Eğitim-Sen`den Bayramiç için `dedikodu` uyarısı
Eğitim-Sen Çanakkale Şube yönetim kurulundan yapılan açıklamada, “Haziran’da Gezi Direnişi eylemlerinde, ya da 4+4+4 Eğitim sistemine karşı sürdürdüğümüz eylemlerde yüzlerce üyemize tutuklamalar, gözaltılar, mahkemeler soruşturmalar ve sürgünlerle gözdağı verilmeye çalıştılar geri adım atmadık. Hal böyle olunca meşru mücadelemizin önünde duramayanlar gayrimeşru yol ve metotlarla üzerimize gelmeye başladılar. Dedikodu emek mücadelesinden rahatsız olanların en yaygın kullandığı yöntemdir” dedi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Çanakkale Şubesi yönetim kurulundan yapılan açıklamada, “Sendikamız Eğitim Sen 1995 yılında kurulmuş ve kurulduğu günden bu yana emekten ve emekçiden başka hiçbir değer tanımadan hiçbir gücün karşısında eğilip bükülmeden tüm üyeleriyle birlikte demokrasi, aydınlanma ve emek mücadelesini yükseltmeye çalışmıştır. Bu mücadele elbette engebeli, keskin virajlı ve çetin yollarda verilecekti, öyle de oldu. An oldu sendikamızı kapatmaya çalıştılar kapattırmadık. Haziran’da Gezi Direnişi eylemlerinde, ya da 4+4+4 Eğitim sistemine karşı sürdürdüğümüz eylemlerde yüzlerce üyemize tutuklamalar, gözaltılar, mahkemeler soruşturmalar ve sürgünlerle gözdağı verilmeye çalıştılar geri adım atmadık. Hal böyle olunca meşru mücadelemizin önünde duramayanlar gayrimeşru yol ve metotlarla üzerimize gelmeye başladılar. Dedikodu emek mücadelesinden rahatsız olanların en yaygın kullandığı yöntemdir. İlimize bağlı Bayramiç ilçesinde bir sendika temsilciliğinin toplantısında üyemiz ve şube hukuk sekreterimiz Barış Demir hakkında “derslere alkollü girdiği” ve “öğrencileri kışkırttığı” dedikoduları üretilerek hakkında önce itibarsızlaştırma operasyonu başlatılacak daha sonra da bu verilerle hakkında soruşturma başlatılacağı fısıldanmaktadır. AKP hükümetinin alkol problemi vardır fakat bunu bir baskı aracına çevirmedikleri müddetçe bizi ilgilendirmemektir. Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek bir öğretmenin görevleri arasındadır. Yine aynı kanun “güçlü ve istikrarlı, hür ve demokratik bir toplum düzeninin gerçekleşmesi ve devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi değerlere saygının, her türlü eğitim çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır” der. `Öğrencileri kışkırtmak` iddiası da bu pencereden bakıldığında cezalandırılacak değil ödüllendirilecek bir davranıştır. Yakın zamana kadar Ergenekon, KCK ve Devrimci Karargâh gibi düzmece kumpaslarla toplumun değişik kesimlerinden gelen solcu, sosyalist ve yurtsever aydınları çeşitli bahanelerle itibarsızlaştırmış, tutsak etmiş ve yıllarca o isimler üzerinden toplumu baskı altında tutmanın yollarını aramıştır. Bizce Bayramiç’te de yapılmaya çalışılan benzer bir durumdan ibarettir. Eğitim Sen’in kendisini ve etki alanını öğretmen odalarıyla sınırlamayıp halk ve gençlikle bütünleşmesi ve bu bütünleşmeyi sokaklarda bir ağızdan ifade etmesi birilerini rahatsız etmiş olabilir ancak bu Eğitim Sen’in ilkelerinden geri adım atacağı anlamına gelmez. Dün olduğu gibi bugün ve yarın da eğitim emekçilerinin yanında olan Eğitim Sen emek düşmanlarının da her zaman karşısında olmaya devam edecektir” dendi.