Gazeteciler, meslektaşlarına sahip çıkıyor

Yaklaşık 20 yazar ve gazeteci, 20 Aralık 2011’de gözaltına alınan ve KCK Basın Komitesi’ne bağlı oldukları iddiasıyla tutuklanan medya çalışanlarının serbest bırakılması için bir çağrı metninde buluştu.

758
Tutuklu gazetecilerin özgürlüğüne kavuşması amacıyla kollarını sıvayan, 20`ye yakın gazeteci ve yazar meslektaşlarının serbest bırakılması için bir çağrı metninde bir araya geldi. Bianet.org`un haberine göre; aralarında Aslı Aydıntaşbaş, Aydın Engin, Ahmet Hakan, Ece Temelkuran, Eren Keskin, Hasan Cemal, Hüseyin Aykol, Kadri Gürsel, Murathan Mungan, Nadire Mater, Nuray Mert, Oral Çalışlar, Pınar Öğünç, Ragıp Duran, Ragıp Zarakolu, Tarhan Erdem, Tuğrul Eryılmaz ve Yıldırım Türker’in de bulunduğu yazar ve gazeteciler ‘Çağrı Metni’nde ifade ve düşünce özgürlüğüne vurgu yaptı. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılamaya 13 Ocak`ta devam edecek. Çağrı metni ve imzacıları ise dava öncesi bazı gazetelerde yayımlanacak bir ilanla kamuoyuna duyurulacak. 20 Aralık 2011`de polisin baskın düzenlediği kurumların `Kürt medyasının özgür basın geleneğini sürdüren organları` olduğunu, gözaltına alınanlarınsa `Kürt medyası çalışanları` olduğuna yer verilen metinde yargılama, `Tarihin en büyük gazetecilik davası` olarak nitelendirildi. Gazetecilik faaliyetleriyle ilgili sanıkların suçlanamayacağına işaret edilen çağrı metninde şöyle denildi: “20 Aralık 2011`de `KCK Basın` operasyonu adıyla birçok basın kurumu ve evler basılarak 46 gazeteci gözaltına alındı. Basılan kurumlar Kürt medyasının özgür basın geleneğini sürdüren organları, gözaltına alınanlar ise Kürt medyası çalışanlarıydı. Tarihin en büyük gazetecilik davası bu biçimde başlamış oldu. Hedef seçilmelerinin ‘muhalif olmak, görülmeyeni göstermek, yazılmayanı yazmak’ gibi bir anlamı vardı. 36 Kürt gazeteci tutuklandı. Tutuklandıktan altı ay sonra hazırlanan iddianamede gazetecilik faaliyetleri önlerine `suç delili` olarak konuldu. Gazetecilerden 17`si halen cezaevinde. İki yıldan fazla bir süredir, onlar özgürlüklerinden yoksun kalırken bizler de doğru haber alma hakkımızı yitiriyoruz. Tutuklu gazeteciler, tıpkı 1994`te Özgür Ülke bombalandığında ‘Bu ateş sizi de yakar’ manşetiyle çıktığı gibi ‘Özgürlük size de lazım’ dedi. Şimdi herkes için lazım olanı tutsak gazeteciler bir kez daha bizim aracılığımız ile seslendiriyor: Herkes için düşünce özgürlüğü, demokrasi ve özgürlük…Tutuklu gazeteciler, 13 Ocak`ta bir kez daha hakim karşısında olacaklar. İfade ve düşünce özgürlüğü olmadan demokrasi ve özgürlüklerin mümkün olmadığını bilen bizler, tutuklu gazetecilerle birlikte olduğumuzu ve gazetecilik faaliyetlerinin `suç` sayılamayacağını belirtiyor, tutuklu gazetecilerin özgürlüklerini talep ediyoruz.” Öte yandan 10 Eylül 2012’de 36 tutuklu 46 sanıkla başlayan yargılamada halen 19 medya çalışanı tutuklu olarak yargılanıyor. En son, 6 Aralık 2013 günü yapılan duruşmada DİHA Mardin muhabiri Nilgün Yıldız tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) KCK operasyonun ikinci yıldönümünde Diyarbakır’da protesto etmişti. Eyleme, Dicle Haber Ajansı, Azadiya Welat Gazetesi, ÖGC üyeleri, Gün TV, JİNHA ve Fırat Dağıtım çalışanları da destek vermişti.
Paylaş