havadurum

"Ekonomik bağımsızlığımız tehdit altında"

1339

 CHP İl Örgütü tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda Büyük Taarruz’un 98’inci yıl dönümü dolayısı ile açıklama yapıldı. Açıklamaya Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural, Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık,  Belediye Başkan Yardımcıları İrfan Mutluay ve Rebiye Ünüvar ile İl ve Merkez İlçe Yönetim Kurulu ve üyeleri katıldı. Büyük Taarruz’un 98’inci yıl dönümünde ekonomik bağımsızlığı her zamankinden daha çok tehdit altında olduğunu ifade eden Ural, ekonomik bağımlılık ve buhranın faturasının halka kesildiğini belirtti.   Tarım başta olmak üzere birçok alanda dışa bağımlılığın artmasına yönelik örnekler veren Milletvekili Ural, “30 Ağustos’ta yurdumuzun her köşesinde halkımızın sağlığını da gözeterek büyük bir coşkuyla kutluyor olacağız” dedi. Ural açıklamasında;  “Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu yolunda, emperyalist güçlere karşı verdiğimiz bağımsızlık mücadelesinin zafere yürüdüğü en önemli günlerinden birisidir. Bugün, bağımsızlığımıza ve özgürlüğümüze kast edenlere karşı bir halkın geleceğine topyekun sahip çıktığı mücadelenin taçlandığı gündür.   98 yıl önce bugün 26 Ağustos 1922’de, büyük zaferimizin ilk adımını atılmıştır” dedi.

 

“Ekonomik buhranın yükünü vatandaş taşıyor”

Büyük Taarruz’un 98. Yıldönümünde ekonomik bağımsızlığın her zamankinden daha çok tehdit altında olduğunu belirten Ural; “Ekonomide izlenen hatalı politikaların ve iktidarın kurduğu düzenin sonucunda çıkan buhranın ağır faturası vatandaşlarımızın sırtına yüklenmekte, ekonomik bağımsızlığımız günden güne kaybedilmektedir. Bu yükü en çok omuzlayan kesimlerden biri de kuşkusuz çiftçilerimizdir, hayvancılıkla geçinen yurttaşlarımızdır. Paramızın değerini yitirmesi nedeniyle gübre, ilaç, tohum, mazot giderleri hızla artarken, çiftçilerimiz yeterince desteklenmemektedir. Son 14 yılda, devletin çiftçimize Tarım Kanunu gereği ödemesi gereken 175 milyar TL’lik destek ödenmemiştir. Bu, devletin her bir çiftçi ailesine 80 bin 754 lira borçlu olduğu anlamına gelir. Diğer taraftan, özellikle son birkaç yıldır hasat zamanı açılan ithalat kapılarıyla çiftçilerimizin malının değeri pula dönmüştür” dedi.

 

“Yabancı üretici için yeni imkanlar sağlanmakta”

Tarım bata olmak üzere dışa bağımlılığın arttığını örneklerle açıklayan Ural; “Şimdi de sarayın aldığı son kararla Türkiye, Venezuela’dan peyniri vergisiz ithal edecektir. Trakya’daki, Ezine’deki, Kars’taki peynir üreticileri dururken, Saray yönetimi Türkiye’deki çiğ süt üreticisi yerine, Venezuela’nın üreticisine destek vermekte, yabancı üretici için yeni imkanlar sağlanmaktadır.  200’e yakın peynir çeşidi zenginliğiyle adeta bir peynir cenneti olan, dünya genelinde peynir üretiminde ilk onun içerisindeki ülkemiz çiftçileri dururken Venezuela çiftçilerinin üretimi tercih edilerek, ne kadar yerli ve milli olduklarını, bağımsızlıktan ne anladıklarını da bir kez daha göstermişlerdir.  (Nitekim, Türkiye’deki yerel seçimlerden önce 25 kuruşa çıkarılan süt destekleri, seçimler sonrasında 10 kuruşa indirilmiş, ardından da 15 kuruşa çıkarılmıştır. Girdi fiyatları sürekli artarken, artırılması gereken destek, süt üreticisinin cebinden kepçeyle alınmış, sonra damlalıkla ancak bir kısmı geri verilmiştir.  Saray’ın bir başka kararı ile Venezuela’dan vergisiz ayçiçeği ithalatının da kapısı aralanmıştır. CHP “Ayçiçeğinde 3,5 lira taban fiyatı ve 75 kuruş prim ödemesi üreticinin maliyetini anca karşılar. Bu fiyatlar ve fazlası verilmelidir” derken, Saray hükümeti Venezuela’dan vergisiz ayçiçeği ithalatının önü açmıştır. Öyle görünmektedir ki ülkemiz, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da dünyada ayçiçeği ithalatında birinci olacaktır.  Biz CHP olarak, Saray yönetiminin bu ülkenin çiftçisini ezerken başka ülkelerin çiftçisini desteklemesinin nedenini öğrenmek, tek adam rejimi altında ezilen, ekonomisinde ciddi sıkıntılar ve gıda kıtlığı yaşayan Venezuela’ya olan bu muhabbetin sebebini bilmek istiyoruz. Ülkemizdeki Saray rejiminin artık ülkeyi yönetme kabiliyetinin kalmadığı ortadadır. Türkiye yönetilmemekte, Türkiye savrulmaktadır. Saray ve ahalisi, ekranlardan her gün pembe tablolar çizmekte, fakat bu pembe tablolar milletimizin mutfağındaki boş tencereyi doldurmamaktadır. Yitirdiğimiz bağımsızlığımız Türkiye’yi emperyal güçlere teslim etmekte, egemen güçler arasında oradan oraya savurmaktadır” dedi. 

Bağımsızlık mücadelesinden geri adım atmayacağız”

Ural; “Güzel ülkemiz, bereketli topraklarıyla, olağanüstü konumuyla, genç nüfusuyla büyük bir potansiyele sahiptir.  Milletin derdini çözmeye kararlı ehil bir kadroyla, doğru bir ekonomi programıyla, hukuk devletini ve kuvvetler ayrılığını güçlendiren çağdaş bir parlamenter demokrasiyle, vatandaşını kucaklayan, hiç kimseyi açıkta bırakmayan, çocukların yatağa aç girmesine müsaade etmeyen güçlü bir sosyal devlet anlayışıyla tüm sorunların üstesinden geleceğiz. 98 yıl önce kazandığımız bağımsızlığımızı mutlaka yeniden kazanacağız. Ve işte bu inançla, bu azimle bundan neredeyse 100 yıl önce Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının büyük bir zaferle taçlandırdığı bağımsızlık mücadelesinden hiç geri adım atmayacağız, ve 30 Ağustos’ta yurdumuzun her köşesinde halkımızın sağlığını da gözeterek büyük bir coşkuyla kutluyor olacağız.  Ülkemizin bağımsız ve müreffeh yarınlarında CHP vardır” dedi.

(Oya Koyuncu)

Paylaş