Erkek; "Hukuk yollarını kapatırsanız insanları açlık grevine itersiniz..."

376

 15 Temmuz darbe girişimi sonrası OHAL kapsamında çıkartılan KHK’lar ile ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça işlerine geri dönmek için Ankara Yüksel Caddesi’nde açlık grevine başlamıştı. Grevlerinin 76’ıncı gününde Gülmen ve Özakça, evlerine yapılan polis baskını sonucu gözaltına alınıp çıkartıldıkları mahkemece tutuklandı.  Aralarında Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek’inde bulunduğu CHP’li Milletvekilleri tutuklamalara tepki olarak geçtiğimiz Ankara Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde oturma eylemi yaptı. Milletvekili Erkek, yaşana tutuklamalar ve açlık grevinde bulunan eğitimcilere destek amacı ile gerçekleştirdikleri oturma eylemi hakkında gazetemize değerlendirmede bulundu. Türkiye’nin yarı açık bir cezaevine döndüğünü belirten Erkek, fiili bir hukuksuzluk süreci yaşandığını ifade etti. Milletvekili olarak hukuksuzlukla karşı karşıya kalmış herkesin yanında olduklarını açıklayan Erkek; “Türkiye maalesef yarı açık bir ceza evine döndürüldü. Türkiye’de tam bir fiili hukuksuzluk dönemi yaşatılıyor. Anayasa, demokrasi, hukuk özgürlükler askıya alınmış durumda. İleri demokrasi diyorlardı şimdi ileri OHAL yaşıyoruz. Zaten OHAL dönemlerinde maalesef temel hak ve özgürlükler ciddi tehdit altında oluyor. Biz, Türkiye’deki bütün mağdurların, yani hak arayamayan, hukuksuzluk ile karşı karşıya kalmış herkesin CHP olarak yanında oluyoruz. Dünde orada Türkiye’de yaşayan herkesin temek hak ve özgürlüklerinin güvencesi olarak, Milletvekilleri olarak oturduk ve basın açıklamamızı yaptık” dedi.

 
 “İktidar ve Erdoğan Türkiye’nin yarısını terörist olarak görüyor”
İktidarın Türkiye’nin yarısını terörist olarak gördüğünü vurgulayan Erkek açıklamasına; Siz, insanların hak arama yollarını kapatırsanız, itiraz yollarını kapatırsanız, ihraç ettiğiniz insanların OHAL süreçlerinde yargıya gitmesini engellerseniz maalesef insanları böyle açlık grevlerine itersiniz. Biz, bu açlık grevinin sonlandırılması içinde çok mücadele ettik. Ama iktidar onları tutuklamayı tercih etti. İktidar ve Erdoğan herhalde memleketin yarısını terörist olarak görüyor. Hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan hiç kimseyi suçlamak doğru değildir. ‘Masumiyet Karinesi Anayasal Güvence’ altındadır. Bu ülkede FETÖ ile hiçbir ilgisi olmayan binlerce akademisyen, öğretmen, mimar, doktor var ve bunların hak arama yolları kapalı. İbrahim Kaboğlu Üniversite’den ne için ihraç edildi? Musa Kart, Kadri Gürsel, Ahmet Şık neden Silivri Cezaevi’nde? O açlık grevi yapan iki akademisyenin suçu ne, barış bildirisini imzalamak mı? Türkiye demokrasiden ve özgürlüklerden hızla uzaklaştı. Türkiye bir uçuruma sürükleniyor. Bizde CHP Milletvekilleri olarak sonuna kadar kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde devam etti.  
(Seçkin Sağlam)
Paylaş