Eğitim-Sen’den dava

Eğitim Sen Şube Yürütme Kurulu’ndan yapılan açıklamada; Milli Eğitim Bakanlığı ile İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı elbirliği ile yürütülen ‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’ projesine dava açıldığı bildirildi. Yapılan açıklamada, “Milli Eğitim Bakanlığı ile İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı elbirliğiyle yürütülen ‘`Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var` projesi kapsamında, sınıflara kumbara konularak öğrenciler `insani yardım` amacıyla yönlendirilmekte ve her sınıftan 90 lira para toplanmaktadır” denildi.

437
Türkiye`deki okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde özel ve devlet okulu ayrımı yapılmaksızın `gönüllük esası` çerçevesinde ilgili projeye desteğin sağlanması talimatını içeren MEB kararı doğrultusunda söz konusu projenin tanıtımı için il il kampanyalar başlattığının ifade edildiği Eğitim Sen açıklamasında “Bakanlar Kurulu`nun 04.04.2011 gün 2011/1799 sayılı kararıyla vergi muafiyeti tanınan İHH Vakfı, 01.04.2013 tarihinde de `Yardım toplamada izne tabi olmama` statüsü verilmiştir. Adı pek çok yolsuzluk olayına karışan `Deniz Feneri` ve `Kimse Yok mu?` derneklerinin de bu statüye sahip olduğu da hatırda tutulmalıdır. Bu nedenledir ki `insani yardım` adı altında toplanan paraların/yardımların hareketi, kimlere ulaştığı, hangi çevrelerle ilişki içerisinde yardımların dağıtıldığı gibi sayısı artırılabilir sorularla, bu ilişkilerin denetimi ve `insani yardımın` amacına uygun yürütülüp yürütülmediği sorunu gündemimize gelmiştir. Belirtmek isteriz ki İHH İnsani yardım Vakfı izne tabi olmayan vakıflardan olmasına rağmen, bildirim üzerine Milli Eğitim Bakanlığının dava konusu ettiğimiz yazısı okullardan yardım toplanmasının biçim ve koşullarını içermediği gibi, denetimin nasıl yapılacağı konusunda da bir bilgilendirme içermemektedir. Ayrıca yasalarda `iki yıl` olarak getirilen yardım süresi sınırı da ilgili MEB yazısında belirtilmemiştir. Zira aynı yardım 2013-2014 öğretim yılında da yapılmış, halen de yapılmaya devam etmektedir” denildi.
 
“Yardım amacından uzaklaşarak zorunlu hale geliyor”
Söz konusu projede yardımın miktarı da mevzuata aykırı biçimde `sınıf içerisinde toplanacak olan 90 (doksan türk lirası) TL` olarak belinlendiğinin ve yardımı kimin yaptığı kayıtlara geçirilmediğinin öne sürüldüğü açıklamada “Yardım edilenin de tüm bilgileri yardım edene verilmektedir. Tüm bunlar aleniyet gereği gibi görünse de gerçekte yardımın amacından uzaklaşılmakta ve zorunlu hale gelmektedir. Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki, egemenlerin dünyada ve Türkiye`de yürüttüğü politikalar karşısında ezilenlere dost eli uzatmanın erdemi tartışma götürmezdir. Ancak bu el, hâlihazırdaki biçimiyle uzanmamalıdır. Çocuklara yardım götürürken, sadece bu çocukların gözlerine `insanca` bakabilmek için, onların yetim kalmasına neden olan `savaş politikalarına` da karşı çıkmak gerekmektedir. Belirtmek isteriz ki okullar, öğrencilerimizin eşit, özgür, adil ve barış içinde bir yaşamı var edebilecekleri düşüncesinin teşvik edildiği eğitim-öğretim kurumları olarak görülmelidir. Ancak söz konusu projenin temel aktörü hakkında basında yer alan kimi çarpıcı haberleri de hatırlamakta yarar bulunmaktadır. Basında yer alan haberlerde, İHH Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım‘ın El Kaide‘ye para aktardığı iddiasıyla hakkında gizli bir soruşturma yürütüldüğü iddia edilmişti. Ayrıca 2013 yılı Ağustos ayında Suriye‘de El Nusra‘nın kontrolünde bulunan Rakka bölgesinde iftar verdiği, El Nusra örgütüne tırlarla yardım götürdüğü ve El Nusra‘ya silah ve tıbbi malzeme gönderdiği haberleri de basında yer almıştı. Türkiye`nin yangın yerine dönen Suriye`de iç savaşı büyütecek `eğit donat` politikaları düşünüldüğünde bu tablonun akıllarda çokça soru işareti yaratması kaçınılmazdır. Sonuç olarak ifade etmek isteriz ki, böylesine hukuksuz ve akıllarda soru işareti bırakan bir projenin okullarda yürütülmesi oldukça sakıncalıdır. Bu nedenle söz konusu projenin okullarda uygulanmasına dayanak olan Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü‘nün 08/09/2014 tarih ve 3784945 sayılı kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle 10 Nisan 2015 tarihi itibariyle dava açmış bulunmaktayız” görüşlerine yer verildi.
Paylaş