CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, geçtiğimiz Çarşamba günü görülen Mit Tırları Davasında 25 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni ve Milletvekili Enis Berberoğlu’nu Meclis gündemine taşıdı. Konuşmasının başında Çanakkale’de Kaz Dağları ve hava kirliliği gibi anlatmak istediğini ifade eden Erkek; “ Evet, bugün Çanakkale`de çevre kirliliğini konuşacaktık, Kaz Dağlarındaki altın madenciliğini konuşacaktık, Biga Yarımadası`ndaki termik santrallerin yarattığı hava kirliliğini konuşacaktık; evet, konuşacaktık ama maalesef çevre kirliliğinden çok daha önemli bir kirliliği adalette yaşıyoruz. Adaletteki kirlilik insanların ruhunu da kirletir değerli milletvekilleri. Dün, masum bir insan daha cezaevine gönderildi” dedi.
“Manşetler nasıl gizli belge sayılıyor”
Konuşmasına haber başlıkları ile devam eden Erkek; “Victor Hugo`nun çok güzel bir sözü vardır, ‘bir masum insan cezaevine gönderileceğine, bin suçlu dışarıya çıksın.’ Bakın, Ergenekon, Balyoz, Oda TV, şike kumpaslarında aynı şeyleri söylüyordunuz, aynı şeyleri ama masumiyet karinesini hep ihlal ettiğiniz için adalet tecelli ettiğinde maalesef utandınız. Niçin ceza aldı Enis Berberoğlu? Türk Ceza Kanunu madde 330`da devletin güvenliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıkladığı için. Evet, bu maddeden yargılandı ve ceza aldı. Ne zaman yayınlanmıştı bu haber Cumhuriyet Gazetesi’nde? 29 Mayıs 2015. Evet, 29 Mayıs 2015, Cumhuriyet Gazetesi’nde bu haberin yayınlandığı tarih. Daha önce -bakın, dikkat edin 21 Ocak 2014, Aydınlık`ın manşeti ‘İşte Tırdaki Cephane’, 22 Temmuz 2014, yine Aydınlık ‘MİT Tırlarındaki Füzeler Tutanakta’ aynı tarihte, Bugün gazetesi ‘MİT Tırları Roket Taşıyordu’ aynı tarih Habertürk`teki haberde tır şoförünün beyanına yer veriliyordu. Tır şoförü tırların Reyhanlı`ya oradan da Suriye`ye teslim edildiğini ifade ediyordu. Yine, 22 Temmuz 2014, Milliyet ‘O Tutanaklara Göre Silah Taşındı.’ Peki, nasıl oluyor da devlet sırrı, nasıl oluyor da gizli belge? Bu nasıl oluyor?” Dedi.
“Asıl amaç CHP’yi cezalandırmak”
Asıl amacın Berberoğlu’nu cezalandırmak olmadığını ifade eden Erkek; “Bakın, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin benzer davadaki bir kararından alıntı yapacağım sizlere. Aynen şöyle diyor Yargıtay, 2010 tarihli bir kararı, ‘Eğer bu çeşit bir bilgi yayınlanıp açıklandığı tarihte esasen daha önce kamuoyunun bilgisi olmuş ve herkes tarafından bilinmekte ise devlet sırrı olma vasfını kaybeder ve onun gizli kalması gereken veya yayımlanması yasaklanan bir bilgi olduğundan söz edilemez.’ Evet, bu kadar açık. İşte, bu kadar açık bu davada adalet çiğnendi. Oluşmayan bir suç, siyasallaşmış yargı tarafından cezayla sonuçlandırıldı. Ama asıl amaç, Enis Berberoğlu`nu cezalandırmak değil. Asıl amaç, adaleti, demokrasiyi ve Cumhuriyet Halk Partisini cezalandırmak. Anayasa Mahkemesinin kararını, 2015 tarihli, okuyorum sizlere, ‘Bu bağlamda daha önce yayınlanan ve fotoğraflarla desteklenen bir habere benzer hususları içeren haberlerin daha sonra başka bir gazete tarafından yayınlanmasının millî güvenlik açısından oluşturduğu sakıncanın devam edip etmediğinin tespiti zorunludur.’ Evet, daha önce yayınlanan haber, bilgilerden sonra nasıl olabilir artık gizli belge? Değerli milletvekilleri, kumpas davalarında FETÖ`yle iş birliği yapıyordunuz, şimdi maalesef aynı şeyleri siz yapmaya devam ediyorsunuz. Bizim için, Cumhuriyet Halk Partisi için, hukukçular için Fetullah Gülen`in imamlarından talimat alan bir yargıç ile saraydan talimat alan bir yargıç arasında hiçbir fark yoktur. Niye söylüyorum bunları? Yargı siyasallaştı. Bakın, bu davaya bakan 14. Ağır Ceza Mahkemesinin Başkanı Çanakkale`nin Bayramiç ilçesinde görev yaptı. Asliye ceza hâkimiydi ve ilçe seçim kurulu başkanıydı. 7 Haziran genel seçimlerinden önce Bayramiç`te bir yemek yiyor, bir rakı sofrası. Olabilir, insan rakı sofrası kurabilir. Herkesin önünde rakı kadehleri. Fotoğraf çektiriyorlar. Masada biri Rabia işareti yapıyor. Herkesin önünde rakı kadehi, bu hâkimin önünde de rakı kadehi ve fotoğraf çeken kişi daha sonra bunu sosyal medyada paylaşıyor. Masada AK PARTİ Sayın Grup Başkan Vekili Bülent Turan`ın resmi de var. Kendisinin bilgisi yoktur ama resmi var masada. Rabia işareti yapan bir kişi, hâkimle masada rakı içiyor. Niçin anlatıyorum bunları? Acaba hâlâ yargıda, hâlâ içinizde, hâlâ her yerde kripto FETÖ`cüler” şeklinde konuştu.
“Kılıçdaroğlu adalet için yürüyor”
Kılıçdaoğlu’nun başlattığı eylemde adalete yürüdüğünü ifade eden Erkek, son olarak; “Şimdi ben soruyorum. Bu kadar siyasallaşmış bir yargıç 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı yapılıp böyle bir davaya nasıl bakabiliyor? Masasında Rabia işareti yapılan bir rakı sofrası, önünde rakı kadehi yargıcın, masanın ortasında Sayın Bülent Turan`ın fotoğrafı, hep birlikte rakı içiliyor. Yargıçlar bağımsız ve tarafsız olmak zorundadır, aynı zamanda da bağımsız ve tarafsız gözükmek zorundadırlar. Hele hele, küçük bir ilçelerde bu tip masalarda oturan bir yargıçtan adalet beklemek mümkün müdür? Tüm kamuoyunun vicdanına sesleniyorum. Ama kimse merak etmesin, bugün Genel Başkanımız bir yürüyüşe başladı. Evet, Kılıçdaroğlu adalete yürüyor, özgürlüğe yürüyor, demokrasiye yürüyor ve sonuçta mutlaka eşitlik, özgürlük, adalet, demokrasi için mücadele eden kazanacaktır diyorum, saygılarımı sunuyorum” dedi.
(Seçkin Sağlam)