“2012’ye girerken umut dolu olmak istiyoruz” denilen açıklamada, “İnsanlarımız sınır boylarında, dağda, sokakta ölmesin, katledilmesin. Çocuklarımızın yarınından endişe duymak, açlık ve sefalete mahkum olmak istemiyoruz” denilerek, barış ve huzur içinde yaşama isteği dile getirildi.
2011 yılını ne yazık ki Şırnak’ta gerçekleşen bir katliamla kapattığımızın belirtildiği açıklamada, “35 insanımız daha ekmek kavgasında, ‘terörist’ sanılarak öldürüldü. Demokratik çözüme direnenlerin, toplumu kan ve gözyaşına boğmaya” devam ettikleri belirtildi. Toplumun şiddetle, kanla, gözyaşıyla sindirilmek istendiği kaydedildi. Savaşa ayrılan bütçeyle ölümün, yoksulluğun, işsizliğin ve açlığın arttığının belirtildiği açıklamada, 2012 yılı bütçesinde de halkın payına “sefalet ücreti, her sağlık hizmetine ayrıca ödenecek para, işsizlik; doğal gaza, elektriğe zam” düştüğü kaydedildi.
2011 yılında “Kürt sorununun demokratik çözümünün sağlanmasının koşullarının her geçen gün zora sokulduğu, “Siyasetçi, gazeteci, bilim insanı, aydın, yazar, savunman, seçilmiş yönetici, kısaca binlerce muhalifin” sesi kısılarak, binlerce insanın zindanlara atıldığı belirtildi.
Açıklamanın sonunda şöyle denildi: “Gelecek güzel günler; hayatı her gün, yeniden ilmik ilmik, ören işçi sınıfının ve mücadele eden emekçi halklarımızın olacaktır. Yeni yılın, Kürt sorununun demokratik çözümünde mesafe aldığımız, iş, barış ve özgürlük mücadelesinde yol aldığımız bir yıl olması, umut dolu yılların bizlerin olması dileğiyle, halkımızın yeni yılını kutlarız.”