Eğitim Sen Çanakkale şubesi tarafından KHK kararları ile ilgili açıklama yapıldı. OHAL kapsamında alınan KHK kararları ile Eğitim Sen’in hedef tahtası haline getirildiği belirtilen açıklamada, açlık grevinde bulunan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya yapılan uygulamaların adaletsiz olduğu ifade edildi. Açıklamada aynı zamanda okulların açılmasına günler kala yaklaşık bin yüz Eğitim Sen üyesinin farklı illere sürgün edildiği vurgulandı. Hükümetin OHAL sürecinde eğitim alanında ceza infaz kurumu gibi hareket ettiği ifade edilen açıklamada; “OHAL KHK’sı ile ihraç edildikleri, işlerine dönmek için yaptıkları açlık grevinin 189’uncu gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakçay’a yapılan haksız hukuksuz, adaletsiz uygulamalar bunun önemli bir örneğidir” denildi. Okulların açılmasına az bir zaman kala sendika üyelerine yönelik sürgün furyasının başlatıldığı ifade edilen açıklamada; “Pazartesi günü, okulların açılmasına günler kala, Eğitim Sen üyelerine yönelik büyük bir sürgün furyası başlatılmış, yaklaşık bin yüz Eğitim Sen’li eğitim emekçisi farklı illere sürgün edilmiştir” ifadelerine yer verildi.
“Nuriye ve Semih’e yapılanlar adaletsizliktir”
Milli Eğitim Bakanlığı, okulların açılmasına sayılı günler hükümetin eğitim alanındaki ceza infaz kurumu gibi hareket etmeye başladığı belirtilen açıklamada; “15 Temmuz darbe girişimi sonrası temel hak ve özgürlükler neredeyse tümüyle askıya alınmış, sendikal hak ihlallerinde dehşete düşüren artışlar yaşanmış, ilan edilen OHAL muhalif tüm kesimlerin tasfiye edilmesi için kullanılmaya başlanmıştır. Çalışma yaşamı tam anlamıyla AKP kuşatması altındadır. OHAL KHK’sı ile ihraç edildikleri işlerine dönmek için yaptıkları açlık grevinin 189’uncu gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakçay’a yapılan haksız hukuksuz, adaletsiz uygulamalar önemli örneğidir. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın 14 Eylül’de Ankara Adliyesi’nde görülecek duruşmasına 2 gün kala yapılan operasyon sonucu onlarca avukatı gözaltına alınmıştır. Yapılan haksız hukuksuz, adaletsiz uygulamalar 12 Eylül’ün karanlık, faşizan anlayışının devam ettiği, kendisini bir kez daha göstermiştir. Eğitim Sen’e yapılan saldırı ve hukuksuzluklar üyelerimiz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile sınırlı değildir” denildi.
“Sendika etkinlikleri engellenmekte”
Açıklamada, muhalif duruşu nedeniyle Eğitim Sen’in hedef haline getirildiği vurgulanarak; “Sendikal faaliyetlerimiz fiilen suç kapsamında değerlendirilmiş, adli ve idari soruşturmalarla etkinliklerimiz açıkça engellenmektedir. 31 Ağustos 2017 Pazartesi günü, okulların açılmasına günler kala, Eğitim Sen üyelerine yönelik büyük bir sürgün furyası başlatılmış, yaklaşık bin yüz Eğitim Sen’li eğitim emekçisi farklı illere sürgün edilmiştir. Aile kavramını kutsal olarak gördüğünü her fırsatta belirten AKP bu konuda bir kez daha samimiyetsiz davranmış, aile bütünlüğünü bozacak idari tasarruflar gerçekleştirmiştir. Sürgün edilen arkadaşlarımız içinde kimi evli çiftlerden biri bir ile diğeri yüzlerce kilometre uzaklıkta olan başka ile sürgün edilmiştir. Şüphesiz ki bunun ardında yatan en temel etken, hükümetin yıllardır izlediği eşitsiz, ayrımcı, otoriter, baskıcı ve yasakçı eğitim politikasına karşı kamusal, parasız, laik, bilimsel, nitelikli, demokratik ve anadilinde eğitim mücadelemizin verdiği rahatsızlıktır. Savaşa karşı barışın, her türlü ayrımcılığa ve yok saymaya karşı eşitliğin, özgürlüğün ve demokrasinin sesi olan sendikamızın mücadelesinden rahatsızlık duyanlar, iktidarın politikalarına itiraz eden herkesin hedef haline getirildiği bir dönemde sendikamız Eğitim Sen’i de hedef alarak örgütlü mücadelemizi engellemek istemektedir” denildi.
“Mücadele etmeye devam edeceğiz”
Eğitim Sen ola”rak, üye ve yöneticilere yönelik her türlü baskı ve soruşturmaya karşı mücadele edileceği belirtilen açıklamada son olarak; “Eğitim Sen, üyelerimizin işlerine iade edilmesi sürgünlerin durdurulması başta olmak üzere, savunma hakkının engellenmesinin karşısında her zaman mücadelesini sürdürecek, yapılan haksız hukuksuz dayatmalara karşı üyelerini savunmaya devam edecektir. Bu vesileyle bir kez daha OHAL’in kaldırılması, KHK’ların geri çekilmesi, hukuksuzca, sorgusuz sualsiz ihraç edilen, açığa alınan emekçilerin görevlerine iade edilmesi, sürgün politikasının terk edilmesi ve sürgünlerin durdurulması çağrımızı yineliyoruz” ifadelerine yer verildi.
(Eren Aşnaz)