Hacımusalar; "Sınavlarda salgın bulaşmasının sorumluluğu yetkililerdedir"

1688

 Normalleş sürecine girilmesi ile birlikte merkezi sınavlarında yapılacağı açıklanmıştı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Eğitim Sen Şube Başkanı Yasin Hacımusalar, LGS’nin gerçekleştirileceği okul binaları incelendiğinde, sınavın 20 kişilik sınıflarda gerçekleştirileceği ve sınav salonlarında sınava girecek öğrenciler arasında ancak 60-70 cm mesafenin olacağının görüldüğünü belirtti. Bu durumun öğrencilerin, görev alacak öğretmenlerin ve velilerin sağlığını tehlikeye artacağını belirten Hacımusalar; “Bilinmelidir ki bu süreçte bir öğrencimizin, velimizin ve öğretmenimizin dahi virüs kapmasının bütün sorumluluğu başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere süreci ciddiyetsizlikle yürüten kamu yöneticilerinin omuzlarındadır” dedi. Hacımusalar açıklamasında; “Milli Eğitim Bakanlığı, LGS’nin 20 Haziran da, YKS’nin ise 27-28 Haziran tarihlerinde yapılacak. MEB, öğrencilerden, velilerden ve eğitim emekçilerinden gelen taleplere kulak vermek yerine, sınavların her türlü tedbir alınarak güvenli bir ortamda gerçekleştirileceğini savunmuştu. LGS’nin gerçekleştirileceği okul binaları incelendiğinde, sınavın 20 kişilik sınıflarda gerçekleştirileceği ve sınav salonlarında sınava girecek öğrenciler arasında ancak 60-70 cm mesafenin olacağının görülüyor “ Sağlık Bakanlığı’nın ve Dünya Sağlık Örgütü’nün aylardır 1,5 metre fiziksel mesafe uyarıları ve geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın ‘tehlikeli mesafeler’ olarak nitelendirerek ‘149 cm, 148 cm, 147cm…, …,mesafe azaldıkça tehlike artar’ şeklindeki açıklamasına rağmen bu hafta sonu sınava girecek öğrencilerimizi bu mesafeyi gözetmeden sınav yapacak olan  MEB binlerce öğrencimizin, onların velilerinin, sınavda görev alacak öğretmenlerimizin ve ailelerinin sağlığını tehlikeye atmaktadır” dedi.

Hacımusalar; “Tüm bunların yanı sıra daha önce de açıkladığımız gibi MEB salgın tehlikesi ortaya çıkmadan önce yapılan sınav planlamasında esas olarak hiçbir değişiklik yapmamıştır.  MEB’in açıkladığı ‘simülasyon’ çalışmalarının gerçeği yansıtmadığını, maske kullanımı ve dezenfektan dışında yeni hiçbir önlem alınmadan mevcut sınav uygulama planının aynı şekilde hayata geçirildiğini görmekteyiz. Tüm dünyayı ve ülkemizi tehdit eden böylesi büyük bir küresel salgın ortamında yapılmasında ısrar edilen bu sınava dair MEB’in umursamaz yaklaşımını kabul etmek ve anlamak mümkün değildir. MEB’in açıklamalarının aksine, bizlerin sınavın güvenliğine dair kaygılarımız artmıştır. Aylardır bu sınava hazırlanan öğrencilerimizin psikolojik sağlıkları konusunda herhangi bir sorumluluk almayan MEB, gelinen noktada öğrencilerimizi, velilerimizi ve öğretmenlerimizi Covid19 riskiyle yüz yüze getirmiştir” dedi.

Tedbirlerin yoğun bir şekilde arttırılması gerektiğini ifade eden Hacımusalar; “Sınavın normalleşme olarak anılan hızlı açılım süreciyle vaka sayılarının artış gösterdiği bir zamanda ve ortamda yapılması sağlık tedbirlerinin yoğun biçimde arttırılmasını gerektirmektedir. Nitekim basına yansıyan haberlerde, 14 Haziran Pazar günü gerçekleştirilen Milli savunma Üniversitesi Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı esnasında Kocaeli Üniversitesi’nde bir derslikte adaylardan birisinin fenalaşması üzerine adaya Covid-19 testi yapıldığı ve test sonucunun pozitif çıktığı yer almıştır. Covid-19 tanısı konulan aday ile aynı salonda sınava giren tüm öğrencilerin evlerinde karantinaya alındıkları belirtilmiştir. Bu haberdeki iddialar da bu süreçte alınacak önlemlerin ne kadar hayati önemde olduğunu bir kere daha göstermektedir!” dedi.

Sorumluluğun yetkililerde olduğunu ifade eden Hacımusalar;  “Eğitim Sen olarak başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere sağlık Bakanlığı ve diğer kurumları, öğrencilerimizin, velilerimizin ve öğretmenlerimizin vazgeçilmez hakları olan sağlık haklarını korumak üzere acilen göreve çağırıyoruz! Dünya Sağlık Örgütü’nün, Türk Tabipleri Birliği’nin uyarıları ve çağrılarına uygun hareket edilmelidir! Bu hafta sonu yapılacak olan LGS’nin sağlıklı bir ortamda gerçekleştirilmesi için gereken önlemler acilen alınmalıdır! Öğrencilerimizin arasındaki fiziksel mesafenin en az 1,5 metre olması kuralı hayati derecede önemlidir, buna uygun önlemler vakit kaybetmeksizin alınmalıdır! Bilinmelidir ki bu süreçte bir öğrencimizin, velimizin ve öğretmenimizin dahi virüs kapmasının bütün sorumluluğu başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere süreci ciddiyetsizlikle yürüten kamu yöneticilerinin omuzlarındadır” dedi.

(Haber Merkezi)

Paylaş