Bir süre önce Ankara’dan Çanakkale’ye yerleşen emekli memur Zuhal Demirtaş ve eşi mimar Cem Demirtaş’ın girişimciliği ile Çanakkale Merkez Arslanabla Sokak’ta kurulan ev yemeklerinin yeni adresi ‘Kozalak Cafe ve Ev Yemekleri’ mekanının açılışı dün gerçekleşti. Açılışa, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Serdar Soydan, İŞKUR Müdürü Ali Çalışkan ile birçok vatandaş katıldı. Başkan Gökhan ve CHP’li Soydan’ın açılış kurdelesini kesmesinin ardından ev yemekleri hakkında bilgi alan Gökhan ve davetliler, daha sonra mekanı gezdi. Mekan konseptinin, mimar Cem Demirtaş tarafından yapıldığı bilgisini alan Gökhan, yarattığı farklı konseptten dolayı kendisine teşekkürlerini ileterek; “Böyle güzel bir mahallede, böyle güzel bir mekan gerçekten çok iyi olmuş. Diğer esnaf arkadaşlarda böyle güzel bir mekan ve komşulara sahip oldukları için çok şanslılar. Çanakkale’ye gerçektende nitelikli eğitimli insanlar göç ediyor. Bu, Çanakkale için de bir şans. Kentte kültürel ve sosyal literatür de güzelleşiyor ve zenginleşiyor. Bu sokak çok önemli bir sokak. Bu sokak, beş sene önce farklı bir sokaktı. Şimdi çok değişik bir sokak oldu. Başka sokaklar da buna imrenecek ve gereğini yapacaktır. Sizin gibi insanları kente davet ediyorum. Tanıdıklarınız varsa onlar da gelsin. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.
“Kadının toplumun itici gücü olduğuna inanan bi insanım”
Aldığı KOSGEB girişimcilik sertifikası ile ev yemekleri konusunda eşi mimar Cem Demirtaş’ın da yardımları ile Çanakkalelilere farklı bir mekan ve konsept yaratarak iyi bir hizmet vermek istediklerini ifade eden Zuhal Demirtaş ise; “17 ay önce Ankara’dan Çanakkale’ye yerleşme kararı aldık. Bu duruma kızımızın Çanakkale Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazanması da vesile oldu. Emekli memurum. Emekliliğimden sonra boş durmak istemedim ve kadının bitmeyen enerjisi ve üretkenliğini göstermek amacı ile KOSGEB’de ev yemekleri konusunda eğitim aldım. Projemi sundum ve sertifika almaya hak kazandım. Kadınların her zaman üretken ve toplumun itici gücü olduğuna inanan bir insanım. Eşim Cem’in de desteği ile böyle bir yer açmaya karar verdik” dedi.
Farkımız sanayi değil ‘ev yemekleri’
Hazır sanayi üretimi ile değil, evde hazırlanan ve üretilen ‘ev yemekleri’nin mekanlarının ön önemli özelliği olduğunu belirten Demirtaş; “Ev yemeklerimizi günlük taze ürünlerden seçerek yapma konusunda çok hassasız. Hijyen konusu bizim için yine çok önemli. Bizim, yemek konusundaki farkımızın, sanayi üretimi dışında gerçekten ev yemekleri, yani ‘kendi evimizde yediğimiz yemeklerin hassasiyetinde’ yemek yapmak olduğunu düşünüyorum. Biz, insanlara gerçekten ev yemeği sunmak istiyoruz. Hazır bir şeyler alıp koymak yerine, her şeyi yerinde alıp kendi evimizde yaptığımız şekilde hazırlayarak sunuyoruz. Aynı zamanda sabah serpme kahvaltılarımız da mevcut. Tazelik ve hijyen bizim için en önemli iki unsur. Aynı zamanda cafe mutfağına da sahibiz. Yani bir cafe de olan ‘ızgara, makarna, kahve, çay, aperatifler, sıcak soğuk içecekler’ her türlü hizmeti sunuyoruz” dedi.
“Çanakkaleliler ile geniş bir aile olmak istiyoruz”
Mekan olarak eşi mimar Cem Demirtaş’ın emekleri ile Çanakkale’ye farklı bir konsept kattıklarına inandığını ifade eden Zuhal Demirtaş; “Mekanımızı herkesin beğenmesi beni şaşırtmadı. Eşim Ankara’dayken de birçok mekanın iç dekorasyonunu yapar ve o yer herkesin beğenip tercih ettiği bir yer olurdu. Bu konuda onun zevkine güveniyordum. Kendisi de sağ olsun, iki ay gibi bir sürede büyük bir emek harcayarak böyle güzel bir yer yaptı. Her şeyi ile kendisi ilgilendi. Dışarıdan herhangi bir yardım almadık. Yerimiz üç katlı zemin, birinci kat ve teras katımız var. Ben Çanakkalelilerin yemeklerimizi tatması bir yana mekanımızı görmesini de gerçekten çok isterim. Umarım kendilerine uzun süre boyunca hizmet etme imkanına sahip olur ve Çanakkaleliler ile geniş bir aile olma memnuniyetini yakalarız. Ayrıca Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan başta olmak üzere Serdar Beye, İŞKUR Müdürümüz Ali Bey ve diğer tüm açılışımıza katılan davetlilerimize çok teşekkür ediyorum. Ankara’dan Çanakkale’ye yerleşmiş bir aile olsak da bize hiç yabancılık hissettirmediler sağ olsunlar” dedi.
(Eren Aşnaz)