AKP Belediye Başkan adayı Ayhan Gider, 31 Mart’ta yapılacak olan seçimlerle ilgili başlattığı seçim çalışmalarına devam ediyor. STK, oda ve derneklere düzenlediği ziyaretlerle seçim çalışmalarına hız kazandıran Belediye Başkan adayı Gider, Çanakkale Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu ile basın toplantısında bir araya geldi. Akol Otel’de düzenlenen toplantıya, AKP Belediye Başkan adayı Ayhan Gider, Çanakkale Müteahhitler Birliği Başkanı Hakan Vural, Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu üyeleri, AKP İl Başkanı Gültekin Yıldız ve Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek katıldı. Gider, toplantıda 31 Mart seçimlerinden Belediye Başkanı olarak çıkması halinde hayata geçireceği çalışmalardan bahsetti. Çanakkale’nin otopark, meydan ve nefes alanı gibi sorunları olduğunu belirten Belediye Başkan adayı Gider, çalışmalarını sıraladı. Nefes alanı olarak Halk Bahçesi’nde yapılacak çalışmalardan bahseden Gider; “Çanakkale, meydanı olmayan bir şehir. Adı meydan olan bir Cumhuriyet Meydanımız var ama çelenk koyma dışında meydanımız yok. Eski Fen Lisesi Pansiyonundan başlayarak, sahile kadar olan adadaki tüm binaları yıkacağız. Dolayısıyla Çanakkale’ye doğru dürüst bir Cumhuriyet Meydanı kazandıracağız. O alandaki düzenlemeyi de gelen turistlere göre yeniden yapacağız” dedi. Konuşmasında otopark sorununa değinen Belediye Başkan adayı Gider; “Çünkü 130 bin nüfuslu bir yerde trafik sorunu olmaz. Çünkü bu becerilemeyecek bir şey değildir, getirirsiniz uzmanları nerelerde otopark olacağını planlatır, yaparsınız. Sebebi ne olursa olsun, bu yapılmıyor demektir” ifadelerini kullandı. Toplantı kapsamında yabancıya konut satışı ile ilgili gelen sorulara yanıt veren Gider; “Kişisel ve Belediye Başkanı adayı olarak, yabancıya konut satışının serbest olması gerektiğine inanıyorum. Bu konuyla ilgili ileteceğim dört tane konu var. Bu konularla ilgili vaatlerde bulunabilmem için Cumhurbaşkanı’ndan izin almam gerekiyor” dedi.
“Otopark hizmeti bir kamu hizmetidir, kar etme yeri değildir”
AKP Belediye Başkan adayı Ayhan Gider; “Seçime hazırlanırken, uzmanlarla ‘Ne yapmak gerekir?’ demek yerine, devamlı ‘Çanakkaleli ne istiyor?’ şeklinde kamuoyu araştırmaları yaptık. Çünkü biz, halkın istediklerini halkla birlikte yapan bir partiyiz, bir fikri düşünceyiz. 1946’dan itibaren de bu böyledir. Gördük ki vatandaş çok büyük projeler derdinde değil. Çanakkale’de birinci olarak, otopark ve trafik sorunu gündeme getiriliyor. Çünkü 130 bin nüfuslu bir yerde trafik sorunu olmaz. Çünkü bu becerilemeyecek bir şey değildir, getirirsiniz uzmanları nerelerde otopark olacağını planlatır, yaparsınız. Sebebi ne olursa olsun, bu yapılmıyor demektir. Ekibimiz, incelerken ‘acaba alan var mı?’ dedi. Baktık ki, çarşının içinde en sıkışık yer orası. Biz, belediye seçimlerini kazandığımız andan itibaren ilk iş olarak çok hızlı bir şekilde katlı otoparklarımızı yapacağız. Her mahallede en az 1 tane olmak üzere, ihtiyaç olduğu kadar katlı otopark yapacağız. Bunu da kesinlikle yap-işlet-devret modeliyle yaptırmayacağız. Çünkü otopark hizmeti bir kamu hizmetidir, kar etme yeri değildir. Belediye, para kazanmak için otopark yapmaz, kar etmek özel sektörün işidir, para kazanmak da vatandaşın işidir. Belediyenin işi, para harcamaktır. Burada amaç, toplam payda değil, toplam faydadır. Toplam faydayı elde etmek için de özel sektör tarafından karlı olmayacak veya özel sektör kar ettiği zaman amaca ulaşmayacak sektörlerde bunu kamu yapmak zorundadır. Otopark problemini çözdüğün zaman trafik probleminin yüzde 50’sini çözmüş oluyorsunuz. Şuanda nereye baksanız yolların yüzde 50’si otopark olarak kullanılıyor. Bundan kalan küçük kısmı da bir mühendislik işi.yani trafik problemini ilk 1 yıl içerisinde çözeceğiz” dedi.
“Çanakkale’nin ‘Nefes Alanı’ olacak”
Belediye Başkan adayı Gider; “Çanakkale’nin nefes alanı yok. Bir Halk Bahçemiz var ama o da gece yalnız başınıza geçmekten çekineceğiniz bir yer. Nefes alanı olarak da daha önce belediyeye bedava teklif edilip yıkılmayan özel idare binası ve eski veterinerlik binasından başlıyoruz. Onun arkasındaki eski Devlet Hastanesi ve Tarım İl Müdürlüğü bahçelerini birleştirerek orayı bir bütün halinde değerlendiriyoruz. Biz ‘Oradaki bütün binaları yıkıp sadece ağaç bırakacağız, isteyen gezsin’ tarzı bir yer olmayacak. Eski Devlet Hastanesi olan binanın sonradan yapılan, arkadaki büyük kısmı yıkacağız. Önde kalan eski binaların bir bölümünü Devlet Hastanesi Poliklinik Hizmeti olarak devam ettireceğiz. Bir yerini 24 saat pansuman, enjeksiyon gibi basit hizmetleri yapmaya ayıracağız. Kalan binaların tamamını da atölye olarak kullanacağız. Heykel çalışmak isteyen heykel, kalay yapmak isteyen kalay, müzik çalışmak isteyen müzik çalışacak. STK’lar bir etkinlik yapmak istiyorsa veya iletişim bürosu açmak istiyorsa çalışmalarını orada sürdürecekler. Yani biz, o alanı yaşatacağız, ıssız bir alan olarak bırakmayacağız. O bahçenin içinde üç tanesi hariç tüm resmi kurumları çıkaracağız. Üç kurum, Gazi İlköğretim Okulu, İstiklal İlköğretim Okulu ve Cumhuriyet İlköğretim Okulu. Çünkü biz, ilköğretim öğrencilerinin o bahçede daha güzel eğitim alabileceklerini düşünüyoruz. Hatta Milli Eğitimin bölge ile ilgili talebi varsa tarımdan devrolacak olan binaları da o amaçla ilkokul öğrencileri için kullanabiliriz. Ben, hiç kimsenin orada yapılacak olan parka gittiğinde orada oynayan öğrencilerden rahatsız olacağını düşünmüyorum. Tam tersine öğrenciler, oraya bir neşe katacaktır. Artık Avrupa ülkelerinde hızlanan bir trend var, ilkokullarla huzur evlerini yan yana yapıyorlar. Yaşlılarla çocuklar, hayatı hesapsız yaşayabildikleri için çok daha iyi anlaşıyorlar. O anlamda da huzur evinden günün farklı saatlerinde oraya ücretsiz servis kaldırmayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yabancıya konut satışının serbest olması gerektiğine inanıyorum”
Belediye Başkan adayı Gider; “Yabancıya mülk satışı, park, iskele yapmak gibi bir şey değil. Çünkü ‘insanın canı, ağrıyan yerindedir’ diye bir söylem var. Eğer dişiniz şiddetli ağrıyorsa, en büyük ağrının dişiniz olduğunu sanıyorsunuz. Yabancıya mülk satışı, burada bulunan herkes için iki satır kararname ile çözülebilecekken; milletvekillerinin ilgilenmediği bir konu olarak duruyor. Sınır bölgelerinde yabancıya mülk satışı sert veya yavaş dünyanın her yerinde olan bir şeydir. Şuanda Alexandroupoli’de Gökçeadalı bir Rum’a kimliğinde Türk Bayrağı olduğu için ev satmıyorlar. Bir kere bunun ciddi bir konu olduğunu bilelim. Bu konu başlanması için mutabakat gerektiren bir konu. Yabancıya konut satışının serbest olması gerektiğini düşünüyorum. Tabi bunun için toplumsal mutabakat şarttır. Ben, yabancıya konut satışının çözüleceğini düşünüyorum. Bunun seçimden ya da seçimden önce çözüleceği gibi birtarih veremem. Çünkü bu konu ciddi bir konu. Cumhurbaşkanı da ‘Vekiller istiyor, çözeyim’ demez. Çünkü bu konularda devlet refleksi vardır ve devlet refleksi de bu tip konularda ağır davranır, ağır davranması da gereklidir. Tabi ben, bu konuyla ilgili Cumhurbaşkanı ile seçimden önce görüşeceğim. Bu konuyla ilgili ileteceğim dört tane konu var. Tabi bu konularla ilgili vaatlerde bulunabilmem için Cumhurbaşkanı’ndan izin almam gerekiyor. Kişisel ve Belediye Başkanı adayı olarak, yabancıya konut satışının serbest olması gerektiğine inanıyorum” dedi.
(Baykal Sağlam)