Ege Denizi'nde balık stokları alarm veriyor

Ege Denizi'ndeki ekonomik balık türleri, aşırı avcılık, iklim değişikliği ve kirlilik gibi baskı unsurları nedeniyle azalıyor. Uzmanlar, ekosistem yaklaşımlı balıkçılığın uygulanmasını istiyor.

1495

Ege Denizi'nde avcılığı yapılan berlam, barbun, çipura, dil balığı, fener, hamsi, kraça istavrit, izmarit, karagöz, kefal, kılıç, kolyoz, kupez, levrek, lahoz, lüfer, mercan, orfoz, palamut, sardalya, sinarit, tekir, tirsi, uskumru ve yazılı orkinos gibi ekonomik türlerin stokları son yıllarda ciddi bir düşüş yaşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2013'ten 2021 yılına kadarki av miktarlarının ortalaması ile 2022 yılı av miktarı kıyaslandığında, türlerin çoğunda azalma olduğu görülüyor.

"Uzun yıllar, kontrol olmadan balıkçılık yapmışız ve yıpratmışız"

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık ve Su Ürünleri İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Taner Yıldız, Ege Denizi'ndeki balık stokları üzerinde başta aşırı avcılık olmak üzere birçok baskı unsurunun olduğunu söyledi. Yıldız, "Uzun yıllar, kontrol olmadan balıkçılık yapmışız ve yıpratmışız. Şu anda üzerine iklim değişikliği ve kirlilik baskısı da ekleniyor ama balıkçılık baskısını azaltmadan devam ediyoruz. Mutlaka balıkçılık sezonu ve takvimi yeniden düzenlenmeli, alıcı, satıcı ve balıkların biyolojik istekleri dikkate alınmalı." dedi.

Ege Denizi'nde küçük ölçekli ve endüstriyel ölçekli balıkçılık yapılıyor

Yıldız, Ege Denizi'nde küçük ölçekli ve endüstriyel ölçekli olmak üzere 2 türde balıkçılık yapıldığını anlattı. Küçük ölçekli teknelerin sayısı daha fazla olsa da avlanma kapasitelerinin ve avlayabildikleri türlerin sayısının daha az olduğuna dikkati çeken Yıldız, trol ve gırgırlarla yapılan endüstriyel balıkçılıkta ise daha büyük tekneler kullanıldığı için fazla miktarda avlanma yapıldığını belirtti.

"Troller daha kıymetli türleri avlıyor"

Yıldız, trollerin daha çok derinlerde yaşayan ve demersal olarak adlandırılan barbun, berlam, göçmen mezgit ve derin su pembe karidesi gibi daha kıymetli türleri avladığını bildirdi. Gırgır ağlarının ise deniz yüzeyine yakın yaşayan sardalya ve papalina gibi küçük pelajik türleri avladığını kaydetti.

"Avlanma boyu ve derinlik limitleri göz ardı ediliyor"

Yıldız, derin sularda yapılan avcılıkta balık miktarıyla ilgili bir kısıtlama olmamasının stoklara zarar verdiğini ifade etti. Avlanma boyu 20 santimetre olduğu halde balıkhanelerde 5-6 santimetre boyunda berlam balıkları gördüğünü söyleyen Yıldız, dipte yaşayanları avlamada kullanılan bir yöntem olan dip trolü baskısının bu balık türü üzerinde yoğun olduğunu kaydetti.

"50 metre kuralının bir an önce getirilmesi gerekiyor"

Yıldız, gırgır ağlarının avlanma sırasında deniz tabanına değerek buradaki habitata zarar verdiğini vurguladı. "Bizde gırgır avcılığının yasal derinlik limiti 24 metre. Avrupa Birliği'nde bu rakam derinlik olarak 50 metre ve kıyının 300 metre yakınına gelemiyorsunuz. Ayrıca gırgır ağının uzunluğunun yüzde 70'inden daha sığ alanlara giremiyorlar." diyen Yıldız, deniz çayırlarının korunması için 50 metre kuralının bir an önce getirilmesi gerektiğini belirtti.

İklim değişikliği balık türlerinin dağılımını etkiliyor

Yıldız, iklim değişikliği nedeniyle deniz suyundaki ısınmaya ekonomik türlerin verdiği ilk cevabın, dağılım alanlarını değiştirmek olduğunu aktardı. "Sular şu anda kuzeye doğru ısınıyor ve birçok balık da bu sıcaklığı tolere edebiliyorsa kalıyor, edemiyorsa dağılım alanlarını kuzeye doğru değiştiriyor ve miktarlarında azalma yaşanıyor." diye konuşan Yıldız, ekosistem yaklaşımlı balıkçılığın uygulanması gerektiğini söyledi.

"Avlanma sezonu ve takviminin düzenlenmeli"

Yıldız, ekosistem yaklaşımlı balıkçılıkta, balıkçılık faaliyetlerinin deniz ekosistemine etkilerinin değerlendirildiğini ve sürdürülebilir bir şekilde yönetildiğini anlattı. Bu yaklaşımda, balıkçılık faaliyetlerinin yan etkilerinin azaltılması, avlanma boyu ve miktarının belirlenmesi, avlanma sezonu ve takviminin düzenlenmesi gibi önlemlerin alındığını ifade etti. Yıldız, bu sayede hem balık stoklarının hem de deniz ekosisteminin korunabileceğini vurguladı.

Ege Denizi'nde avcılığı en çok yapılan bazı balık türlerinin istatislikleri

Ege Denizi'nde avcılığı en çok yapılan bazı balık türlerinin 2013-2021 ortalama avlanma miktarları ile 2022 yılındaki avlanma miktarlarına dair TÜİK verileri şu şekilde:

Berlam: 2013-2021 Ortalama (ton) - 904.5 / 2022 (ton) - 1083.8

Barbun: 2013-2021 Ortalama (ton) - 2055.4 / 2022 (ton) - 1066.7

Çipura: 2013-2021 Ortalama (ton) - 943.5 / 2022 (ton) - 559.2

Hamsi: 2013-2021 Ortalama (ton) - 176502.1 / 2022 (ton) - 125980.4

İstavrit (Kraça): 2013-2021 Ortalama (ton) - 13303.7 / 2022 (ton) - 10981.9

Kefal: 2013-2021 Ortalama (ton) - 1892.03 / 2022 (ton) - 1909.3

Kolyoz: 2013-2021 Ortalama (ton) - 1893.9 / 2022 (ton) - 2492.9

Sardalya: 2013-2021 Ortalama (ton) - 19479.5 / 2022 (ton) - 16729.1

Tekir: 2013-2021 Ortalama (ton) - 2850.03 / 2022 (ton) - 1303.8

Tirsi: 2013-2021 Ortalama

(ton) - 2015.1 / 2022

(ton) - 3146.8

(AA)


Paylaş