Emekçilerden Memur-Sen’e protesto

Çanakkale`de BES ile Çanakkale Tabip Odası önderliğinde düzenlenen ve çok sayıda sendikanın da destek verdiği eylemde, hükümetle tek başına sözleşme imzalayan Memur-Sen protesto edildi.

657
Çanakkale Valiliği`nin yanındaki Halk Bahçesi girişinde bir araya gelen sendika ve sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, AKP hükümeti ve Memur-Sen’in toplu sözleşmesiyle ücretlerin erimesini kabul etmeyerek tepki gösterdiler. Ellerinde pankartlar ve sloganlar eşliğinde hem AKP hükümeti hem de Memur-Sen`i protesto eden katılımcılar; “İnsanca yaşam güvenceli iş güvenli gelecek, eşit özgür, demokratik Türkiye için; kamu emekçilerini Akp’nin saldırı yasaları ve baskıcı tutumuna karşı direnmeye, Memur Sen’den hesap sormaya çağırıyoruz” dediler.
 
 
Görgün; “Ücretlerimizin erimesini kabul etmiyoruz”
Hükümet ve Memur-Sen arasında yapılan toplu sözleşmeyi kabul etmediklerini ve eylemde olduklarını belirten Çanakkale Tabip Odası Başkanı Hülya Görgün; “2013 yılında Hükümet ve yandaşı Memur-Sen’in imzaladığı 2014 ve 2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşmenin sonuçları kamu emekçileri aleyhine daha mürekkebi kurumadan ortaya çıkmaya başlamıştı. Hükümetle iki yıllığına toplu sözleşmeye imza atan Memur-Sen yüzdelik zam yerine 123 TL seyyanen zamla yetinip enflasyon farkından yararlanmayı toplu sözleşme maddesine eklemeyince ücretlerimizdeki erime gözle görülür, hissedilir olmaya başladı.
Haziran ayı enflasyonu beklentilerin üzerinde yüzde 0,31 artarken Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre altı aylık enflasyon yüzde 5,7 olarak belirlendi. Ve böylece kamu emekçilerinin aldığı zam ilk altı ay için yüzde 3’ün altında kaldığı için 61 TL ile 235 TL arasındaki enflasyon farkının kamu emekçilerinin cebine girmesi engellenerek toplu “satış” sözleşmesinde milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin hakları bir kez daha gasp edilmiş oldu. Başta sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olmak üzere milyonlarca kamu emekçisinin hak ve özgürlüklerini toplu olarak gasp eden AKP-Memur Sen mutabakatı, kamu sağlık ve sosyal hizmet kuramlarında yaşadığımız onlarca sorunu (fazla çalışma/angarya, ücretlerdeki adaletsizlik, ek ödemelerin emekliliğe yansımaması, iş güvencemizin gaspı, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yönelik şiddet vb.) görmezden geldi. Görmezden gelmeye de devam ediyor.
Günün yirmi dört saati gece ve gündüz demeden insanların sağlığı için mücadele eden sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ücretleri ne yazık ki, hükümetin önerisinin bile altında bir zam’a imza atan Memur-Sen yüzünden erime tehdidi ile karşı karşıya kalmıştır. Aşağıdaki rakamlar durama açıklık getirmektedir Haziranda aylık artış yüzde 0.3 Yıllık tüketici enflasyonu yüzde 9.16 Altı aylık tüketici enflasyonu yüzde 5.7 Emekçilere ödenecek enflasyon farkı ise yüzde 0
Bu rakamlar sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ne kadar yoksullaştığını göstermektedir. %3`e ya da %4`e indirgenmiş zam pazarlıkları, kamu emekçilerinin maaşlarının giderek erimesini engellemeye yetmemektedir. Fiyat artışlarının sürüp gitmesi (enflasyon) nedeniyle maaşlarımız erimekte ve enflasyonu dikkate almayan "toplu satışlar" kamu emekçilerini mağdur etmektedir. Maaş zammı dışında bordrolarımızda yer alan diğer göstergelerdeki değişiklikler de insanca yaşanacak ücret anlayışından oldukça uzaktadır. Yapılan çocuk yardımı artışı ile çocuklarımız için yoğun biçimde kullanmak durumunda kaldığımız gıda ve ihtiyaç maddesi fiyatlarındaki artışlar kesinlikle örtüşmemektedir. Açıklanan açlık ve yoksulluk sınırları ile kamu emekçilerinin maaşlarını kıyasladığımızda, ne yazık ki maaşlarımızın bu sınırların çok çok altında kaldığını görmekteyiz” dedi.
 
 
Ersoy; “Birlikte kol kola omuz omuzayız”
BES Çanakkale Şube Başkanı Salih Ersoy ise; “Kamu emekçilerine bu düzeyde maaş dayatılmasını kabul etmemiz mümkün değildir. O nedenle, kamuda örgütlü bulunan sendika, dernek ve odalar olarak ücretlerimizin iyileştirilmesi ve ek ödemelerimizin emekliliğe yansıtılması için bugüne kadar yürüttüğümüz mücadelemizi büyüterek yolumuzda yürüyeceğiz. Toplu sözleşme masasında "zat-ı şahaneleri" diyerek övgüler dizdiği bakanla yan yana oturup kamu emekçilerini karşılarına almakta tereddüt etmeyen Memur-Sen’in yalan yanlış bilgilerle kamuoyunu yanıltmaya çalışmasına izin vermeyeceğiz. Kamuda örgütlü gücümüzle 2014 toplu satış sözleşmesini yırtmak, 2015 bütçesinden hakkımız olan insanca yaşamaya yetecek ve emekliliğe yansıyacak ücreti almak için; bugün ülkenin dört bir yanında kamuda örgütlü sendika, oda ve derneklerle birlikte kol kola omuz omuzayız. Kayıplarımız giderilene kadar, insanca yaşamaya yetecek ücret ve emekliliğe yansıtılabilmesi için mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz” diye konuştu.
 
“Taleplerimizden geri durmayacağız!”
İnsanca yaşam güvenceli iş güvenli gelecek, eşit özgür, demokratik Türkiye için; kamu emekçilerini AKP`nin saldırı yasaları ve baskıcı tutumuna karşı direnmeye, Memur Sen’den hesap sormaya çağıran Ersoy şu şekilde konuştu: “Taleplerimizi bir kez daha ifade ediyoruz! Kamuda en düşük ücret yoksulluk sınırı rakamı olan 3.772 TL’ye çıkarılmalıdır. Açlık sınırı rakamları vergiden muaf tutulmalı, yoksulluk sınırı en düşük vergi diliminden vergilendirmelidir. 2014 yılı için enflasyon farkı verilmeye başlanılmalıdır. Enflasyon hesaplamaları hükümetten bağımsız kuruluşlarca hesaplanmalı sendikalarda bu süreçlerde etkin rol almalıdır. Taşeron çalışma yasaklanmalı, güvencesiz çalışanlar kadroya geçirilmelidir. Torba yasada kamu emekçilerinin hukuki süreçlerini kısıtlayan maddeler çıkarılmalıdır. Ek ödemeler emekliliğe esas aylıklara dâhil edilmelidir. Ücret adaletsizliği giderilerek eşit işe eşit ücret verilmelidir. Kamu alacakları ile ilgili yeniden yapılandırmanın yasallaşması durumunda büro işkolunda yer alıp bu süreçte ilave iş yükü oluşacak kurumlarda 3 yıl boyunca 3 aylık dönemlerde bir maaş ikramiye ödenmelidir. 666 sayılı KHK ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kararları uygulanmalı, SGK ve İŞKUR emekçilerinin ikramiyeleri ödenmelidir. Mobbing uygulamalarına ve kamuda her türlü ayrımcılığa son verilmelidir. Kadrolaşmaya son verilmeli, görevde yükselme sınavları adil olmalı mülakat uygulaması kaldırılmalıdır. SGK’da yıllık, hastalık, refakat ve doğum izinlerinde ek ödemelerde kesinti yapılmasına son verilmelidir. İş ve Meslek danışmanlarının kadroya geçişlerindeki ücret kayıplarının tamamı karşılanmalı ve tüm İMD’lere eşit olarak uygulanmalıdır. İşkolumuzda istihdam açığı kapatılmalıdır. Yardımcı hizmetli ve mübaşir kadrosunda çalışanların genel idari hizmetler kadrosuna alınmalıdır. Sendikal faaliyetlerimize yönelik idari ve adli soruşturmalara son verilmelidir. İl içi ve il dışı sürgünler geri alınmalı, açığa alınan üye ve yöneticilerimiz bir an önce işe başlatılmalıdır. Kamu binalarının tamamının deprem etütleri yapılarak, depremde risk içerecek binalar bir an önce boşaltılmalıdır. Engelli personelin çalışma koşullarının iyileştirilerek, engel durumlarına uygun işlerde çalıştırılmaları. AKP’nin baskı yasalarına karşı
insanca yaşanabilecek bir ücret ve iş güvencesi, ülkemizde ve bölgede ortaya koyduğu savaş çığırtkanlığına karşı barış, ayrımcı, bölücü, kutuplaştırıcı politikalarına karşı özgürlük, eşitlik, kardeşlik, kamusal alanın tasfiyesine karşı, herkese parasız, nitelikli ulaşılabilir kamu hizmeti, taleplerimizden geri durmayacağız! İnsanca yaşam güvenceli iş güvenli gelecek, eşit özgür, demokratik Türkiye için; kamu emekçilerini Akp’nin saldırı yasaları ve baskıcı tutumuna karşı direnmeye, Memur Sen`den hesap sormaya çağırıyoruz.”
 
Uslan;“Türkiye kamuoyu uyumaktadır”
Kamuda çalışan tüm memurlara haksızlık ve saygısızlık yapıldığına dikkat çeken DİSK Genel İş Sendikası Çanakkale Şube Başkanı Erdinç Uslan;Türkiye`de memur sendikalarının gelinen noktada bugün bu açıklamayı yapmaktaki amaçlarını teşkil eden enflasyon farklarını alamama ve sadece Memur-Sen`in hükümet tarafından yetkili sendika adıyla muhattap kabul edildiği bir ortamda yaşanılan sıkıntıyı dile getirme çabasına biz de işçi sendikası olarak destek veriyoruz. Biz bunu yıllardır yaşıyoruz. Nerede yaşıyoruz? Asgari ücret tespit komisyonlarında yaşıyoruz. Devlet, kendisine yakın görüşteki bir sendikal anlayışı ve kendine benzetmeye çalıştığı ikinci bir sendikal anlayışı da yanına çekip DİSK`i dışarıda bırakarak asgari tespit komisyonlarında yıllarca işçiye zulüm etmiştir. Benzer pozisyonu Anayasa değişikliği ile memurlara sendikal hakları veriyoruz söylemini Türkiye`de kullanıp Anayasa değişikliğini yaptıktan sonra yine her zaman ve her yerde yaptıkları gibi 360 derece ters dönerek tamamen zıt hareketlerde bulunan hükümet, sadece ve sadece en fazla üyesi olan Memur Sen ile ben muhatap olurum diye bu sendikayı karşısına alıp sözleşme imzalamıştır. Bu kamuda çalışan tüm memur arkadaşlarımıza yapılan haksızlık ve saygısızlıktır. Türkiye kamuoyu uyumaktadır” dedi. Çeşitli sloganlar atan katılımcılar, daha sonra basın açıklamasını sona erdirdi.
Paylaş