmacadır. AKP Yerel Yönetimler Danışma Kurulu Toplantısında Milletvekili Mehmet Danış’ın “Üniversite harçları kaldırıldı. Alın size parasız eğitim. Sizin bu hayalinizde bile yoktu. Milyonlarca öğrenci parasız eğitime kavuştu” sözlerini sizler yorumlayın.
Kaldı ki; bu uygulama dahi yüksek öğrenim gençliğinin onca yıldır verdiği, bedel ödediği, hapislere atıldığı, parasız eğitim mücadelesinin sonucudur. Bu bilinç ile yine yüksek öğenim gençliği bu talep temelinde mücadelesini sürdürecektir. Bakalım bu yıl taleplerine sahip çıkan, çözümü için mücadele verecek öğrenciler üniversitelerinde neler ile karşılaşacaklar?
Tabiî ki bunun da takipçisi olacağız.