Yerel seçimlere 3 gün kala adaylar çalışmalarını hızlandırarak sürdürüyor. Özellikle Belediye Başkan adayları, seçim çalışmalarını işletmelerde, kahvehanelerde vatandaşlarla buluşarak sürdürüyor. Belediye Başkanı ve CHP Belediye Başkan Adayı Ülgür Gökhan da seçim çalışmaları kapsamında başlattığı kahvehane ziyaretlerine devam ediyor. Başkan Gökhan, önceki gün Cevatpaşa Mahallesi’nde bulunan Bademli Kahvehanesini ziyaret ederek çalışmalarına devam etti. Kahvehane ziyaretlerine CHP YDK Üyesi Serdar Soydan, CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, CHP Belediye Meclis Üyeleri, CHP Belediye ve İl Genel Meclis Üyesi Adayları, partililer ve mahalleliler katıldı. Vatandaşlar yoğun ilgi gösterdiği toplantıda konuşan Başkan Gökhan, vatandaşların üç dönemdir kendisine güvenerek oy verdiğini ve kendisinin de bu oylara sahip çıktığını söyledi. Gökhan, Cevatpaşalılardan tekrar oy talep etti. Gökhan; “Çanakkale’de bana 3 dönemdir başkanlık görevini verdiniz. Teşekkür ediyorum destekleriniz için. Mutlaka önümüzdeki dönemde de bana oylarınızı vermeyi düşünüyorsunuz diye ümit ediyorum. Çünkü ben, emanetlerinizi iyi kullanıp, sahip çıkıyorum, kimseye peşkeş çekmiyorum, kul hakkı yemiyorum” ifadelerini kullandı. İnsanların Çanakkale’de olmaktan mutlu olduklarını söyleyen Gökhan; “İnsanlar, belediyemizin mekanlarından çok ucuza faydalanabiliyorlar. Çay içiyorlar, plajı kullanıyorlar. Sanki kendi mülkleri gibi oralarda keyif yapıyorlar. Gelenler ‘Ne kadar güzel kent, buraya yerleşsek mi?’ diye düşünüyorlar. Çünkü bu kent; barışın, huzurun, kardeşliklerin kenti” dedi. Belediye Başkan Adayı Gökhan, son olarak AKP Belediye Başkan Adayı Ayhan Gider’e soru yönelterek, Atikhisar Barajı çevresine yaşanan ağaç katliamı ve altın madenleri ile ilgili ne düşündüğünü sorarak; “Güzelim Kaz Dağları’nı talan ettiler. Az değil kazılan yerler, cehennem çukurları. Onun için mücadelemizi sonuna kadar yapacağız. Diğer aday arkadaşıma buradan soruyorum. Sayın Ayhan Gider bu konuda ne düşünüyor? Bu Kaz Dağları’nın tahrip edilmesine, sularımızın kirlenmesine, termiklerin çoğalmasına karşı bir sözün var mı? Seni seçersek ne olacağımızı bilelim. Belki iyi bir şey söyleyeceksin biz de oy vereceğiz ama bir duyalım. Hiçbir iktidar partili milletvekilinden bugüne kadar bu konuda destek görmedik. Tam tersine altıncıları savunduklarını gördük” dedi.
“Ben, sizin emanetlerinizi sahip çıkıyorum”
Belediye Başkanı ve CHP Belediye Başkan Adayı Ülgür Gökhan; “Cevatpaşa sakiniyim. Her seçimde burada toplantı yaparız ve benim uğurlu kahvelerimden biridir. Pazar günü baharı getireceğiz. İnşallah sandıklar kapandığı zaman martın sonu bahar olacak. Onda hiçbir tereddüt yok. Bu sefer az oy istemiyoruz, çok oy istiyoruz. Açık ara kazanmak istiyoruz. Sadece Çanakkale için değil Türkiye için bizi kötüleyenlere bir ders verme zamanı gelmiştir. Sıkıntı insanların burnuna geldi artık. Hatta tepesini aşmak üzere. Çanakkale’de bana 3 dönemdir başkanlık görevini verdiniz. Teşekkür ediyorum destekleriniz için. Mutlaka önümüzdeki dönemde de bana oylarınızı vermeyi düşünüyorsunuz diye ümit ediyorum. Ben niye bu konuda destekleniyorum? Çünkü ben, emanetlerinizi iyi kullanıp, sahip çıkıyorum, kimseye peşkeş çekmiyorum, kul hakkı yemiyorum. İnsanlar onun için bana destek veriyor. Ben de onun için ‘bereket, huzur ve kardeşlik kenti’ diyorum. Bu kentte hiç kimse mağdur olmadan aç açıkta kalmadan yaşamını sürdürecektir. Herkesin elinden tutacağız. Onlar için ciddi yatırımlar sağlayacağız” dedi.
“İnsanlar, Çanakkale’den memnun”
CHP Belediye Başkan Adayı Gökhan; “Cevatpaşa’da Kordon’umuzu yapmıştık uzatmaya çalışacağız. Özgürlük Parkı’nda vakit geçiriyorsunuz. Cevatpaşa’da alt yapının çoğunu sağlamış bulunuyoruz. Şimdi artık kültürel çalışmalara ağırlık verme zamanı. Projelerimiz var. Çocuk Köyü, Engelli İşlikleri projelerimiz var. Kadınlarımızın ürettiklerini kooperatif yoluyla gelire çevirmelerini sağlayacağız. Kooperatifleşme ile ilgili çabalarımız olacak. Hem sağlıklı ürünler olacak hem tüketici için uygun ürünler ortaya çıkacak. Bu hükümet maalesef üretimini bitirdi, sıfırladı. Tv’lerde her akşam köylünün feryadını duyacaksınız. Tabi yandaş kanallarda değil. İthal edilmedik hiçbir ürün kalmadı. Dolayısıyla üretim çok önemli. Bu konuyla ilgili mücadelede Çanakkale’de en başta yer alacağız. Huzur çok önemli. İnsanlar, belediyemizin mekanlarından çok ucuza faydalanabiliyorlar. Çay içiyorlar, plajı kullanıyorlar. Sanki kendi mülkleri gibi oralarda keyif yapıyorlar. Gelenler ‘Ne kadar güzel kent, buraya yerleşsek mi?’ diye düşünüyorlar. Çünkü bu kent; barışın, huzurun, kardeşliklerin kenti. En önemli konu. Hayatın başlangıcı, çocuktur. Bu kentin çocukları en iyi şekilde yetişmelidir. Her mahalleye kreş sözümüz vardı. 2 tanesini açtık. Fiyatlarımız uygun. Yoksul ailelerin çocuklarını da ücretsiz olarak alacağız. Her çocuk kreş eğitimden geçecek. Çünkü bizim kreşlerimizin adı ‘Ata’m Kreşi. Çocuklar bu kentin kuruluşunu, güzelliklerini, Atatürk’ü öğrenecekler. Çağdaş çocuklar yetişecek. Bu kentin çocukları kimin çocuğu olursa olsun Çanakkale çocukları, Şehitler Diyarı’nın çocukları olarak büyüyecek. Gençlerimiz için de spor tesisleri, bilim merkezi, spor alanları, kütüphane, sosyal tesisler yapılıyor” ifadelerini kullandı.
“Sayın Gider Kaz Dağları hakkında ne düşünüyor?”
Başkan Gökhan; “Bu kentte de yenilikleri yaratmaya hizmetinize sunmaya devam ediyoruz. Biz Kaz Dağları’nın eteklerinde yaşıyoruz. Siyanürlü altın işletmesine karşı direneceğiz. Artık daha üst seviyede mücadele etmemiz gerekiyor. Güzelim Kaz Dağları’nı talan ettiler. Az değil kazılan yerler, cehennem çukurları. Onun için mücadelemizi sonuna kadar yapacağız. Diğer aday arkadaşıma buradan soruyorum. Sayın Ayhan Gider bu konuda ne düşünüyor? Bu Kaz Dağları’nın tahrip edilmesine, sularımızın kirlenmesine, termiklerin çoğalmasına karşı bir sözün var mı? Seni seçersek ne olacağımızı bilelim. Belki iyi bir şey söyleyeceksin biz de oy vereceğiz ama bir duyalım. Hiçbir iktidar partili milletvekilinden bugüne kadar bu konuda destek görmedik. Tam tersine altıncıları savunduklarını gördük. Biz de mücadelemizi sonuna kadar götüreceğiz. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı, ‘kriz mıriz yok’ diyor. İstanbul’da Binali Bey, ‘krizi atlatırız’ diyor. Biri bir şey söylüyor, öbürü tam tersini söylüyor. Mesela Ankara’dan ses geliyor, ‘beka sorunu’ diye. Diğeri diyor ki; ‘bu yerel seçim beka meka yok’. Hangisi doğru bunun? Beka sorunu var. Çiftçinin, öğrencinin, dar gelirlinin beka sorunu var ama Türk milletinin beka sorunu yok. O burada, karşıda bitti. Mustafa Kemal ile bitti o. Sen öteki beka sorununa bak. Bakamıyorsun, senin beka sorunun başladı” dedi.
(Baykal Sağlam)
