EMEP Çanakkale İl Örgütü tarafından yapılan açıklamada yaklaşmakta olan 1 Mayıs İşçi Bayramı için çağrıda bulunularak talepler sıralandı. "Güvenceli iş, insanca yaşam, ekmek ve özgürlük için haydi 1 Mayıs`a!" denilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi, "İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü yaklaşıyor. 2021 1 Mayıs`ını da Ekonomik Kriz ve salgınla büyüyen dertlerin emekçileri kuşattığı koşullarında karşılıyoruz. Çünkü kapitalist patronlar ve onların iktidarı hükümet krizin ve pandeminin tüm yükünü sırtımıza yıktı ve yıkmaya devam ediyor. `Çarklar dönsün` dediler bu süre içinde ölümüne dip dibe sağlıksız koşullarda, güvencesiz, düşük ücretlerle çalıştırıldık, Ürettik. Patronlar karlarına kar katarken bizler yoksullaştık. Dertlerimiz daha çok büyüdü. Bütün bu yaşadıklarımız bize gösterdi ki, Kapitalist Patronların kasalarını doldurduğumuz sürece kıymetliyiz. En küçük bir hak talebinde bulunursak, KOD 29 Ahlak ve iyi niyet dışına çıkmaktan kapı dışarı. Açlığa ve işsizliğe mahkum olursunuz. İşçiler emekçiler kadınlar gençler olarak bu pandemi döneminde Sermayenin en ağır saldırı dalgalarından birini yaşıyoruz. İlk haftalardan itibaren, patronların kârları kesintiye uğramasın diye emekçilerin sürüklendiği yol, bir yanında hastalık riskinin, diğer yanında giderek daha da yoksullaşmanın bulunduğu, iki yanı uçurum olan bir yoldur. Patronlar , ekstra teşvikler, yeni krediler, kısa çalışma ödeneği, esnek çalışmanın yaygınlaşması, ücretsiz izne çıkarma, tazminatsız işten atma hakkı verilerek korunurken; emekçiler ise Onur kırıcı koşullarda çalıştırılmaya, uçurumlu yolda savrulmaya, hastalığa, yoksullaşmaya, pahalılığa, işsizliğe terk edilmektedir. Biz dur demedikçe de bu adaletsiz sistem devam edecektir."
"Temel tüketim maddelerinin fiyatı her gün artıyor"
"Türk Lirası değer kaybettikçe halkın alım gücü düşüyor; hammaddesi ya da kendisi dövizle ithal edilen ürünler olağanüstü pahalanıyor... Bebek mamasından sıvıyağa, şekerden, undan pirince salçaya, temizlik malzemelerinden çaya kadar temel tüketim maddelerinin fiyatı her gün artıyor, halk bunları dahi temin edemez hale geliyor. Ev kiraları ve taksitleri yükseliyor, elektriğin ve suyun, doğalgazın ve tüpün, telefonun ve internetin faturası, gözü doymaz bir canavar gibi kabarıyor. Uluslararası ve yerli tekeller, devletin izni, teşviki ve desteğiyle krizin yükünü üstümüze savuruyor. Çaresiz hisseden insanlar, avuçlarına iş ve aş yazarak, çocuklarıyla vedalaşarak, umutsuzluk içinde canına kıyıyor... Tüm bunlar olurken, Cumhurbaşkanlığının 10 sarayının üstüne, yeni saraylar yapılıyor. Sarayın etrafında çöreklenen parazitler, parti memurları, kamu kuruluşlarında, bankalarında yönetici gösterilip `huzur hakkı` adı altında on binlerce liralık ödemelere bağlanıyor. Eğitim ve sağlıkta eşitsizlikler emekçiler aleyhine derinleşirken, bir gece yarısı iptal edilen İstanbul sözleşmesi kararı ile kadınlar adeta şiddetin kucağına itilmiş oldular. Atama rektörlerle üniversite ve Belediyelere atanan kayyumlarla yönetimler gasp edilmiş halk iradesi yok sayılmıştır."
EMEP talepleri sıraladı
Açıklamanın sonunda EMEP tarafından talepler sıralandı. Açıklamada şu taleplere yer verildi; "Sömürü ve talanda sınır tanımayan zor ve şiddeti, yasakları tırmandırmaya yönelen kapitalist sisteme karşı birliğimizi güçlendirelim 1 mayısı tarihsel anlamına yakışır şekilde en görkemli haliyle kutlamak için taleplerimizle, baskısız sömürüsüz bir dünya için haydi 1 mayısa. İşten atmalar tümüyle yasaklansın kod 29 iptal edilsin. Herkese güvenceli iş insanca yaşanacak bir ücret. İstanbul sözleşmesinden çekilme kararı geri alınsın. Aşıda patent kaldırılsın. Halkın aşı ihtiyacı bir an önce karşılansın. Zamlar geri alınsın vergide adalet. Kayyum değil özerk demokratik üniversite bilimsel eğitim. Sağlıkta özelleştirmeye son verilmeli herkese ücretsiz sağlık hizmeti verilmelidir. Sendikalaşma, örgütlenme ve grev yapma önündeki engeller kaldırılsın."
(Atakan Alkış)