havadurum

Eğitim İş’ten Rektörlük seçimi yorumu

Eğitim İş Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu, ÇOMÜ Rektör seçimleri öncesinde yaptığı açıklamada; özerk üniversite yönetim anlayışıyla tüm unsurları kucaklayacak, sol düşünceyi temsil eden, AKP karşıtı bir adayın etrafında kenetlenerek güç birliği yapılmasının ÇOMÜ için vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğunu bildirdi.

872
ÇOMÜ`de Rektör Sedat Laçiner`in zamanında yaşananlara değinen Eğitim İş Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu`nun açıklamasında; “Üniversiteler bilimin referansıyla, özgürlüklerin ve çağdaşlığın merkezi olmakla misyonunu her türlü eğitime adamakla görevli özerk kurumlardır. Çağ dışı, akılcılıktan uzak, bilimselliği kendi amaç ve ideolojilerine kurban etmiş, cadı kazanı gibi fokurdayıp çeşitli operasyon ve provokasyonlara kendisinden olmayan akademik personelini bir cadı avına sokarak, kadro kıyımına mahkum etmiştir. Ayrıca fakülte kapılarında, kampüs girişlerinde öğrencilerini polise dövdürtmüş bir gerici rektöre üniversiteler bırakılmamalıdır. ÇOMÜ rektörü 4 yılın sonunda üniversitemizi (istenilen) gerici ve baskıcı bir seviyeye ulaştırmıştır. “Yiğidi öldürelim ama hakkını yemeyelim.” Ölüm döşeğindeki kanser hastası öğretim üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr. Gürhan Yahyaoğlu’nu raporlu olduğu halde müstafi durumuna düşürüp, istifa etmiş gibi işlem yaparak personelini ölünceye kadar ne kadar çok sevdiğini göstermiştir. Sırf sendikalı oldukları için, haksız ve hukuksuz bir şekilde işçileri üniversitedeki işlerinden, ekmeğinden etmiştir. Mahkeme kararına rağmen, bu işçileri tekrar işe almamış ve tazminatlarını da ödememiştir. Sayın rektörün hukuku ne kadar önemsediği de ortaya çıkmıştır. Öğrencilerini çok sevdiğini de göstermiştir. Onları kampüs kapılarından içeri almamış, ayrıca bir güzelde dövdürterek “Hoş geldiniz” karşılama törenleri düzenlemiştir. Kaç üniversitenin rektörü öğrencisini cennetten çıkma nimetlerle hoş geldiniz diyerek karşılamıştır. Öğrencilerini kampüse niye giriyorsunuz, diyerek kınamıştır. ÇOMÜ rektörü peynir ekmek gibi fahri doktora ünvanları dağıtmıştır. ÇOMÜ rektörü akademik personelini ve öğrencilerini bağlı bulundukları STK ve siyasal görüşlerine göre, ideolojik olarak fişlemiştir. Akademik personeline mobing uygulamıştır. ÇOMÜ rektörü anti demokratik yöntemlerle kadro ayrımcılığı yapmış, liyakata bakmadan ideolojik olarak kadro kıyımını uygulamıştır. Sonra da çıkıp benim alnım ak(p), kadro meselesini kader, kısmet, nasip meselesi çamur atmak için fabrikalar kurmayın demiştir. Personeline değer vermeyi, bilimsel kriterleri, bilimsel yayınların niteliğini, öğrenci ve personelinin memnuniyetini, halk ile STK’larla üniversiteyi sosyal ve toplumsal projelerle buluşturamamıştır. Rektörün kapris ve ideolojik tezgahlarıyla ÇOMÜ 4 yılını boşu boşuna ve bilime hasret kalarak geçirmiştir. Kaybetmiştir” denildi. Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Rektör atamaları için önce üniversitelerde seçim yapılır, sonra üniversitede en çok oyu alan 6 aday YÖK’e iletilir, YÖK 6 adaydan oluşan listeyi 3’e indirip Cumhurbaşkanı’na gönderir. Cumhurbaşkanı da bu üç adaydan istediğini rektör olarak atar. Atamadan sonra bazı rektörler ÇOMÜ de olduğu gibi re(a)ktöre dönüşebilir. 2004 yılında Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer döneminde YÖK’ün düzenlediği üniversitelerdeki seçim sonucu belirlenen rektör adayları listesinden 22 rektör ataması gerçekleştirmiştir. 22 rektör adayından sadece 5’i ikinci sıradaki adaylardan atanmıştır. Atanan 17 adayda üniversitelerindeki seçimlerde en çok oyu alan adaylardı. Bu dönemde nasıl olur diye kıyametler koparılmıştır. 17 Kasım 2014 tarihinde gece yarısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 üniversiteye YÖK’ ün önerdiği adaylar arasından tamamı birinci sırada yer alan rektörleri atamış, ama YÖK’ün sıralamasında ideolojik kaygılar listeye yansımış görünüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 rektör atamasından 8’i oy sıralamasında ikinci ve üçüncü sırada bulunan adaylardan oluşuyor. Bu gerçekliğin ışığında, Eğitim İş Çanakkale Şubesi olarak, ÇOMÜ de geçen 4 yılda yaşanan ideolojik kıyıma, gericileşmeye ve kadrolaşmaya, YÖK ve cumhurbaşkanı arasında yaşanan ideolojik listelere karşı, kamucu, aydınlanmacı, yurtsever, devrimci, ÇOMÜ ye bilimsel kimliğini kazandırabilecek, Cumhuriyete ve değerlerine sahip çıkabilecek, özgürlükçü, özerk üniversite yönetim anlayışıyla tüm unsurları kucaklayacak, sol düşünceyi temsil eden, AKP karşıtı bir adayın çıkmasıdır. Bu rektör adayının etrafında kenetlenerek güç birliği yapılması ÇOMÜ için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır.”
Paylaş