Gözler meydanlarda

AKP’nin yeni eğitim yasası meydanların ısınmasına neden oldu. AKP hükümetinin dayatarak çıkarmak istediği 4+4+4 Eğitim yasasına karşı siyasi partiler, sendikalar, tepkilerini meydanlarda gösterecek...

495
CHP tarihinde ilk defa grup toplantısını Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda kitlesel katılım ile gerçekleştireceği açık hava toplantısı ile yapacak.
 
KESK Şubeler Platformu 28-29 Mart grev eylemi ile birlikte Ankara ve diğer illerde meydanlarda olacak.Çanakkale Eğitim- Sen greve katılım çağrısı yaparak üyelerini Ankara’ ya davet etti.
 
Eğitim-İş Çanakkale Şubesi bugün iş bırakıyor.Eğitim- İş üyeleri  Merkez İlköğretim Okulu önünde buluşarak Cumhuriyet meydanına kadar yürüyüş yapıp, meydanda basın açıklaması gerçekleştirecek.
 
 
Eğitimciler meydanlara iniyor
Eğitim sisteminin ihtiyaçlarından çok, iktidar partisinin siyasal-ideolojik hedeflerine uygun olarak gündeme gelen ve zorunlu eğitimi 4+4+4 şeklinde kademelendiren kanun teklifinin yasalaşması sürecinde son aşamaya gelindiğini ifade eden Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç; “Düzenleme ile zorunlu eğitimin 4+4+4 şeklinde kademeli olarak 12 yıla çıkaracağı iddia edilse de uygulamada çeşitli sorunları beraberinde getirmesi kaçınılmazdır. Türkiye’de öğrencilerin okula devam süresi fiilen 6,5 yıldır. Söz konusu kademeli zorunlu eğitim uygulaması hayata geçirilirse bu sürenin daha da azalması söz konusu olacaktır” dedi.
 
 
“Bütün okullarda fiilen imam hatip modeline geçilmesinin önü açılmak istenmektedir”
Düzenlemenin eğitim süresini uzatmaktan çok, eğitimde yaşanan ticarileştirme ve dinselleştirme uygulamalarının önünü tamamen açmaya yönelik olduğunu ifade eden Telat Koç; “Bu temel gerçek bugün, düne göre çok daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmış durumdadır” dedi.
 
Koç şunları söyledi; “Kanun teklifinde yer alan, “ilköğretim devlet okullarında parasızdır” ifadesi komisyon görüşmelerinde metinden çıkarılarak ilköğretimin tamamen paralı hale getirilmesinin ilk adımları atılmıştır.  Yıllardır okulöncesi eğitimi yaygınlaştırmak için çalışmalar yapılmasına rağmen, yasa teklifinde okulöncesi eğitim zorunlu eğitimin dışında bırakmıştır.   Daha önce 4. sınıftan sonra getirilmek istenen “açık öğretim” sistemi, tepkiler üzerinde 8. sınıf sonrası, son 4 yıl için öngörülmüştür. Teklifin yasalaşması durumunda 8. sınıftan itibaren ciddi anlamda “örgün eğitimin” fiilen ortadan kalkması tehlikesi bulunmaktadır.  İlk 4 yılın “ilkokul”, ikinci 4 yılın “ortaokul” olarak tanımlanması nedeniyle, sınıf öğretmenlerinin en az yüzde yirmisinin “norm fazlası” haline gelmesi ve bakanlık tarafından başka görevlerde görevlendirilmesinin önü açılmıştır.
 
Düzenleme ile getirilen ilkokulun 4 yıl olacağı algısının toplumun bir bölümünün kafasında yaratacağı algı, ikinci 4 yıllık sürede çocukların mesleki yönlendirme bahanesiyle örgün eğitim ile olan bağının zayıflatılmasına yol açabilecektir. Çocukların 9 yaşından sonra mesleğe yönlendirilecek olması yönlendirme sınavı, özel ders gibi uygulamaların daha erken yaşlarda başlamasına neden olacaktır.  Çocuk işçiliğinin ve çocuk gelinlerin ağırlıklı olarak 13, 14, 15 yaşında olduğu düşünüldüğünde mevcut düzenleme ile hem mesleki eğitim adı altında “çocuk işçiliğinin” önü açılmakta hem de “çocuk gelinler” uygulaması, bizzat iktidar tarafından kademeli zorunlu eğitim uygulaması ile açıkça desteklenmektedir. 
 
Zorunlu din dersinin kaldırılması ve anadilinde eğitim taleplerini karşılaması yönündeki toplumsal talepler gözardı edilmiş, zorunlu din derslerine ek olarak, seçmeli din dersleri getirilmesinin önü açılmıştır.  Arapça, fıkıh ve Kur’an derslerinin ikinci 4 yılda seçmeli hale getirilmesi sağlanarak, bütün okullarda fiilen imam hatip modeline geçilmesinin önü açılmak istenmektedir.   İlkokul ve ortaokulun, “bağımsız binalarda” gerçekleşeceği iddia edilse de okulların bu uygulama için yeterli altyapı ve donanıma sahip olmadığı gerçeği gözardı edilmektedir.
 
4+4+4 şeklindeki kademeli eğitim sisteminin piyasa ile ilişkilendirilmesi, meslek okulu açacak firmalara öğrenci başına destek sunulması ile eğitim sisteminin sermayeye ucuz işgücü sağlar duruma getirilmesi amaçlanmaktadır.  Düzenleme sonrasında meslek liseleri özel sektöre devredilecek, meslek lisesi açan patronlara kamu kaynaklarından öğrenci başına para verilerek mesleki eğitimin özel sektör eliyle yürütülmesi sağlanacaktır.  Önceden işletmelerin stajyer öğrenci çalıştırma oranı yüzde 10 ile sınırlı iken düzenleme ile bu oran tamamen kaldırılmış ve patronlara sınırsız sayıda öğrenciyi “stajyer” adı altında sömürmesinin önü açılmıştır.  Bir taraftan uzun vadede seçme sınavlarının ve dershanelerin kaldırılacağı iddia edilirken diğer taraftan kademeli eğitim uygulaması ile çocuklarımızın daha erken yaşlarda dershaneye gitmeleri teşvik edilmektedir”.
 
“Asıl değişikliklerin üzeri örtülmeye çalışılıyor”
Yapılan düzenlemede “ilkokul” ile “ortaokul”un, ortaokul ile lisenin ortak mekanlarda olabileceğinin belirtilmesine dikkat çeken Telat Koç; “ Şu anda en önemli eleştiri konusu olan “farklı yaş gruplarındaki çocukların aynı fiziki mekanda eğitim alması” sorununun 4+4+4 modelinde de süreceğini, dolayısıyla bugüne kadar ne tür sorunlarla karşılaşılmışsa aynı sorunların önümüzdeki dönemde de yaşanacağını göstermektedir” dedi.
 
Koç şunları söyledi; “Mevcut sistemde eğitime başlama yaşında alt limit 72 ay iken, yeni düzenlemeyle eğitim yaşı, 1 yıl öne alınarak 5 yaşa indirilmiştir. Eğitime başlama alt sınırı 60 aya çekilirken, üst sınır 72 ay olmuştur. Eğitime başlama yaşının esnekleştirildiği iddia edilse de gerçekler tamamen farklıdır. 5 yaşındaki çocukların dikkat süreleri bir ders süresi boyunca dersi takip etme ve oturma gibi gereklilikleri yerine getirmek için uygun değildir. Bu yaş grubu çocuklar duygusal olarak yakınlarının ilgisine ihtiyaç duymakta ve sosyal kural ve normları oyunları içerisinde deneyimleri ile içselleştirmeye çalışmaktadırlar. 5 yaş çocuğu hayal ve gerçeği ayırmakta sıkıntı çekerken, “somut işlemler” yapmayı gerektiren birinci sınıf çalışmalarında sorunlar yaşamaları kaçınılmazdır. Düzenleme ile 5 ve 6 yaşındaki çocukların birinci sınıfta aynı eğitim sürecinden geçmeleri onların eğitim süreci içinde daha sonraki yıllarda ciddi sorunlar yaşamalarını beraberinde getirecektir. 8 yıllık kesintisiz eğitimin mesleki eğitimi zayıflattığı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır.
 
12 yıllık kademeli zorunlu eğitimi meşrulaştırmak için 5. sınıftan itibaren çocukları “mesleğe yöneltme” gibi bir gerekçenin ileri sürülmesi, yapılmak istenen asıl değişikliklerin üzerini örtme amacı taşımaktadır. Türkiye’deki mevcut eğitim sisteminin yapısı ve niteliği göz önüne alındığında 9 yaşına gelmiş bir çocuğu mesleki alanlarda tercih yapmaya zorlamanın hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. İlgi, yeteneklerin ve becerilerin yeni şekillenmeye ve bulgulanmaya başladığı, soyut ve somut algılamaların oturma aşamasında olduğu bu yaş grubu çocukları “mesleğe yöneltme” zorlaması içine itmek, çocuklarımıza yapılacak en büyük kötülük olacaktır. 4 yıllık temel eğitim üzerine inşa edilmesi önerilen bu süreç, çocuk psikolojisi bakımından da sakıncalıdır.  4+4+4 modelini hayata geçirmek için herhangi bir müfredat hazırlığı söz konusu olmadığı gibi, yeterli altyapı çalışmaları yapılmadan ve eğitim sisteminin ihtiyacına uygun bir düzenleme gündeme getirilmemiştir. Okulların fiziki altyapı ve donanım yetersizliği yaşanan sorunları daha da arttıracak ve eğitim sisteminde kelimenin tam anlamıyla büyük bir kaos yaşanacaktır.  Eğitim sistemini hiçbir ön hazırlık yapmadan kademelendirerek evrensel standartlara ulaştırmak mümkün değildir. Türkiye’deki öğrenci sayısı birçok Avrupa ülkesinin nüfusu kadardır. Toplumun tamamını ilgilendiren bir konuyu, meclisteki sayısal çoğunluğa güvenerek ele almak bu ülkenin geleceğine yapılmış en büyük kötülük olacaktır.”
 
 
Eğitim-İş üyeleri iş bırakacak
Eğitim-İş üyeleri, 4+4+4 yasa teklifine tepki göstermek amacıyla iş bırakacak.
Eğitim-İş Genel Merkezi’nin aldığı karar nedeniyle 4+4+4 yasa teklifinin görüşüleceği 27 Mart tarihinde iş bırakma eylemi gerçekleştirilecek. İş bırakma eylemi ile ilgili bilgiler veren Eğitim-İş Çanakkale İl Başkanı Ahmet Bozdemir; “Genel Merkezimizin 23.02.2012 tarih 135 sayılı kararı ile 4+4+4 yasa teklifinin görüşüleceği 27.03.2012 salı günü iş bırakma eylemi yapılacaktır. Yarın saat 11:00 da eski Merkez İ.Ö.O önünde toplanılacak, oradan Cumhuriyet Meydanı` na yürüyüş, saat 12:30 da Cumhuriyet Meydanı`nda basın açıklaması yapılacaktır” dedi.
Paylaş