Dağlıca’da PKK tarafından düzenlenen bombalı saldırıda yaşamını yitiren Onbaşı Fatih Duru’nun cenazesinin Çanakkale’ye getirildiği sırada yaşanan saldırıların hukuku mücadelesi devam ediyor. HDP ve Halkevi’ne yönelik saldırılar ile ilgili olarak hukuki gelişmeler yaşanmaya başladı. Buna göre iddianamesi 17 Şubat 2016’da tamamlanan HDP’ye yönelik saldırıda Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi, saldırıda bulunduğu tespit edilen kişilere yönelik çeşitli cezalar verdi. Buna göre; 16 kişiye Türk Ceza Kanununun 2’nic kısım 7’nci bölümünde yer alan, “Hürriyete karşı suçlar, 3’inci kısım 5’inci bölümüne yer alan “Kamu barışına karşı suçlar” ile yine Türk Ceza Kanununun 152/1-f maddesinde yer alan “siyasi partilerin kullanımında olan bina tesis veya eşya hakkında mala zarar verme suçlarından 6 ila 2 yıl arasında hapis cezaları ve çeşitli meblağlarda adli para cezaları ile cezalandırılmalarına karar verildi. Saldırıya fiili olarak ve sosyal medya üzerinden dahil oldukları tespit edilen bu şahıslar, “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması” ve “Denetimli serbestlik” maddelerinden yararlanarak serbest bırakıldı…
Halkevi iddianamesi tamamlandı
Yine aynı gün gerçekleşen ve içinde yaklaşık 15 kişinin bulunduğu Halkevi saldırısı ile ilgili olarak da Cumhuriyet Savcısının hazırladığı iddianame Çanakkale Asliye Ceza Mahkemesi’ne teslim edildi. 12 Nisan tarihinde ilk duruşmanın yapılacağı öğrenilen saldırı ile ilgili iddianamede dönemin Halkevi Başkanı Mehmet Öztürk, müşteki olarak yer alırken, şüpheli sıfatı ile 12 kişinin ismine yer verildi. İddianamede 12 kişiye ek olarak yaşlarının küçük olması nedeni ile 5 kişi de ‘suça sürüklenen çocuk’ olarak şüpheli sıfatı ile yer aldı. “Mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığının ihlali” suçlarının tespit edildiği saldırı ile ilgili olarak “savunmalar, tanık anlatımları, 9 Eylül 2015 tarihli olay tutanağı, görüntü tutanağı, facebook çıktıları, 4 adet DVD, bir adet CD, nüfus ve adli sicil kayıtları ile tüm adlı soruşturma evrakı” gösterildi.
“Cezalandırılsınlar”
İddianamede, “Toplanan deliller ve tüm adli soruşturma evrakı incelendiğinde; şüphelilerin üzerine isnat olunan suçları irtikap ettikleri yönünde CMK’nin 170/2 maddesi uyarınca kamu davasının açılmasını haklı kılacak nitelikte ve yeterlilikte delil elde edildiği anlaşılmakla yargılamaların 5271 sayılı kanunun 3 ve 12 ile 5235 sayılı kanunun 11’inci maddelerinin gereğince yapılarak, eylemlerine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur…” denildi.
“Kamu davasının açılmasını haklı kılacak nitelikte…”
“Suça Sürüklenmiş Çocuklar” olarak ilgili iddianamede yer alan 5 kişi ile ilgili olarak da yine “Mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığının ihlali” konusunun tespit edildiği öğrenildi. iddianamede; “Toplanan deliller ve tüm adli soruşturma evrakı değerlendirildiğinde suça sürüklenen çocukların olay tarihinde müştekinin yöneticisi olduğu dernek binası önünde toplanan, dernek şubesine taşa atan, derneğin bulunduğu binaya giren, bina çatısına içeriye kiremit ve şişe atan grup içerisinde yer aldıkları, her ne kadar derneğin olduğu binaya değil de yan taraftaki binaya girdiklerini bunu anlayınca da çıktıklarını savunmuş iseler de suça sürüklenen çocukların kalabalık ile birlikte hareket ederek derneğin olduğu binaya da girdikleri, binaya taş attıkları, bu suretle üzerlerine isnat olunan suçları irtikap ettikleri yönünde CMK’nın 170/2 maddesi uyarınca kamu davası açılmasını haklı kılacak nitelikte ve yeterlilikte mahkemece takdir ve değerlendirilmesi gereken deliller elde edildiği anlaşılmakla yargılamalarının 5395 sayılı kanunun geçici 1/3 maddesi yollamasıyla 5271 sayılı kanunun 3 ve 12 ile, 5235 sayılı kanunun 11’inci maddeleri gereğince, 5395 sayılı kanunun hükümleri gözetilmek suretiyle yapılarak; eylemlerine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına, hakkında 5395 sayılı kanunun 11/1 maddesi yollamasıyla 5’nci maddesinde yazılı tedbirlere hükmolunmasına, karar verilmesine, kamu adına iddia ve talep olunur” ifadelerine yer verildi.
(Seçkin Sağlam)
