EMEP: AKP Hükümeti savaş politikalarından vazgeçmelidir

Emek Partisi Çanakkale İl Örgütü Yazılı bir açıklama yaparak son siyasal gelişmeleri değerlendirdi. Yapılan açıklamada “tüm halklarımızı duyarlı olmaya, Kürt halkının özgürlük, Alevi yurttaşlarımızın eşitlik, işçi ve emekçilerin hak mücadelelerinin yanında durmaya ve mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz ”ifadelerine yer verildi.

668
Türkiye’nin hızla bir kaosun içine sürüklendiğini belirten EMEP Çanakkale İl Örgütü” Barış, eşitlik ve özgürlük isteyen işçilere ve halklara karşı başlatılmış savaş politikaları ile karşı karşıyayız. Savaş koşulları ile yönetilen bir ülke haline geldik. Ülkemizin bir bölgesinde savaş hüküm sürmektedir. AKP Hükümeti sadece komşu devletlerle sorunlu ve savaşa girmeye yatkın bir hükümet olmakla kalmıyor, içeride de çatışmadan savaş koşullarına doğru yol alınıyor. İşçilere, Kürt halkına, Alevi yurttaşlarımıza, kadınlara, ilerici güçlere karşı başlatılmış bir saldırı ve çatışma süreci yaşanıyor” değerlendirmesi yaptı.
 
Çatışma potansiyelinin her geçen gün arttığını belirten EMEP İl Örgütü; “İçeride ve Bölgede yaşanan gelişmeler, günde onlarca kişinin yaşamını kaybettiği savaş koşulları halklarımız arasındaki kopuşu büyütmekte, çatışma potansiyelini artırmaktadır. İç çatışmayı körükleyen gelişmeler karşısında barışçı ve demokratik tedbirler almak bir yana, Malatya Sürgü’de Alevi yurttaşlarımıza, , İstanbul Ayazağa’dan sonra Muğla Dalyan’da işçilere ve çalışanlara yönelik linç girişimlerinde görüldüğü gibi, AKP Hükümeti, provokasyonlar ve katliam provaları karşısında, mağdurları ve mazlumları hedefe koymaktadır” dedi.
Yazılı açıklamada ayrıca şunlar kaydedildi:”İçeride ve dışarıda savaş politikaları izleyen AKP Hükümeti; Türkiye’yi tehlikenin eşiğine getirmiş bulunuyor. Kürt sorununu, eşit haklara dayalı, barışçı ve demokratik biçimde çözmek yerine, savaş politikasında ısrar ediyor. AKP’nin dayattığı çözümsüzlükten kaynaklanan ve Şemdinli’de günlerdir süren çarpışmalar 20 yıl önce yaşanan köy boşaltmalarını hatırlatıyor. Boşaltılan köyler ve süren çatışmalar tüm halklarımızı endişelendirmektedir. Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak’ın görevinden alınması, Nusaybin’de onlarca tankın ve binlerce askerin katılımıyla yapılan askeri tatbikat, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun işleri içinden çıkılmaz hale sokan girişimleri, Suriye’ye yönelik müdahale girişimleri ve daha bir çok gelişme, Türkiye’nin hızla tehlikeli bir kulvara sürüklendiğini gösteriyor. Bir yandan devasa camiiler yaptırma yarışı başlatılmışken, diğer tarafta Alevi yurttaşlarımız ayrımcılığa tabii tutuluyor. Türk-İslam Sentezci yaklaşımla, farklı diller, kültürler ve inançlar yok sayılarak, ‘tekçi’ yaklaşımda ısrar ediliyor. Ramazan ayında yaşananları kaygı verici gelişmeler olarak değerlendiriyoruz. Mahkemeler Alevi yurttaşlarımızın ibadet yerleri için akıl almaz kararlar verirken, Diyanet Başkanlığı “fetva” mahiyetinde açıklamalar yaparak, inançları kendi kalıplarına sokmaya çalışıyor. Malatya Sürgü’de görüldüğü gibi, Alevilere yönelik yeni katliam provalarının yapılması karşında, AKP Hükümetin tutumu olası katliamlara cesaret verici mahiyettedir. Yine, Kürt işçilerin, ırkçı ve faşist çeteler tarafından hedefe konulması, işkenceci ve tecavüzcü polis şeflerinin terfi ettirilmesi AKP Hükümetinin baskı, şiddet ve işkenceyi meşrulaştırmaya yönelik politik yaklaşımı olarak değerlendirilmektedir. AKP Hükümeti eliyle sürüklendiğimiz süreç, iç savaş da dahil olmak üzere, bölgesel bir savaşa doğru yol aldığımızı gösteriyor. AKP bu tehlikeli politikadan vazgeçmelidir.”
Paylaş