Eğitim-Sen’den mücadele çağrısı

Çanakkale Eğitim Sen Yürütme Kurulu, yaptığı açıklamada; “Eğitimin dini kurallara göre biçimlendirilmesine, "Tek Din, Tek Mezhep" dayatmasına ve asimilasyona karşı herkesi, laik-demokratik yaşam için birlikte mücadeleye çağırıyoruz!” denildi.

619
Türkiye`de siyasi iktidarın eliyle eğitimin ve toplumsal yaşamın dini kurallara göre biçimlendirilmesine yönelik uygulamaların, eğitimin bütün kademelerinde ve toplumsal yaşamın her alanında etkilerini arttırarak sürdürmekte olduğunu bildiren Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi Yürütme Kurulu`nun açıklamasında; “Bugüne kadar attığı her adımda, sadece kendisi gibi düşünenler için demokrasi ve özgürlük talep eden, aykırı olan her sesi susturmak isteyen, demokratik talepleri aşırı şiddet uygulayarak bastırmaya çalışan siyasi iktidarın kendine demokrat ve sahte özgürlükçü yüzü toplumun daha geniş kesimleri tarafından görülmeye başlanmıştır. Siyasi iktidarın, eğitimi ve toplumsal yaşamı dini kurallara göre biçimlendirme, "tek din, tek mezhep" dayatması ile farklı inanç ve kimlikleri yok sayma politikaları hızla artmaktadır. Eğitim müfredatına yönelik bilim dışı müdahaleler, zorunlu din dersleri ile ilgili AİHM kararının uygulanmaması, "zorunlu" seçmeli din dersleri dayatması, öğrencileri imam hatiplere yönlendirme uygulamaları, normal ortaokullar içinde imam hatip sınıflarının açılması, doğrudan inanç istismarı şeklinde gündeme getirilen her okulda ibadethane (mescit) açılmasının zorunlu hale getirilmesi, reşit olmayan kız çocuklarının başının kapatılması ve son olarak 19. Milli Eğitim Şurası`nda alınan kararlar üzerinden eğitim sisteminin tamamen dini kurallara göre biçimlendirilmek istenmesi uygulamaları ile tüm topluma dayatılan "dindar nesil" ve "muhafazakâr yaşam tarzı" uygulamaları açık bir ayrımcılık olarak hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Siyasi iktidar, başta Aleviler ve Kürtler olmak üzere, toplumun farklı mezhep ve kimlikten, laik yaşamdan yana olan kesimlerinin taleplerini ve giderek artan ve acil çözüm bekleyen sorunlarını sürekli geri plana itmektedir. Eğitimin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine, attığı her adımda farklı inançlar, mezhepler ve kimliklere yönelik aşağılayıcı, baskıcı, dışlayıcı ve dayatmacı bir tutum izlemektedir. İktidarın yıllardır benimsediği tekçi anlayış üzerinden toplumu ayrıştırarak karşı karşıya getirme ve yeni çatışma alanları yaratma girişimleri karşısında sessiz kalmak mümkün değildir. Eğitim sisteminde ve genel olarak toplumsal yaşamda iktidarın kendi dünya görüşüne ve yaşam tarzına uygun nesiller yetiştirme yönündeki uygulamaları tüm topluma yönelik fiili bir baskı ve dayatma haline gelmiş durumdadır. Bu konuda özellikle eğitim sisteminin "tek din, tek mezhep" anlayışına uygun olarak dini kurallara göre biçimlendirilmek istenmesi kabul edilemez. AKP hükümetinin eğitimden sağlığa, hukuktan toplumsal yaşama kadar izlediği siyasal İslamcı politikalar, yıllardır adım adım hayata geçirilen parti-devlet bütünleşmesi uygulamalarıyla tehlikeli bir aşamaya gelmiştir. Emek ve demokrasi güçleri bu tehlikenin farkındadır ve bunun için her alanda mücadele etmeyi sürdürecektir. Siyasi iktidarın yıllardır savunduğumuz taleplerimizi yok sayan dayatmacı anlayışına karşı en güçlü ve etkili yanıtı vermek için, iktidarın baskılarına, ayrımcı uygulamalarına maruz kalanları, kendilerinin ve çocuklarının geleceğinden endişe edenleri, bütün emek ve demokrasi güçlerini, Şubat ayında İstanbul`da yapacağımız mitinge talepleriyle katılmaya ve güç vermeye davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
Paylaş