Göregenli; “Homofobi en derin ayrımcılıktır”

İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi ve ÇOMÜ Sosyoloji öğrencileri tarafından düzenlenen Cinsiyet temelinde ayrımcılık ve nefret suçları konulu panel de konuşma yapan Prof. Dr. Melek Göregenli, eşcinselliğin seçilebilen bir şey olmadığını belirterek, “Toplumda bu tercihi yapanlara karşı şiddet meşrulaştırılmaya çalışılıyor” dedi.

609
 
İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi ve ÇOMÜ Sosyoloji öğrencileri tarafından düzenlenen cinsiyet temelinde ayrımcılık ve nefret suçları konulu panel Belediye Sosyal Tesisleri nikah salonunda yapıldı. Dernek başkanı Kenan Döner’in moderatörlüğünde gerçekleşen panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Melek Göregenli ile Prof. Dr. Nilgün Toker Kılınç katıldı.
 
Panelde yaptığı konuşmada eşcinselliğin seçilebilen bir şey olmadığını ve dünya nüfusunda % 10-20 arasında eşcinsel bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Melek Göregenli; “Bu bilinebilen bir rakamdır. Eşcinsellik kültürel, ideolojik olarak dışlanmayan bir şey olsaydı o rakamı hiç tahmin edemiyorum. Hayatı boyunca eşcinselliği kendisine itiraf etmemiş itiraf ettiği halde böyle yaşayamayan yok olup giden insanlar var. Eğer bir tercihse insanlar bu yüzden yaşadıkları mağduriyette kendilerini sorumlu tutuyorlar. O zaman eşcinsellere yönelik şiddet meşrulaştırılıyor. Oysa bu seçilebilen bir şey değildir” dedi.
 
Göregenli şunları söyledi; “Yapılan araştırmalar net gösteriyor. İnsanlar bir şeyin tercih olduğunu düşünüyorlarsa bu davranış sonucunda ortaya çıkan sonuçlardan mağduru sorumlu tutuyorlar. Eğer eşcinsel olmayı tercih ettiyse başına gelenleri kabul edecek. Kim karışıyor ki insanların yatak odasına ne yaptığını görüyor ki. Bu sokakta, işyerinde çıkarılabilir kendine benzerler arasında tekrar giyilebilir bir elbise değildir. Eşcinselsiniz ya da değilsiniz. Önce başka bir şey olayım sonra değiştireyim. Böyle bir şey yok. Kültürel bir eşcinsellik diye bir şey uyduruldu. Kültürel eşcinsellikte iddia belirli kültürel gruplar arasında eşcinsellik gelişebilir deniyor. Eşcinselliği yok etmek istiyorsan o kültürel gurupları yok edin demek isteniyor. Ama bu sağlıklı bir düşünce değildir.”
Paylaş