AKP hükümetinin eğitimde uyguladığı politikaları eleştiren Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi Yürütme Kurulu`nun yazılı açıklamasında; “Türkiye`de özellikle AKP`nin tek başına iktidar olduğu son 12 yıl içinde genel olarak kamunun, özel olarak ise en geniş ve yaygın kamu hizmeti olan eğitimin hem işlevsel, hem de örgütsel açıdan piyasa merkezli bir "işletmecilik" mantığıyla sürekli olarak dönüşüme tabi tutulduğu bilinmektedir. Bugüne kadar eğitim sisteminin bütün alanlarında, eğitimin içeriğinden eğitim yönetimine kadar sayısız değişiklikler yapılmış, eğitim biliminin en temel ilkeleri ve sistemin acil ihtiyaçları göz ardı edilerek, eğitimin sorunları çözülmek bir yana daha da derinleştirilmiştir. AKP hükümeti, dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi ve kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması tartışmaları bahane ederek, eğitimde tarihinin en büyük ve en kapsamlı tasfiye operasyonu için düğmeye basmıştır. 6 Şubat Perşembe günü TBMM`ye sunulan "Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" eğitimde yıllardır uygulanan piyasa merkezli politikaların ve siyasal kadrolaşma hamlelerinin çok daha ilerisini ifade etmektedir. AKP hükümeti, bu tasarı ile kamusal eğitim alanını daha da daraltmakta, özel öğretimin doğrudan desteklenmesi eğitimin özelleştirilmesine yönelik ciddi adımlar atmaktadır. Kamusal eğitime ayrılması gereken kaynakların bu sefer dershanelerin dönüşümü bahanesiyle özel öğretime aktarılması, özel okulların eğitim içindeki payının arttırılması için sayısız teşvik ve destek getirilmek istenmesi, iktidarın eğitim politikasının merkezinde halkın değil, piyasa güçlerinin olduğunu göstermektedir. AKP iktidarı, geçtiğimiz 12 yıl boyunca defalarca yaptığı gibi, MEB teşkilatını kendi siyasal-ideolojik hedeflerine paralel olarak yeniden biçimlendirmekte, kendi çizgisinde olmayan tek bir kişinin bile bakanlık bünyesinde eğitim yöneticisi olmaması için tarihin en büyük tasfiye adımlarını atmaktadır. Siyasi iktidar, kendi döneminde atanan tüm yöneticilere görevden el çektirmekte ve yeni yönetim kadrolarını, kendi siyasi çizgisindeki valiler aracılığıyla bakanlığa bağlı okul ve kurumlarda görevlendirmek için kapsamlı bir değişiklik yapmak istemektedir” denildi. Dershanelerin dönüşümü bahanesiyle kamu kaynaklarının özel okullara aktarılacağı ifade edilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Eğitim Sen, dershanelerin kapatılması ve özel okula dönüştürülmesi tartışmalarını, yıllardır gördüğümüz gibi, kamusal kaynakların eğitimin ticarileştirilmesi ve her geçen gün daha fazla oranda piyasalaştırılması için özel sermaye kesimlerine aktarılması olarak değerlendirmektedir. Taslakta öngörülen değişiklikler bu düşüncemizi doğrular niteliktedir. Yapılmak istenen düzenleme ile 1/9/2015 tarihine kadar özel okula dönüşüm taahhüdünde bulunan dershanelere Hazine taşınmazları üzerinde eğitim tesisi yapılması amacıyla 25 yıllığına bedelsiz kullanma hakkı vermektedir. Ayrıca hazine arazisi üzerindeki Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilmiş taşınmazların (okullar, okulların ek binaları vb) on yıla kadar kiraya verilmesi öngörülmektedir. Bunun anlamı kamuya ait arazisi değerli okulların eğitim hizmeti dışında kullanılmasına olanak tanınması, kamuya ait taşınmazların ticari bir mantıkla değerlendirilmesidir. AKP hükümetinin geçtiğimiz 12 yıl içinde eğitim sistemi üzerinden hayata geçirdiği bütün icraatlarında olduğu gibi, yine kamu kaynaklarını özel okullara aktarmak için düzenlemeler yaptığı, sadece bununla yetinmeyip bütün bakanlık teşkilatını tasfiye ederek, piyasacı eğitim politikalarına uygun olarak yeni bir siyasal kadrolaşma operasyonu başlattığını söylemek mümkündür. Eğitim Sen taslağın TBMM`de görüşülmesi aşamasında gündeme gelecek olan her konu başlığı ile ilgili olarak gerekli girişimlerde bulunacak ve siyasi iktidarın dayatmacı uygulamalarına karşı hukuksal ve örgütsel girişimlerini sürdürecektir.”
“Bu uygulamadan vazgeçin”
Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi Yürütme Kurulu, ayrıca mesleki eğitimde beden eğitimi derslerinin kaldırılması ile ilgili uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini bildirdi. Sendikanın Yürütme Kurulu açıklamada; “Bilindiği üzere mesleki eğitimde fizik, kimya, biyoloji ve matematik derslerine yer açmak gerekçesiyle 10. sınıflarda yer alan iki saatlik beden eğitimi dersleri kaldırıldı. Felsefe, sosyoloji, resim, müzik ve beden eğitimi gibi derslerin eğitim programı içerisinde gözden çıkarılan ilk dersler olması, MEB`in eğitime bakış açısındaki çarpıklığı gözler önüne sermektedir. Eğitim politikalarını oluşturanlar özellikle resim, müzik ve beden eğitimi derslerinin içeriğini resmi ideoloji doğrultusunda bireyler yetiştirmeye indirgemiştir. Ancak söz konusu dersler, öğrencilerin yaratıcılık ve yeteneklerinin farkına varması ve özgürce geliştirmesi üzerine inşa edilmesi gereken
önemli derslerdir. Bu nedenle her fırsatta ortaöğretime ve yükseköğretime geçişte öğrencilerin yeteneklerini esas alacağını duyuran MEB, yetenekleri ve yaratıcılığı geliştirme amacıyla örgütlenmesi gereken sanat ve spor derslerini tırpanlamaktan geri durmamakta, böylelikle bu dersleri ne kadar önemsiz gördüğünü ilan etmektedir. Söz konusu düzenlemenin yol açtığı bir başka sorun ise beden eğitimi öğretmenlerine ilişkindir. Bu düzenleme ardından çok sayıda öğretmenin norm fazlası olacağına ve daha az sayıda beden eğitimi öğretmeni ataması yapılacağına şüphe yoktur. Dolayısıyla MEB`in sadece öğrencileri değil öğretmenleri de yok sayan politikalar altına imza attığı görülmelidir. Eğitim Sen olarak, toplumun büyük çoğunluğunu ilgilendiren eğitim gibi bir konuda MEB`in "ben yaptım oldu" tavrından vazgeçmesi gerektiğini bir kez daha belirtiyoruz. MEB`in eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin haklarına, geleceğine ipotek koymasına izin vermeyeceğimiz bilinmelidir” ifadelerine yer verdi.