havadurum

Erkek değil gerçek adalet istediler...

Çanakkale Bağımsız Kadın Kolektifi üyeleri Adliye önünde yaptıkları açıklamada, toplumda kadınların yaşadığı şiddetin, taciz ve tecavüzün son bulması için kadınlar olarak adalet sistemine güvenmek istediklerini haykırdı.

415
Bir kamu kurumundaki bürokratın tacizine uğrayan bayan mağdurun açtığı dava görülmeye devam ederken kadın örgütleri de gelişmeyi protesto ediyor. Adliye binasının önünde toplanan Çanakkale Bağımsız Kadın Kolektifi üyeleri adına açıklama yapan Ayla Eroğlu; “Erkek egemen bir zihniyetin ürünü olan hukuk sistemi tacizcileri, tecavüzcüleri değil biz kadınları cezalandırıyor” dedi.
 
Yetkililere taleplerini de açıklayan Eroğlu; “Taciz ve tecavüz duruşmalarında kadının beyanının esas alınarak soruşturma sürecinin başlatılmasını, kadın örgütlerinin taciz, tecavüz, istismar ve kadına yönelik şiddet davalarına müdahil olmasının yasalaştırılmasını talep ediyoruz. Toplumda kadınların yaşadığı şiddetin, taciz ve tecavüzün son bulması için kadınlar olarak adalet sistemine güvenmek istiyoruz” dedi.
 
Bir kamu kurumundaki bürokratın tacizine uğrayan bayan mağdurun açtığı dava görülmeye devam ederken kadın örgütleri de gelişmeyi protesto ediyor.  Adliye binasının önünde toplanan Çanakkale Bağımsız Kadın Kolektifi üyeleri “Erkek egemen bir zihniyetin ürünü olan hukuk sistemi tacizcileri, tecavüzcüleri değil biz kadınları cezalandırıyor” dediler.
 
 
Gurup adına açıklamayı yapan Ayla Eroğlu; "Çanakkale`de bir kamu kurumunda memur olarak çalışan kadın arkadaşımız göreve geldiği ilk günlerden itibaren müdürün küçümseyici ve aşağılayıcı tavırlarına, ajan olduğu suçlamalarına, hakaretlerine katlanmak zorunda kalarak 3 yıl boyunca mobbinge uğramış, yine amirin kışkırtmaları sonucunda kurumda çalışan bir erkek işçi tarafından fiziksel şiddete uğramıştır. Fiziksel şiddet öncesinde de aynı erkek işçinin aşağılamalarına maruz kalmış amirine bildirmesine rağmen şikâyetleri dikkate alınmamıştır. Bu da yetmezmiş gibi müdürün cinsel tacizine uğramasıyla birlikte olaylar tahammül sınırını aşmış ve kadın arkadaşımız olayı yargıya taşımıştır. Bu süre zarfinda tehditler almış, üzerine araba sürülmüş, evi soyulmuş, takip edilmiş ve bütün bunlar polis tutanaklarıyla kaydedilmiştir” dedi.
 
Eroğlu şunları söyledi; “Kadın-erkek birlikte çalıştığımız işyerlerinde, ataerkilden kaynaklı yok sayılma, sömürü ve tacizlerle karşı karşıya kalıyoruz. Hiyerarşik ilişkilerin hâkim olduğu kurumsal ortamlarda tacize/şiddete uğrayan kadınların bunu dile getirmede yaşadıkları zorluklar nedeniyle çoğu zaman taciz görünmez kılınmakta, şiddetin üstü, kadını suçlayan kişilik haklarına saldırılarla örtülmektedir. Bunlara ses çıkarıp mücadele ettiğimizde erkek egemen bir zihniyetin ürünü olan hukuk sistemi tacizcileri, tecavüzcüleri değil biz kadınları cezalandırıyor. Biz kadınlar buna izin vermeyeceğiz. Erkek adalet değil gerçek adalet istiyoruz.Taciz ve tecavüz duruşmalarında kadının beyanının esas alınarak soruşturma sürecinin başlatılmasını, kadın örgütlerinin taciz, tecavüz, istismar ve kadına yönelik şiddet davalarına müdahil olmasının yasalaştırılmasını talep ediyoruz. Adalet sisteminin kadınları görmezden gelmesi, doğrudan mağdurun yıpratılmasına sebep olabilecek sonuçlara yol açtığı gibi, toplumdaki tüm kadınlara karşı adaletsizliği meşrulaştırıyor. Toplumda kadınların yaşadığı şiddetin, taciz ve tecavüzün son bulması için kadınlar olarak adalet sistemine güvenmek istiyoruz. Kadınların yaşadığı şiddet, taciz ve tecavüzün suç olduğunu, toplumdaki tüm erkeklerin bu suçlan işlediklerinde ceza alacaklarını, erkeklerin işledikleri şiddet, taciz ve tecavüzün sorgulanmasını geciktirerek ve cezasız kalmasına neden olarak adalete engel olan tüm görevlilerin de suçu işleyenler kadar sorumlu olduklarını bir daha belirtiyoruz. Biz kadınlar kadın arkadaşımıza yönelik şiddetin, cinsel tacizin ve mobbing`in üzerinin örtülmeye çalışılmasına, sorumluların yetkilerini/çevrelerini kullanarak bu işten sıyrılmaya çalışmasına, her fırsatta kadını suçlayan erk sahiplerine/çıkar çevrelerine, tüm bu erkek egemen bakış açısına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Paylaş