Geylan "Yeni bir kurtuluş için Çanakkale'den siftah yapıyoruz"

725
Türk Eğitim-Sen`in gerçekleştirdiği istişare toplantısı il ve ilçelerden yoğun katılımla Kolin Otel`de yapıldı. Toplantıya Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Genel Başkan Yardımcısı Seyit Ali Kaplan, TES Yönetim Kurulu, TES İlçe temsilcileri ve yönetimleri, TES kadın kolları ve yönetimi, TES işyeri ve okul temsilcileri, Kamu-Sen`e bağlı sendika temsilcileri, TES Çanakkale merkez okul müdür ve müdür yardımcıları, TES emekli üyeleri, ÇOMÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Salih Zeki Genç, Eğitim Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çavuş Şahin, akademisyenler ve 2. Marif kongresine katılan ve kurullarda görev alanlar katılım gösterdiler. Açılış konuşmasını yapan Türk Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi Başkanı Resul Demirbaş yetkili sendika olmalarının gururunu yaşadıklarını belirterek; "Yetkiyi kaybettik, ancak yılmadan mücadelemizden vazgeçmeden devam ettik. Bu bir ekip işidir. Nihayetinde 2021 yılında yetkiyi tekrar aldık. 2013 yılında 1310 üye ile aldığımız Türk Eğitim Sen Çanakkale Şubesinin, şu anda 2450 üyesi var. Bunun anlamı Türk Eğitimsen Çanakkale Şube üye sayısı 7 yıllık bir zamanda yüzde yüzde yüz artmış demektir" dedi. 
 
 
"Lapseki`ye özel teşekkür"
Demirbaş, "Şimdi sizlere 2021 yılında yetki mücadelemizde Lapseki teşkilatımızın bir başarısından bahsetmek isterim. Lapseki Teşkilatı yetki mücadelemizde takdire şayan bir mücadele göstererek tarih yazmıştır. Emekli üyelerimize de teşekkür ederim. Sizler emekli oldunuz ama biz bir aileyiz. Sizlere ömrünüzün bundan sonraki dönemlerinde sağlık mutluluk ve huzur diliyorum. Bu anlamda Çanakkale`de Türk Eğitim Sen`in yetkili olması zamanında öncelikle Genel Başkanıma, Genel Merkezime, iş yeri temsilcilerime, ilçe yöneticileri ve yönetim kuruluma teşekkür ediyorum." dedi.
 
 
"Farkımız, milli olmamız"
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Türk Eğitim-Sen`in ve Türkiye Kamu-Sen`in Türk memur sendikacılığının amiral gemisi olduğunu dile getirerek, "Sendikamız, Türkiye`de, sendikacılığın adresi, yol başçısı, kutup yıldızıdır. Ülkemizde istisnasız bütün kamu çalışanları üyemiz olsun olmasın, hatta sizi sevmeyenler bile diyor ki `evet sendikacılık burada. Doğru sendikacılık burada. Adam gibi sendikacılık burada yapılıyor.` Bundan gururluyuz. Ama Türk Eğitim-Sen, Türkiye Kamu-Sen sadece sendika değildir. Aynı zaman da bir sivil toplum kuruluşudur. Ülkemizde binlerce sivil toplum kuruluşu var. Peki bizim farkımız ne? Bizim farkımız, bizim adımızın önünde milli sıfatı var. Sendikamızın tüzüğünün amaçlar kısmında dile getirilen ilkelere ve değerlere bakarsanız, orada Anayasamızın ilk dört maddesiniz görürsünüz. Anayasamızın ilk dört maddesi değiştirilemez, değiştirilmesi teklif edilemez maddeleri Türk Eğitim-Sen tüzüğünün Türkiye Kamu-Sen`e bağlı tüm sendikalara bağlı tüzüğünün amaçlar kısmında bulunur. Ne görürsünüz orda? Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü görürsünüz. Ne görürsünüz orda? Türkçemizi görürsünüz. Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlılığı görürsünüz. Demokratik, sosyal, laik hukuk devletine sadakati görürüsünüz. İstiklal Marşımızı görürsünüz. Eğitim dilinin Türkçe olduğunu görürsünüz. Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı Türk görürsünüz. İşte bizi farklı kılan bu. Türk Eğitim-Sen`in, Türkiye Kamu-Sen`i milli bir sivil toplum kuruluşu olarak farklı kılan budur. Biz Türkiye sevdalısıyız. Çanakkale teşkilatımıza özellikle teşekkür ediyorum. Resul Başkanın şahsında, İlçe Teşkilatlarımıza, parti komisyonlarımıza, üniversite teşkilatlarımıza, işyeri temsilcilerimize, Çanakkale`de teşkilatımıza emek veren, omuz veren bütün emektarlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. 
 
 
"Çanakkale`nin başarısı, motivasyonumuz olacak"
Çanakkale için kurtuluşun başkenti dendiğini ifade eden Geylan, "1915 biz buradan girdik ve düşmandan kurtulduk. Çanakkale yeni bir kurtuluşa siftah yaptı. Nedir ö Sendika görünümlü yapı yıllardır kamu çalışanlarını esaret altına almış olan, baskı altına almış olan, kamu çalışanlarının vermiş olduğu gücü hakkı ile temsil etmekten yoksun olan yapıdan kamu çalışanlarının kurtuluşunun başlangıcı da Çanakkale`den olacak. Çanakkale`de Kamu-Sen yetki bayrağını dikti sizlerin sayesinde. Buradan devam edeceğiz, bakın göreceksiniz çok yakın bir zamanda o bir, iki, üç, beş, on, tam 81 ilde hem hizmet kolunda hem de konfederasyon başkanlığında yetki alacağız ve hak ettiğimiz yeri alacağız. Çanakkale`de bu geçen yıl koyduğunuz başarı emin olun sadece Çanakkale değil bütün Türkiye genelindeki teşkilatımızın öz güvenini tazelemesine ve motivasyonuna katkı sağlamıştır. Hepinize tek tek teşekkür ediyorum" dedi. 
 
 
Geylan, toplu sözleşme görüşmelerini de değerlendirdi... 
"Son günlerde yoğunlukla konuşuyoruz malum gündemimiz memur maaş artış oranları gündem konumuz" diyen Geylan, "Bir toplu sözleşme dönemini geride bıraktık. Tabi bu sene toplu sözleşmelerde bir ilk yaşandı. Daha doğrusu Memur-Sen`in yetkili olduğu dönem itibari ile bir ilk yaşandı. Biliyorsunuz Türkiye Kamu-Sen ile Memur-Sen talepleri ortaklaştırarak hükümetle masaya oturdular. Kimi kamu çalışanları bizi eleştirdi, ortak talep oluşturduğumuz için. `Neden hükümetin karşısına ortak irade ile masaya oturdunuz` diye eleştirilerde bulundu. Bu eleştirileri gereksiz buluyorum. Talepleri ortaklaştırma usulünün sahibi Türkiye Kamu-Sen`dir. Hatırlayın 2002`den 2009`a kadar yani Türkiye Kamu-Sen`in yetkili olduğu döneme bizim izlediğimiz bir yol, yöntem vardı. Neydi ö O zaman ki adıyla toplu görüşmeler başlamadan önce genel kurul başkanımızın başkanlığında bir heyet oluşturulup ve diğer sendikalara gönderirdik. Yetkiliymiş, yetkisizmiş, üye sayısı azmış, çokmuş bakmadan bütün sendikalara gider onların da kamu çalışanları adına masaya taşımaya arzu ettikleri talepleri, görüşleri, beklentileri alır ve tüm kamu çalışanlarının iradesini ortaklaştırır iş verenin karşısına, hükümetin karşısına öyle oturulurdu. 2009`a kadar böyleydi süreç. 2009`da sonra da her toplu sözleşme öncesi Memur-Sen`e çağrıda bulunurduk. Derdik ki Memur-Sen gel iş verenin karşısına, hükümetin karşısına kamu çalışanlarının güçlü iradesini ortaya koyalım. Masada kamu çalışanlarının gücü daha güçlü olsun. Ama bu seneye gelinceye kadar, 6. Dönem toplu sözleşmesine gelinceye kadar bu çağrımıza karşılık bulamadık. Ancak bu sene Memur-Sen ne olduysa Türkiye Kamu-Sen`e gel masaya beraber oturalım, gel talepleri ortaklaşa sunalım çağrısı yaptı. Ne oldu peki... Geride bırakmış olduğum 5 toplu sözleşmede masada Türkiye Kamu-Sen`in varlığından rahatsız olan Memur-Sen neden bu sene bize gel beraber hareket edelim çağrısında bulundu. İki nedeni var bunun. Birincisi geride bıraktığımız 5 toplu sözleşmede ortaya konulan hezimettir. Buçuklu, buçuklu maaş artışlarına imza attılar. İkinci neden de Türk-İş`in ortaya koyduğu sendikal duruştur. Tabii ki biz 2009`a kadar yetkiliği olduğumuz dönemde uyguladığımız, yürüttüğümüz bir usul olan yetkiyi kaybettikten sonra bir çağrımız olan bu teklife tabii ki evet diyecektik. Evet dedik ve heyetlerimizi oluşturduk. Heyetlerimiz 15 gün boyunca çalıştılar. 51 maddede ortak talep oluşturduk. Geçtiğimiz süreçte yaptığımız basın açıklamaları ile refah payı ve ek zam talebi ortaya koyduk. Yaptığımız araştırmaya göre geride bıraktığımız 1 yıl içerisinde memurumuzun aylık zorunlu temel ihtiyaçlarındaki artış kaybı 1.108 Türk Lirası. Bu kaybın mutlaka telafi edilmesi lazım. Yeter mi? Yetmez. Ne yapılması lazım 3 puan refah payı uygulamasının Ocak ayından itibaren yürürlüğe girmeli. Yeter mi? Yetmez. Asgari ücret 4.250 Türk Lirası. Asgari ücretten vergi muafiyeti getirildi. Kamu çalışanlarının maaşlarının asgari ücret kadar olan tutarı da vergi muafiyetine tabi tutulmalı. Bu üç husus kamu çalışanlarının yaşamış olduğu ekonomik daraltılmışlığı nispeten rahatlatacak. Bu noktada Türkiye Kamu-Sen mücadelesine devam edecektir. Biliyorsunuz son sözleşmede toplu sözleşme ikramiyesi 440 liraya çıkardık" ifadelerine yer verdi...
(Yusuf Sonkurt)
 

Paylaş