Öncelik ile bu raporu bizlere sunan Gazeteci arkadaşımız Özer Akdemir’e ve Türkçeye çeviren Öğretim Üyesi Ekrem Tufan’a teşekkür ederim.
Bu raporu okuduktan sonra Gökçeada’dan gelen altın sahalarının ruhsatlandırılması konusundaki haberi okuyunca ben “yuh olsun” dedim sizler ne dersiniz bilemiyorum.
Geçen hafta gerek belediye meclisi gerekse de İl genel meclisi toplantıları ile yoğunlaşan bir kent gündemine tanıklık ettik. Her iki mecliste de kent yaşamını ilgilendiren temel konular vardı.
Detaylarını geçen hafta gazetemiz sizlere ulaştırdı. Haber merkezimizin bu konudaki emeklerine teşekkür ediyorum. Sıcakların oldukça rahatsız edici olduğu koşullarda bu haber yoğunluğunun üstesinden gelmek gerçekten zor arkadaşlar.
Yine geçen hafta, Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan’ın açıklamaları gündeme damgasını vurdu. Zaten Ömer Faruk Mutan ne zaman konuşsa gündem yaratıyor. Yani boş konuşmuyor, Mutan...
Uzun zamandır dikkatimi çekiyor. Onun da hakkını teslim edelim.
İletişim disiplini açısından Ömer Faruk Mutan iyi bir “PR” organizasyonuna sahip. Bu bir Mutan yeteneği midir, yoksa bilinçli bir kurgu mudur bunu bilemiyorum. Ama bir belediye başkanı olarak iyi bir halkla ilişkiler performansı yaratmış durumda. Zaafları konusunda kendisini aşabilirse önemli bir halkla ilişkiler başarısına imza atabilir.
Bu hafta Ülgür Gökhan da geçmiş günlerinden farklı bir performans sergiledi. Özellik ile yerel yönetim çalışmaları konusunda atağa kalktı diyebiliriz. Geleceğe ilişkin projeler konusunda yoğunlaşarak, hepsi birbirinden önemli yatırımlar için oldukça heyecanlı ve enerjik bir görüntü verdi.
Ayrıca siyasi faaliyetini de yoğunlaştıran bir görüntüsü vardı geçen hafta Partisinin organları ile daha yakın bir ilişki oluşturdu. Siyasi perspektif ile yapmış olduğu açıklamalar ile de geçmiş günlerine nazaran daha canlı idi. Geçmişte gerek yerel yönetici olarak, gerekse siyasi kimliği boyutu ile daha edilgen davranan Başkan Gökhan’ın geçen haftaki bu çıkışı vatandaşın görmek istediği Ülgür Gökhan prototipini oluşturdu. Bundan böyle kendisini böyle görmek isteyen çok önemli bir kitlenin olduğunu söyleyebilirim.
Sıcaklar devam ediyor, bu yaz Çanakkale’de henüz yaz rehaveti kendisini göstermedi, tüm olumsuzluklara rağmen. Buna rağmen ekonomik olarak turizm hareketinin canlılığını esnaflarımız henüz hissetmiş değiller. Bu da ayrı bir gerçek.
Gazeteci kardeşim Seçkin Sağlam’ın “Asya” bebeği dünyaya gözlerini açmış... Kendilerinin bu mutluluklarını kutluyor ve paylaşıyorum.
İşte böyle, bir haftaya daha başladık. Bir kez daha hatırlatıyorum; altın madencilerine geçit vermemek bir insanlık görevidir. Honduras Sria vadisindeki yaşanmış sağlık sorunlarını bugünkü gazetemizden okuyun, internet sitemizden resimlerini renkli olarak takip edin.
İnsanlığımızdan utanmak istemiyorsak; hepimize düşen görevler var.