Emek Partisi’nden NATO’ya tepki

Emek Partisi İl binasında düzenlenen basın açıklamasında konuşan Yavuz, 4 Nisan 1949 yılında kurulan NATO’ya tepki gösterdi. Kurulduğu günden bu yana NATO’nun savaş ve saldırı aygıtı olarak varlığını sürdürdüğünü belirten Yavuz; “Dünya çapında uluslararası hukuku çiğneyerek Yugoslavya, Afganistan, Iraktan sonra son olarak Libya`yı işgal etmiştir. Aynı zamanda üye ülkeler içinde muhalif güçlere yönelik, gladyo tipi kontrgerilla örgütler kurarak; ülkelerde gerçekleşen darbe ve halka karşı kurulan komplo ve saldırıların arkasında, uluslararası sermayenin kanlı kılıcı NATO vardır. Kaddafı rejimini bahane ederek Libya halkının üzerine bombalar yağdıran NATO; ABD emperyalizminin ihtiyacı olan zengin petrol kaynaklarını, enerji yollarını denetim altına alma düşüncesini gerçekleştiriyor. Türkiye ise 1952`den bu yana NATO`nun taşeronluğunu yapma görevini üslenmiştir. Türkiye topraklarına konuşlanmış olan emperyalizmin askerleri, kurdukları üslerle Türkiye`yi bir cephe olarak kullanıyor. Ve gün geçtikçe İncirlik üssü gibi ölüm komuta üsleri çoğalıyor” dedi.

 

Yavuz sözlerini şu şekilde sürdürdü: “ABD`ye sırtını dayayan AKP Hükümeti; önceleri Libya`ya `müdahale düşüncesinin saçmalık olduğunu`, `NATO`nun sadece NATO mensubu olan ülkelerden birine müdahale edebilirliğini` savunurken; birkaç gün sonra Türkiye`nin 5 savaş gemisi ve 1 deniz altıyı Libya`ya göndereceği NATO tarafından açıklanmasıyla, AKP hükümeti verilen emri yapmaya başladı. Önce açıklamalar değişti; yani `NATO Libya`nın Libyalılara ait olduğunu göstermek için müdahale etmelidir.` söylemleri duyuldu. Sonra AKP hükümeti meclisten jet hızıyla geçirdikleri bir tezkereyle NATO`nun müdahalesini meşru hale getirmeye uğraşmıştır. Yıllardır binlerce insanın ölümüyle süregelen Afganistan işgali son olarak 12 Türkiye askerinin ölümüne sebep olmuştur. Bugün NATO ve AKP hükümeti Suriye`deki çatışmaları bahane ederek Suriye`ye müdahale etmek istemektedir. Ortadoğu`da ABD ve NATO güçlerinin varlığı, geleceğini özgürce belirleme hakkı bulunan halklara bir tehdit ve saldırı anlamı taşımaktadır. Türkiye emekçileri böyle bir suça ortak olmak istememektedir. Ülkemiz emekçilerinin ve Türkiye gençliğinin kan üzerine bir komşuluk ve insanlık anlayışı yoktur. Suriye ve bölge halklarının kendi kaderini tayin hakkına saygı gösterilmeli, emperyalist işgal durdurulmalıdır. Bölgede ABD ve emperyalist güçlerin varlığına son verilmelidir. Gerçekte bir savaş aygıtı olan NATO dağıtılmalı, Türkiye`deki üsler kapatılmalıdır.”