Zeytinlikleri için mücadele eden ve kazanan Gülpınar halkının Çanakkale İdare Mahkemesi’ne `ÇED Gerekli Değildir` kararına karşı açtığı davanın ilk duruşması dün görüldü. Gülpınar halkının kalabalık bir şekilde katıldığı davada nihai sonucun 15 gün içerisinde verileceği açıklandı.
Zeytinlik alanlarında yapılmak istenen jeotermal sondajı çalışmasına karşı mücadele eden ve kazanan Gülpınar Halkı’nın ‘ÇED gerekli değildir’ kararına karşı açtığı davanın ilk duruşması dün Çanakkale İdare Mahkemesi’nde görüldü. Gülpınar halkının otobüslerle kalabalık bir şekilde katıldığı duruşmaya, diğer illerden ve Çanakkaleli çevrecilerden de destek geldi. Dava konusu, zeytinliklerin sondaj çalışmasından kaynaklı alacağı zararların aktarıldığı mahkemede davaya katılan Gülpınarlılar da söz alarak yaşadıkları sorunları aktardılar. Mahkeme heyeti, ‘sunulan raporların incelenerek 15 gün içerisinde nihai kararın verileceğini’ açıkladı. Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği Yönetim Kurulu üyesi Önem Usta ve eski ZMO Şube Başkanı Hicri Nalbant duruşma sonunda açıklamada bulundular. Davaya katılan herkesin kendini çok iyi şekilde ifade etiğini belirten Usta, lehlerine karara çıkacağına inandıklarını söyledi. ZMO eski Şube Başkanı Nalbant, bölgenin deprem bölgesi olduğunu belirterek; “Yapacağınız sondajlar ne kadar sağlam yaparsanız yapın o kadar depreme dayanmaz. Onun için burası ile ilgili dikkatli olunması gerekiyor” dedi.
“Bütün kanunlar çok açık ve net olarak bizden yana”
Davanın lehlerine sonuçlanacağına inandıklarını belirten Usta; “Bugün davacılar olarak herkes kendini çok iyi bir şekilde ifade etti. Zaten yazılı olarak belgelerimiz ve dosyayı hazırlayıp sunmuştuk. Bugün de burada davacılar ve halktan katılanlar kendilerini çok net bir şekilde ifade ettiler. Gülpınar sınırlarında kesinlikle jeotermal yaptırmak istemediklerini, bunun zararlarının farkında olduklarını söylediler. Bence her şey gayet güzel geçti, artık gerisi hukuka kalıyor. Lehimize karar çıkacağına inanıyorum. Bütün kanunlar çok açık ve net olarak bizden yana. Mahkeme 15 gün dosyayı inceleyecek ve daha sonra nihai kararını verecek” dedi.
“Zeytini yok ederseniz, Gülpınar hiçbir işe yaramaz”
Olası bir sondajın bölgeye ve zeytinlere yaratacağı tahribatı aktaran Nalbant; “Gülpınar’da jeotermal sondaj kurmak istiyorlar ve bunun için sondaj yapmak gerekiyor. Sondaj yapılan alan zeytinlik bir alan. Daha önce bu alanda keşif yapıldı, biz de o keşifte bulunduk ve düşüncelerimizi söyledik. Orada daha önce yapılan sondaj var. Zeytinlikler satın alınıyor, daha sonra ağaç başına verilen cezayı ödeyip zeytinlikleri yok ediyorlar. Bir tane vatandaş ‘Benim zeytinliğime kimse karışamaz’ demiş, memurlar da ‘hayır devlet karışır zeytini kesene ceza da yazar’ demiş. Yani zeytinin dışında turfanda sebzeciliğin yapıldığı çok önemli bir yer, turistik bir yer. Gülpınar, ovası, suyu, zeytinliği ve turistik özelliği bir araya gelince Gülpınar oluyor. Zeytini yok ederseniz, içinden zeytini alıp su götürürseniz, Gülpınar hiçbir işe yaramaz. Zeytinlikler çok önemli, orya bu tür tesislerin kesinlikle kurulmaması gerekiyor. Geçtiğimiz yıllarda orada deprem meydana geldi. Yapacağınız sondajlar ne kadar sağlam yaparsanız yapın o kadar depreme dayanmaz. Onun için burası ile ilgili dikkatli olunması gerekiyor.
Ne olmuştu?
Ayvacık Gülpınar’da ‘Pınarkale Enerji`nin Jeotermal Enerji Santrali’ için zeytinlik alanda yapılmak istenen sondaj çalışmasına karşı Gülpınar halkı, 8 Temmuz 2017’de kadınlar önde olmak üzere nöbet eylemine başlamış, 33 günlük nöbet eylemi zaferle sonuçlanmıştı. 33 günün sonunda sondajcılar zeytinlik alanı terk etmek zorunda kalmış, kazanılan zafer ise çevre mücadelesinde emsal teşkil etmişti. 33 günlük mücadelenin ardından, zeytinlik alanda yapılmak istenen sondaj çalışmasına karşı ‘ÇED gerekli değildir’ kararına karşı açılan davayla başlatılan hukuki mücadelenin ilk duruşması dün görüldü.
(Eren Aşnaz)