CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında, 6 yıl önce yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle açılan davada dün 2’nci duruşma görüldü. CHP Genel Başkan Yardımcısı, Genel Sekreteri ve Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek, İstanbul Çağlayan Adliyesi 37. Ağır Ceza Mahkemesi önünde basın açıklaması yaptı. Milletvekili Erkek, mevcut iktidar döneminde kumpas davalarının ve siyasi davaların ardı arkası kesilmediğini ifade etti. Davanın intikam davası olduğunu söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Erkek, İl Başkanı Kaftancıoğlu’nu yalnız bırakmayacaklarını belirterek; “Bu dava İstanbul’a ve İstanbul’u savunan il başkanımıza karşı açılmış bir davadır. Onu asla yalnız bırakmayacağız, asla yalnız yürümeyecek. Bu memlekette haksız, hukuksuz, siyasi davalarla karşı karşıya kalan, demokrasi mücadelesi veren hiç kimseyi, Cumhuriyet Halk Partisi olarak yalnız bırakmayacağız. Bu davaya bakan 37. Ağır Ceza Mahkemesi`ni de ilgiyle izliyoruz. Her nedense tüm önemli siyasi davalar bu mahkemede görülüyor. Barış akademisyenleri, avukatlar, gazeteciler...” dedi. Yaratılan adaletsizlikleri, adaletle ortadan kaldıracaklarının sözünü veren Erkek; “Son olarak bu iktidar döneminde yaratılan tüm adaletsizlikleri, adaletle ortadan kaldırmaya kararlıyız. Hak, hukuk, adalet!” dedi.
“Kurguya dayalı iddianameler, kumpas davaları ve siyasi davalar, gün gelir mutlaka çöker”
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Genel Sekreteri ve Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek; “Neden buradayız? Çünkü maalesef bu iktidar döneminde kumpas davaları, siyasi davalar bitmek, tükenmek bilmiyor. Bu dava da bir siyasi davadır. Bu davanın hiçbir hukuksal temeli yoktur, mesnetsizdir. Sayın Canan Kaftancıoğlu, 13 Ocak 2018 tarihinde İstanbul İl Başkanı seçildikten iki gün sonra 15 Ocak 2018 tarihinde bu haksız soruşturmayı başlattılar. Çünkü Sayın Canan Kaftancıoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi, seçildiği gün ‘Biz, İstanbul’u, İstanbullu ile birlikte kazanacağız’ demişti. Soruşturma dosyası açık olarak tutuldu. 24 Haziran Genel Seçiminden önce adalet bakanlığı, soruşturma için izin verdi, soruşturma devam etti. İstanbul’da ve tüm Türkiye’de farklı siyasi görüşlerden siyasi partiler ve demokrasi mücadelesi veren herkes, demokrasi çatısı altında birleşti. İstanbul’da da ‘İstanbul İttifakı, Demokrasi İttifakı’ kuruldu. Ve 31 Mart’ta İstanbul İttifakı yerel seçimi kazandı. Bu kaybı hazmedemeyenler, YSK eliyle 6 Mayıs’ta seçimi iptal etti. 22 Mayıs’ta da temelsiz, kurguya dayalı iddianame hazırlandı ve dava açıldı. Sayın Canan Kaftancıoğlu, İl Başkanı seçildikten sonra soruşturma başlatıldı, İstanbul’u Demokrasi İttifakı kazandıktan sonra, 31 Mart’tan sonra da haksız, hukuksuz bir iddianame ile dava açıldı. Yargıyı silah olarak kullanıp siyaseti dizayn etmek isteyenler, asla ve asla başarılı olamayacaklar. Kurguya dayalı iddianameler, kumpas davaları ve siyasi davalar, bir gün gelir mutlaka çöker” dedi.
“Bu dava intikam davasıdır, kumpas davasıdır”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erkek; “Bu davada İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu’nun yıllar önce attığı tiwitler yargılanıyor. Bu davada düşünce, eleştiri yargılanıyor. Siz, insanları yargılayabilirsiniz, insanları hapsedebilirsiniz ama düşünceyi hiçbir zaman hapsedemezsiniz, yargılayamazsınız. İstanbul’u kaybettikleri için intikam almaya çalışıyorlar. Bu dava bir intikam davasıdır, kumpas davasıdır. Bu dava, İstanbul İttifakı’na, İstanbul iradesine, İstanbul’u savunan il başkanımıza karşıdır. Onu asla yalnız bırakmayacağız, asla yalnız yürümeyecek. Bu memlekette haksız, hukuksuz, siyasi davalarla karşı karşıya kalan, demokrasi mücadelesi veren hiç kimseyi, Cumhuriyet Halk Partisi olarak yalnız bırakmayacağız. Çünkü bizim mücadelemiz, demokrasi, eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesidir” dedi.
“Hak, hukuk, adalet!”
CHP’li Erkek; “Bu davalar, bize asla ve asla geri adım attıramaz. Aksine bizi daha da güçlendirir. Memleketimizde Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde başlayan ve dünya siyasi tarihinin en büyük yürüyüşü olan ‘Adalet Yürüyüşü’ hala devam ediyor. Bu davalar, ülkemizin itibarına da büyük zarar veriyor. Hukuk devletini ve adalete olan güveni temelinden sarsıyor. Türkiye, bu tabloyu asla ve asla hak etmiyor. Bu davaya bakan 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ni de ilgi ile izlemeye devam ediyoruz. Her nedense Türkiye’nin önemli tüm siyasi davaları bu mahkemede görülüyor. Akademisyenler, gazeteciler, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, avukatlar bu mahkemede yargılanıyor, cezalandırılıyor. Cumhuriyet Gazetesi, Sözcü Gazetesi davaları, bu mahkemede görülüyor. Barış akademisyenler, bu heyet tarafından yargılanıyor. Onun için biz de ilgi ile yargılamaları ve heyeti izlemeye devam edeceğiz. Son olarak bu iktidar döneminde yaratılan tüm adaletsizlikleri, adaletle ortadan kaldırmaya kararlıyız. Hak, hukuk, adalet!” dedi.
(Baykal Sağlam)