"Geleceğimiz için mücadele edeceğiz"

1479

 Çanakkale’nin tek içme ve sulama kaynağı olan Atikhisar Su Havzası’nda Alamos Gold’un yerli ortağı Doğu Biga Madencilik A.Ş tarafından katledilen ormanlık alanın son görüntülerine tepkiler artarak sürmüş, 19 Temmuz saat 18.30’da İskele Meydanı’nda protesto eylemi yapılmasına karar verilmişti. Dün, CHP İl Başkanlığında, İyi Parti ve Saadet Partisi’nin katılımı ile basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya, CHP Genel Sekreteri, Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Belediye Başkanvekili Egemen Ergun, CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan, İyi Parti İl Başkanı Selahattin Yıldızlar, Saadet Partisi İl Başkanı Süleyman Saçıkara, CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan ile Belediye Meclis üyeleri ile çevre dernek ve STK temsilcileri katıldılar. CHP İl Başkanlığı adına açıklama yapan İl Başkanı Güneşhan, Çanakkale’nin halen yüzde 50’sinin tarımla geçinen bir kent olduğunu belirterek, kurulan ve planlanan termik santraller, vahşi siyanürlü linç yöntemi ile yapılan metalik altın ve gümüş madencilik faaliyet ve işletmelerinin Çanakkale’de ciddi sağlık, sosyo ekonomik ve ekolojik/çevresel sorun ve yıkımlara yol açacağını söyledi.  Altın işletmesine açılan dava süreci devam ederken, Çanakkale Valiliği tarafından şirkete gayri resmi müessese izni verildiğini belirten Güneşhan;  “Şirket tarafından hukuksuz bir biçimde yaşam alanlarımıza saldırı başlatılmıştır” dedi. İşletme tarafından toplam 26 milyon ton cevher işleneceğini belirten Güneşhan; “Bunun için 5 bin 200 ton patlayıcı ve yaklaşık 26 bin ton siyanür kullanılacaktır. Bunun sonucunda 40 bin ton zehirli ağır metal, arsenik, cıva, bizmut, selenyum, kurşun açığa çıkacak yer altı ve yer üstü sularına karışacaktır” dedi.  “Tüm bu olan bitenlere karşı sessiz kalanlar, duyarsız olanlar, tepki göstermeyenler ‘Dilsiz Şeytandır’” ifadelerini kullanan Güneşhan; “Biz, Çanakkaleliler olarak asla ‘Dilsiz Şeytan’ olmayacağız. Yasalar çerçevesinde çok daha sert bir şekilde tepkimizi ortaya koyacağız. Buradan çok açık net bir şekilde ifade etmek istiyorum” dedi. Milletvekili Erkek ile konuyla ilgili araştırma önergesi hazırladıklarını belirten Milletvekili Ceylan ise; “Sayın Bülent Turan’ı, Sayın Jülide İskenderoğlu’nu AKP ve MHP İl Başkanlarını söz konusu Çanakkale olduğu için göreve davet ediyorum.   Samimiyetlerini orada görmek istiyorum. Önümüzdeki hafta iki basın açıklaması ile konudaki tutumlarını da kamuoyu ile paylaşacağım” dedi. Altın cevheri çıkartıldığında ülkeye hiçbir şey kalmayacağını belirten Milletvekili Erkek; “Uluslararası altın tekelleri her şeyi alarak götürecek. Bize de maalesef bozulmuş bir coğrafya bırakacaklar. Çanakkale Valiliği, AK Parti Milletvekilleri,  yöneticiler, iktidar sahipleri ne için susuyorlar? Ne için buna müsaade ediyorlar? Onlar isterler ise bu olmaz” dedi. Kazdağları’nın yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmesi dahilinde geleceğin kaybolacağını ifade eden Milletvekili Erkek; “Buna müsaade edenleri, lanetliyorum, kınıyorum. Bu projelere kim müsaade ediyorsa, imza atıyorsa o ihanet ediyordur. Neden ses çıkartılmıyor? Ne bekleniyor? Bunu izah etsinler bunu anlatsınlar. Binlerce yıllık tarihe ihanet ediliyor. Bunlarla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.

 
“Tarımsal ürünler bir daha bu topraklarda üretilmeyecek”
Çanakkale önemli bir tarım, orman ve turizm kenti olduğunu belirten Güneşhan; “Çanakkale çok yüksek bir sağlık ve ekoturizim potansiyeli barındırmaktadır. Nüfusun halen yüzde 50’ye yakın bir bölümü doğrudan ya da dolaylı olarak tarımla ilgilidir ve geçimini tarımdan sağlamaktadır. Bunun kıymetini hepimiz çok iyi bilmeliyiz. Ürettiği tarımsal ürünlerle şeftalisi, tüysüz şeftalisi, Lapseki kirazı, elması, ayvası, narı, Bayramiç beyazı, pembe domatesi, zeytini, balı, başta Ezine peyniri gelmek üzere çok nitelikli süt ürünleri ve aranan et ürünleriyle Türkiye’de marka bir ildir. Çanakkale ilinin değerleri böyleyken değerli arkadaşlar, Çanakkale ilinin yörede çok ciddi sağlık, sosyo ekonomik ve ekolojik/çevresel sorun ve yıkımlara yol açacağı bilinen, en önemli sorunlarından biri Kazdağları ve Biga yarımadasında kurulan ve planlanan termik santraller ile vahşi siyanürlü liç yöntemi ile yapılan metalik altın ve gümüş madencilik faaliyet ve işletmeleridir. Kaz dağları ve Biga Yarımadasının neredeyse tamamı madencilik şirketleri tarafından ruhsatlandırılmış durumdadır. Bunlardan biri Çanakkale’mizin tek içme ve kullanma suyu kaynağı olan ve tarımsal sulamada kullanılan Atikhisar barajı Havzası’nda sürdürülen metalik madencilik faaliyetleri, “Çanakkale İli Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Kapasite Artışı ve Zenginleştirme Projesidir”.  Söz konusu projenin ÇED olumlu kararının iptaline ilişkin Çanakkale Belediyesi ile Kazdağı ve Madra Dağı Belediyeler Birliği tarafından açılan dava Danıştay’dadır ve mahkeme süreci devam etmektedir. Değerli arkadaşlar dava süreci bir yandan devam ederken bu defa Çanakkale Valiliği tarafından şirkete gayri resmi müessese izni verilmiş ve şirket tarafından hukuksuz bir biçimde yaşam alanlarımıza saldırı başlatılmıştır. Çanakkale’mizin tek içme ve kullanma suyu kaynağı olan Akhisar barajı ile Bayramiç ve Çan havzalarında etkileyecek “Çanakkale İli Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Kapasite Artışı ve Zenginleştirme Projesinde” Toplan 26 milyon ton cevher işlenecektir. Değerler arkadaşlar bunun için 5200 ton patlayıcı ve yaklaşık 26.000 ton siyanür kullanılacaktır. Bunun sonucunda 40.000 ton zehirli ağır metal, arsenik, cıva, bizmut, selenyum, kurşun açığa çıkacak yer altı ve yer üstü sularına karışacaktır. Su kaynaklarımız ve topraklarımız kirlenecektir. İşte bunun sonucunda az önce saydığımız tarımsal ürünler bir daha bu topraklarda üretilmeyecektir” dedi.
 
“195 bin ağaç kesildi”
Haziran ayı sonunda yapılan tespitlere göre 200 hektarın üzerinde yaklaşık 195 ağaç kesilerek ve ulaşım yolları açıldığını belirten Güneşhan; “ÇED raporunda ise kesilecek ağaç sayısı 45.650 olarak belirtilmiştir. ÇED raporu gerçeğe aykırıdır ve rapora aykırı işlem yapılmaktadır. Çalışmalar derhal durdurulmalı ve cinayete ortak olunmamalıdır. Tüm bu olan bitenlere karşı sessiz kalanlar, duyarsız olanlar, tepki göstermeyenler Dilsiz Şeytandır. Biz, Çanakkaleliler olarak asla ‘Dilsiz Şeytan’ olmayacağız. Bu katliamlar sona erinceye kadar sesimizi en yüksek düzeyde çıkartacağız, en yüksek düzeyde haykıracağız. Yasalar çerçevesinde çok daha sert bir şekilde tepkimizi ortaya koyacağız. Buradan çok açık net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Bu ruhsatların altında imzası olan Ankaralı bürokratlar belki de yaşamları boyunca hiç Çanakkale’de bulunmamışlardır. Ankara’daki bürokratların herhangi bir menfaatleri var ise söylesinler bize, biz Çanakkaleler olarak onların bu menfaatlerini karşılamaya hazırız. Yeter ki imzalarını geri çeksinler ve katliam son bulsun. Başta AKP Grup Başkan Vekili Sayın Bülent Turan olmak üzere Milletvekili Jülide İskenderoğlu, AKP ve MHP il Başkanları, Sayın Valiyi, STK’ları, tüm kurum ve kuruluşları göreve çağırıyorum. Vicdanlarına sesleniyorum. Bu hukuksuzluğa, katliama, yaşam alanlarımıza saldırıya dur demeye çağırıyoruz” dedi. 
 
“Ülkenin her yerinde orman katliamı ile karşı karşıyayız”
Sadece Çanakkale’de değil, ülkenin birçok bölgesinde çevre, orman ve ağaç katliamlarıyla karşı karşıya bulunulduğunu belirten Güneşhan; “Daha dün ODTÜ’de yüzlerce ağaç kesildi. Bazı duyarlı öğrenciler, öğretim görevlileri ve özellikle de Ankara Milletvekilimiz Gamze Taşçıer’in üstün gayretleri sonucunda ağaç katliamı durduruldu, sona erdirildi. Değerli arkadaşlar bir notu da yine sizlerle paylaşmak istiyorum. Ege ve Marmara Belediyeler Birliği Temmuz ayı encümen toplantısını 19 Temmuz 2019Çanakkale’de yapacaktır. Birliğin Encümen üyeleri ve birlik üyesi Belediye Başkanları ile birlikte katliamın yapıldığı alanda incelemelerde bulunacak ve Ege ve Marmara Belediyeler Birliği tarafından aynı gün saat 18.30’da iskele Meydanı’nda yapılacak olan basın açıklamasına tüm hemşerilerimizi bekliyoruz” dedi.
 
“Samimilerse desteklerini bekliyoruz”
İktidar partisi vekillerini konuyla ilgili göreve davet eden Milletvekili Ceylan ise; “Sayın Genel Başkan Yardımcım ile biz konuyla ilgili bir araştırma önergesi hazırladık. Önümüzdeki hafta Çarşamba veya Perşembe günü meclis gündemine gelecek. Buradan bende aynı başkanımızın söylediği şeyi tekrarlıyorum. Sayın Bülent Turan’ı, Sayın Jülide İskenderoğlu’nu, AKP ve MHP İl Başkanlarını, söz konusu Çanakkale olduğu için göreve davet ediyorum.   Samimiyetlerini orada görmek istiyorum. Önümüzdeki hafta iki basın açıklaması ile konudaki tutumlarını da kamuoyu ile paylaşacağım. Bizim amacımız Çanakkale’deki madencilik faaliyetlerinin araştırılması ve burada geleceğimizi etkileyecek zararlı bir şey varsa şeffaf bir şekilde ortaya konması. Yoksa, bunun da ortaya çıkması. Bu araştırma komisyonundan kimsenin çekinmemesi lazım. Gerçekten samimilerse Çanakkale’yi seviyorlarsa bu konuda bize destek olmalarını bekliyoruz” dedi.
  
“Bizim mücadelemiz çocuklarımıza, geleceğe temiz bir çevre bırakma mücadelesi”
Binlerce yıllık tarihe ihanet edildiğini belirten Milletvekili Erkek; “Atikhisar’daki tabloyu görünce vicdanı olan bir insanın kahrolmaması mümkün değil. Aslında binlerce yıllık bir tarihe de ihanet ediliyor. Kazdağları, bin pınarlı İda… Burada binlerce yıllık bir tarih var. Bu iktidar maalesef bir türlü ‘ağacı, doğayı, sağlıklı, güzel bir çevreyi’ sevemedi. Bu iktidar ‘betonu, rantı, altın madenciliğini’ sevdi.  Geleceğimize ihanet ediliyor. Bizim mücadelemiz çocuklarımıza, geleceğe temiz bir çevre bırakmak. Her insanın sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı vardır. Bu bir haktır.  Ağaç katliamına baktığınızda, doğanın dengesinin nasıl bozulduğuna bir bakın? Buna kimsenin hakkı yok. Binlerce yıllık doğanın, Allah’ın bize bahşettiği bu dengeyi rant uğruna kimsenin bozmaya hakkı yok” dedi. 
 
“Uluslararası altın tekelleri her şeyi götürecek. Bize de maalesef bozulmuş bir coğrafya kalacak”
Her şeyin altın için yapıldığını belirterek, “Değer mi?” sorusunu yönelten Milletvekili Erkek; “Şu anda bu altının çıkartılması zorunluluk mu? Bu altın çıkartıldığında bize hiçbir şey kalmayacak. Uluslararası altın tekelleri alacak her şeyi götürecek. Bize de maalesef bozulmuş bir coğrafya bırakacaklar. Çanakkale Valiliği, AK Parti Milletvekilleri,  yöneticiler, iktidar sahipleri ne için susuyorlar? Ne için bana müsaade ediyorlar? Onlar isterler ise bu olmaz. Her zaman söylüyoruz. Yerel demokrasi, yerel siyaset, yerel yönetimleri güçlendirmek. Bu tür konulara yerel meclisler karar vermeli. Belediye Başkanları, belediye meclisleri, Çanakkale halkı karar veren olmalı. Böyle bir şeye müsaade etmek, Biga Yarımadasının, Kazdağları’nın, Çanakkale’nin toprağına, havasına, suyuna ihanet etmek son derece düşündürücü.  Biz Çanakkale’de böyle olağanüstü müstesna bir coğrafyada yaşıyorsak, tarım ürünlerimiz ile övünüyorsak. ormanlarımızla, boğazımızla, yetiştirdiğimiz tüm ürünlerimiz ile tüm bunları Kazdağlarına borçluyuz. Onun için Kazdağlarını korumak her vatandaşın, en başta da bu memleketi yönetenlerin görevi. Ancak korumuyorlar, ihanet ediyorlar. Altın tekelleri ile beraber birlikte hareket ediyorlar. Biz yıllardır bununla ilgili mücadele ediyoruz. Etmeye de devam edeceğiz” dedi.
 
“Yeraltı ve yer üstü suları kirlenirse geleceğimizi kaybederiz”
Milletvekili Erkek; “İlk verdiğimiz araştırma önergeleri Kazdağları ile ilgili. Ancak araştırma önergeleri ret ediliyor.  Soru önergelerimizde istediğimiz cevapları alamıyoruz. Artık yönetim anlayışı halka hesap vermekten, şeffaflıktan, tamamen uzaklaştı. Dertleri, çevre, ağaç, doğa değil. Kazdağları’nın yer altı ve yer üstü suları kirlenirse maalesef geleceğimiz kaybedeceğiz. Dünyada ender doğal yaşam alanlarından biri olan, eko turizmi ve tarımı ile binlerce yıl hizmet edebilecek bir coğrafyayı altın uğruna büyük bir tehlikeye atıyoruz.  Buna müsaade edenleri, lanetliyorum, kınıyorum. Bu projelere kim müsaade ediyorsa, imza atıyorsa o ihanet ediyordur. Neden ses çıkartılmıyor? Ne bekleniyor? Bunu izah etsinler, bunu anlatsınlar. Binlerce yıllık tarihe ihanet ediliyor. Bunlarla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Ayın 19’undaki buluşmada çok önemli. Bende 18.30’da herkesi İskele Meydanı’na davet ediyorum” dedi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş