Dün özür diledi, bugun özür dilemesini istedi

Çanakkale Kent Konseyi Başkanı ve Çanakkale Kent Konseyi Yürütme Kurulu imzası ile Atikhisar Kır Şenliğinin skandal ismi haline gelen Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ’a yaşamsal değerlere ilişkin sorumluluklar konusu hatırlatılarak; kendisinin de içinde yer aldığı bisiklet grubunun altın madencileri ile sürdürdükleri işbirliği nedeniyle almış oldukları pozisyonun getirmiş olduğu sonuçlar itibarıyla özür dilemesi gerektiği “Şimdi sıra sizde sayın Vali Yardımcısı” uyarısıyla bildirildi.

539
 
 
Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz, Vali yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ’dan özür dilemesi olayına açıklık getirmek adına “Kent Konseyi’ne yazdığınız 6 Mayıs 2014 tarihli Resmi yazıyla (aynı yazıyı Basına da resmi yoldan servis ettiniz) “4. Atikhisar Şenliği”nde gördüğünüzü söylediğiniz “onur kırıcı davranışlardan dolayı” Kent Konseyi’nin kendinizden özür dilemesini istediniz. Yazınızın geldiği aynı günün akşamında karşılaştığınız davranışlardan dolayı sizden özür dileyen ve devamında Yürütme Kurulumuzun, Çevre Meclisimizin ve Çalışma Grubumuzun konuyla ilgili açıklamasının basın yoluyla duyurulacağını bildiren bir yanıt yazmıştım”,ifadelerinin yar aldığı açıklamada aynı zamanda Vali Ahmet Çınar’da göreve davet edilerek Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ’ın uyarılması talep edildi. Çanakkale Kent Konseyi Başkanı ve Çanakkale Kent Konseyi Yürütme Kurulu imzası ile yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: “Sayın Vali Yardımcısı, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünden sorumlu ve Kazdağları’ndaki madencilik ve Lapseki-Biga-Çan bölgesindeki Termik Santrallerin çevreye verdiği geri dönüşü olmayacak zarar ve tahribattan sorumlu bir görevli olarak, duruma bugüne kadar seyirci kalmaktan dolayı Çanakkale halkından özür dileyecek misiniz? Madenci sponsorluğu taşıyan giysileriniz ve bisikletlerinizle “doğa sporu” yaparak geldiğiniz şenlik yerindeki Atikhisar barajının suyuna, yani Çanakkale’nin içme suyuna; zehir karışmasına engel olmadığınız için halktan özür dileyecek misiniz? Yerinden yurdundan sökülen binlerce ağaçtan, zehirlenen topraklardan, hastalanmaya başlayan yöre sakinlerinden özür dileyecek misiniz? Yine, insan yaşamını tehdit eden doğa katliamlarını gerçekleştiren şirketlere gösterdiğiniz ilginin yanı sıra çevreyi, doğayı ve insanı korumaya çalışan insanların, grupların, köylülerin bir bardak sıcak çayını içip, sorumlu bir görevli olarak bugüne kadar dertlerini, isteklerini, ne söylediklerini dinlemediğiniz için onlardan özür dileyecek misiniz? Yaptığınız görevin, halkın yaşadığı topraklarının, denizinin, havasının korunması üzerine size halk tarafından verildiğini bilerek; halktan özür dileyecek misiniz? Yok edilen doğanın ve çevrenin hakkı için, insanlık hakkı için halkın gösterdiği tepkileri ve itirazları, atılan çığlıkları görerek, duyarak; “ben vermedim” dediğiniz, madencilik ve termik santral ruhsatlarını veren ilgili bakanlıklar hakkında göreviniz gereği yasal girişimlerde bulunmadığınız için özür dileyecek misiniz? Sayın Vali, bütün bunları yapmayarak görevini ihmal eden; sivil bir vatandaş olarak, bir tatil gününde bisikletiyle, amacı çevre korumacılığı duyarlılığını ve bilincini geliştirmek olan bir şenliğe, amacının aksine bir tutum izleyen bisikletçi grubuyla birlikte katılmaya gelen, ama şenlikte olması istenmeyen; grup olarak karşılaştığı bu talep ve tepkiye Valilik kurumunu alet ederek, Valiliğin resmi kağıtları ve görevlilerini kullanarak kurumsal bir açıklama yapan; sayın Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ’a; başta şenliğe katılan binlerce insan olmak üzere Kent Konseyi ile düzenleyici Çevre Meclisi, Çalışma Grubu ve Çevre Platformu’na özür borcu olduğunu siz de hatırlatır mısınız? Sayın Çanakkale halkı, emek verilen çevre mücadelesi, doğal ortamlarımızın bozulmadan korunması ve bütün canlılar içindir. Hiçbir ayrımı gözetmeden; herkesle eşit mesafede, taraf olmadan, farklılıklarımızla bir arada kentimiz ve kendimiz için çalışma ortamı ve olanağı sağlamakla görevli Çanakkale Kent Konseyi de herkesindir.”
Paylaş