AKP ve MHP’nin oyları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçen yeni anayasada son kararı “millet” verecek. Son dönemde “Monarşi-Cumhuriyet” ekseninden yürüyen “Evet-Hayır”ın oylanacağı 16 Nisan referandumu için, Çanakkale Hayır Grubu çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. “Laik, demokratik bir anayasa için” tüm yurttaşları “Hayır” demeğe çağıran Çanakkale Hayır Grubu, önceki gün Barbaros Kütüphanesi’nde bir toplantı yaptı. Yarın (Cumartesi) Altın Yıllar Yaşam Merkezi’nde saat 14’te düzenlenecek geniş katılımlı toplantı için nelerin yapılması gerektiğinin konuşulduğu toplantıda, 16 Nisan referandumunun önemine dikkat çekildi. Barbaros Hayır Komitesi’nin oluşturulduğu toplantıda, esnafa ve yurttaşlara ulaşılmasının önemli olduğu bildirildi. Toplantıda, “Çağrımız Çanakkale’ye: Gelin hayır diyelim. Gelin, huzurlu günlerin kapısını birlikte aralayalım" başlıklı broşür çevrede bulunan vatandaşlara dağıtıldı. Dağıtılan broşürde şu ifadeler yer aldı; "Sana `Osmanlı gibi olacağız` diyorlar. Bir padişahlık sevdasıdır gidiyor. Ama bu millet bir kere cumhuriyet yoluna girdi. Arada kazalar da geçirsek, cumhuriyet ve demokrasi son kararımızdır. Bu yolda değil geri dönmek, duraklamak bile istemiyoruz. Cumhuriyet ve demokrasi için gelin hayır diyelim. Sana ‘çok başlılığı kaldırmak gerek’ diyorlar. Asıl büyük sorun tek başlılıktır. Çok başlılık dedikleri aslında Güçler Ayrılığı. Devleti oluşturan Yasama (Meclis), Yürütme (Hükümet) ve Yargı (Mahkemeler) güçleri demek olan Güçler Ayrılığı; iktidardaki birisinin başına buyruk davranmasını engeller, dengeler, denetler. Hiç kimseye bu kadar yetkiler toptan verilemez. Bu yetkilerin tek elde toplanması iktidarda keyfiliğin yolunu açar. `Ali kıran baş kesen` bir iktidar anlamına geliyor. Tek adam rejimine gelin hayır diyelim. Sana `sandık karar verecek, demokrasi budur` diyorlar. Milli irade sadece sandık sonucu anlamına gelmez. Sandıktan çıkan yüzde 51`e millet, geri kalanına `gayr-ı milli` diyebilir miyiz? Demokrasi sandıkla başlar; ama esasen bütün milletin hakkına, hukukuna, fikirlerine, hürriyetlerine saygı demektir. Kısaca, Milli İrade sadece iktidar partisine değil, parlamentonun tamamına denir. Milletin yüzde yüzü için gelin hayır diyelim. Sana `istikrar için başkanlık gerek` diyorlar. İstikrar ilk önce huzur demektir. Huzur olmadan ne gelişme olur ne de karnımız doyar. Ama bugün daireler, bombalar, savaşlar, tutuklamalar, işten atılmalar hiçbirimizde huzur bırakmadı. En önemlisi gönüller bölünüyor. Aynı ülkenin vatandaşları birbirine `onlar`, `bunlar` diye bakmaya başladı” denildi.