Eğitim Bir-Sen'den "Dindar nesil" atağı!

232

 Eğitim Bir Sen Genel Merkezi, geçtiğimiz gün düzenlediği basın toplantısı ile eğitim müfredatı ile ilgili önerilerinin açıkladı. Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın "Gecikmiş bir reform, müfredatın demokratikleştirilmesi" başlığı altında yaptığı açıklamalarda, Cumhuriyet`in eğitim sistemi hedef alınırken, eğitimde gericileştirmenin daha da derinleştirilmesini talep eden öneriler gündeme getirildi. "Eğitimin asıl amacı ve işleyişi; çocuklarımıza öğreteceğimiz bilgi, onlara kazandıracağımız erdemli davranışlar, aşılayacağımız millî bir ruh, yerli bir kimlik ve evrensel felsefi değerlerle gelişmiş bir kişilik tamamıyla müfredatla ilgilidir. Bugün ve yarın nasıl bir insan istendiği tasavvurunun gerçeğe dönüşeceği alan müfredattır" diyen Yalçın, Cumhuriyetin kuruluşu yıllarındaki eğitim politikasını hedef aldı. Eğitim sistemini düzenleyen en üst temel belge olan Anayasadan başlanarak ilgili tüm mevzuatların değiştirilmesini isteyen Yalçın, "Eğitim-Bir-Sen olarak, baskıcı, aşırı ideolojik, tek tipçi ve farklılıklara izin vermeyen bir eğitim sistemi yerine; öğrencilerimizin kendi değerleriyle barışık yetişmesini, kendilerini en iyi şekilde gerçekleştirebilmelerini, yeni gelişmelere açık olmalarını ve böylece dünyayla rahatlıkla rekabet edebilmelerini sağlayacak bir eğitim sistemi istiyoruz" dedi. 


Eğitim Bir-Sen’nin müfredat önerisi
Yalçın, yaptığı açıklama sonrasında müfredat ile ilgili açıklamalarını sıraladı. Yalçın, yaptığı müfredat önerisinde; “15 Temmuz 2016’da yaşanan melun darbe girişimi ve bu girişimin milletin doğrudan müdahalesiyle püskürtülmesi de öğretim programlarında yer almalıdır. Türkiye’de din ve ahlak eğitimi, OECD ülkelerinde olduğu gibi birinci sınıftan itibaren verilmelidir. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi, ortaokul ve lisede müfredattan çıkarılmalı, dersin konuları tarih dersleri içine dâhil edilmelidir. Kur’an-ı Kerim okuma öğretiminde mevcut yöntemin metin çözmeyi öncelemesi, harflerin seslerini sonraya bırakması nedeniyle öğrencilerin Kur’an’ı Türkçe seslerle seslendirdikleri görülmektedir. Bu sorunun aşılması için sesten şekle doğru ilerleyen ve seslerin mahreçlerine uygun olarak kazandırıldığı ses temelli bir Kur’an okuma öğretim programı yapılandırılmalıdır” ifadelerine kulandı. 
(Haber Merkezi)
Paylaş