Gezi direnişine sahip çıktılar

414
Çanakkale İskele Meydanı`nda Gezi Parkı davası karar duruşması protesto edildi. Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçlerinin katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasını Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy okudu. Erensoy, "İktidarın bu iğrenç zulüm gösterisine karşı inadımızı, direncimizi, dayanışmamızı kuşanmak zorundayız. İşte tam da bunun için, bir arada ve dimdik, çaresizliğe ve yılgınlığa asla izin vermeyerek, `gidecekler ve hesap soracağız` diyerek 1 Mayıs`ta sokaklarda, meydanlarda olmalıyız" dedi. Gezi Parkı davası kararları, `Her yer gezi, her yer direniş`, `Gezi halktır, yargılanamaz` sloganlarıyla protesto edildi.
 
"Adaletin en kara gününü yaşıyoruz"
Erensoy, 1 Mayıs Mitingine çağrı için bir araya geldiklerini de hatırlatarak, "Hepimiz için çok önemli bir dava sonuçlandı. Gezi davası. Karara şerh koyan, mahkeme heyetindeki hakimin kendi ifadesiyle `dinlemeler hukuksuz, dosyada delil yok`, dolayısıyla yine tam tamına siyasi bir kararla karşı karşıyayız. Yani net olarak söylemek gerekirse adeta adaletin en kara gününü yaşıyoruz! Ülke tarihimizin en görkemli, en yaratıcı, en gurur verici halk hareketi olan Gezi Direnişinin parçası olan arkadaşlarımız dün, uydurma deliller ve asılsız suçlamalarla yargılandıkları dava sonucunda hapis cezasına mahkum edilerek tutuklandılar" dedi.
 
"Gezi`nin tertemiz direnişini lekeleyemez"
Erensoy kararı eleştirerek, "Bu karanın hukukla ve adaletle açıklanabilir hiçbir yanı bulunmamaktadır. Gezi Davası en başından itibaren siyasi iktidarın politik ihtiyaçları uyarınca dizayn edilmiş, karar da iktidarın istediği biçimde verilmiştir. İktidar dayatmasıyla, kurgu iddianamelere dayanarak verilen bu mahkeme kararı Gezi`nin tertemiz direnişini lekeleyemez. Bu karanı kabul etmiyoruz! Gezi Direnişinin arkasında dimdik durduğumuz gibi, Gezi Davasında yargılanan ve ceza alan arkadaşlarımızın da yanında dimdik durmaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.
"Utanç vesikası olarak kalacaktır"
Erensoy, Gezi Direnişinin Türkiye için önemine dikkat çekerek, "Gezi neydi, hatırlatmak istiyorum. 2013 yılında, bugünlerin de öngörüsüyle Türkiye`nin gidişatından rahatsız olan milyonların, Gezi Parkı`nda simgeleşen kamusal alanlara, kamusal varlıklara sahip çıkışı, yaşam tarzına müdahaleye izin vermeyişi, yurttaşlık bilinciyle katılımcı bir demokrasi için ses çıkarmasıydı. Milyonlar diyoruz, gezi davasında yargılanan ve 18 yıldan ağırlaştırılmış müebbet hapse kadar ceza alan 8 kişi işte bu devasa kendiliğinden gelişen toplumsal hareketin sadece bir parçasıydılar. Tıpkı, onurumuz dediğimiz bu toplumsal hareketin bizim de bir parçası olmamız gibi" dedi. Erensoy, Gezi Direnişinin yargılanamayacağını ifade ederek, "Ama bilinmelidir ki; halkı hedef alan, toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik bu karar, gelecekte hem iktidar sahiplerinin hem de bu kararın altında imzası bulunanların üzerinde bir utanç vesikası olarak kalacaktır. Çünkü; Gezi Halktır, Yargılanamaz" sözlerine yer verdi.
 
"Cevabımız 1 Mayıs meydanları olsun"
Erensoy, Gezi Direnişinden çıkarılan derslere dikkat çekerek, "Gezi`den öğrendiğimiz en büyük ders, birbirimizin elinden tutmanın, birbirimize sahip çıkmanın bizi ne kadar güçlü kıldığıydı. Bundan sonra da birbirimize sahip çıkmaya, arkadaşlarımızı, ağaçlarımızı, ormanlarımızı, şehirlerimizi korumaya devam edeceğiz. Gezi davası kararı, iktidarın tam da seçim öncesinde toplumsal muhalefete çaresizlik, yılgınlık, korku yayma ve toplumsal muhalefeti sindirme operasyonunun bir parçasıdır. İktidarın `gezi ruhuna` yaptığı güç gösterisi tüm umutlarımızı yok etmeye ve hareket etme kabiliyetimizi dondurmaya yöneliktir. İktidarın bu iğrenç zulüm gösterisine karşı inadımızı, direncimizi, dayanışmamızı kuşanmak zorundayız. İşte tam da bunun için, bir arada ve dimdik, çaresizliğe ve yılgınlığa asla izin vermeyerek, `gidecekler ve hesap soracağız` diyerek 1 Mayıs`ta sokaklarda, meydanlarda olmalıyız. 1 Mayıs bu iktidarın zulüm gösterisine karşı bizim kararlı duruşumuzun, ülkemize sahip çıkışımızın, eşit ve özgür yurttaşlarla dolu bir memleket yaratma irademizin resmi olsun. Yoksullukla, baskılarla, hoyratlıkla ve acımasızlıkla bizi terbiye etmeye çalışanlara cevabımız 1 Mayıs meydanları olsun" dedi.
(Nevin Yüksel) 
Paylaş