Körfezli doğaseverler 21 Eylül Cumartesi günü Eybek Dağı’nda bir araya geldi. Ayvalık’tan Küçükkuyu’ya kadar sivil toplum örgütleri temsilcileri, kadın grupları ve yürüyüş grupları Hanlar’da buluştu. Hanlar’dan yürüyüşe geçen 300’e yakın doğasever üç buçuk kilometre yürüyerek Eybek Orman Gözetleme Kulesine ulaştı. Bu arada insan zinciri oluşturan grup, “Havama Suyuma Toprağıma Dokunma”, “Eybek’e RES İstemiyoruz” dedi. Daha sonra yüzün üzerinde doğasever, Eybek Dağı’nın zirvesine doğru tırmanışa geçti. Yaklaşık iki kilometre daha tırmanan grup, eşsiz güzellikteki ormanların ve daha sonra da kayalıkların arasından geçerek 1292 metre rakımlı zirveye ulaştı. Zirvede pankartlarını açarak “Polat Enerji, Eybek’i Terket!”, “Doğaya, İnsana, Bilime Özgürlük”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız”, “Kadınlar Her Yerde, Mücadelede”, “Havama, Suyuma, Dağlarıma Dokunma” sloganları attı. Hep birlikte Hanlar bölgesine yürüyen grup daha sonra gerçekleştirilecek olan basın açıklaması için Edremit’e doğru araçlarla yola çıktı. Edremit’in girişinde araçlardan inerek Edremit Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyen doğaseverler, meydanda basın açıklaması gerçekleştirdi. “Kazdağlarında RES’e Hayır Dayanışması” adına Ömür İlgör ve Hıdır Bal’ın okuduğu basın açıklamasına Edremit halkı da destek verdi. Basın açıklamasında projenin bugüne kadarki ÇED süreci ve gelinen nokta hakkında bilgi verildi ve proje iptal edilene kadar mücadeleye devam edileceği ve “ÇED Olumlu” kararı verilmesi halinde kararın dava edileceği vurgulandı.
Karaburun’da ve Çeşme’de mantar gibi biten RES’lerin bölgenin ekosistemine açtığı zararların ve bölge halkının haklı şikayetlerine maruz kalan RES’lerin kuşlar, arılar, yarasalar ve insanlar üzerindeki etkilerinin bilindiğinin vurgulandığı açıklamada, Eybek Dağı’na yapılmak istenen RES’lerin Eybek ekosistemine olası etkileri anlatıldı. “Enerji açığımız var” söyleminin koca bir yalan olduğu belirtilen açıklamada, Türkiye’nin 80 bin Megawat’ın üzerinde kurulu gücünün olduğu, 2018’de bunun yalnızca 47 bininin kullanıldığı, önce kayıp kaçakların önlenmesi ve enerji tasarrufu ve verimliliği gibi önlemlerin alınması gerektiği belirtildi. Açıklamada, yenilenebilir olmasına rağmen yanlış yere, yanlış ölçekte yapılan RES’lerin sorgulanması gerektiği ve ayrıca doğru yerde, doğru ölçekte yapılacak yenilenebilir enerji tesislerinin de yerel yönetimler ve halkın ortak olacağı kooperatifler eliyle yapılması ve enerjinin demokratikleştirilmesi gerektiği vurgulandı. “Yüzde 90’ı Kanadalı ve Fransız sermayeye, yüzde 10’u da Polat ailesine ait olan Polat Enerji A.Ş., itirazlar sonrasında projeyi 75 türbün’den 40 türbüne düşürdü ve yerlerini değiştirerek kayalıklara çekti ancak bu durum bizi ikna edemez, Eybek Dağı ormanı ve kayalık alanları ve kültürel değerleri ile bir bütündür, eşsiz bir ekosisteme sahiptir. Eybek’te RES istemiyoruz” denilen açıklamanın ardından doğaseverler Eybek’e çığlık olarak “Eybekte Yangın Var” diye kulaktan kulağa bağırdı. “Polat Enerji, Eybek’i Terket” diye slogan atan doğaseverler, mücadeleye daha büyük kararlılıkla devam edeceklerini belirttiler.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından konuyla ilgili açıklamasında; “Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından kamuoyunun gündemine getirilen proje için Körfez’de “Kazdağlarında RES’e Hayır Dayanışması” oluşturuldu. Bölgedeki sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve yürüyüş gruplarından oluşan dayanışma, geçtiğimiz yıl köylerde bilgilendirme toplantıları, imza kampanyaları ve basın açıklamaları düzenlemiş ve 25 Ekim 2018’de Edremit’te yapılacağı duyurulan “Halkın Katılımı Toplantısı” nı yaptırmamış ve “RES’lerin zararlarını biliyoruz, Eybek’te RES istemiyoruz, o nedenle de bilgilenmek istemiyoruz” demişti. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği üyeleri, Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda 17 Haziran 2019 tarihinde gerçekleştirilen İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu toplantısına da katılarak proje ile ilgili bilimsel itirazlarını yazılı ve sözlü olarak dile getirmiş ve civar köylülerin ve Edremit Körfezi halkının itiraz dilekçelerini de komisyona teslim etmişti. Projenin ÇED nihai aşamasına gelindiğinin 2 Eylül 2019 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca ilan edilmesinden ve 10 gün süre verilmesinden sonra proje alanı yakınlarındaki Yaşyer, Çamcı, Dereli gibi köylerde yaşayan köylüler ıslak imzalı dilekçelerle projeye itiraz etti. Vatandaşlar da Cimer üzerinden itirazlarını sürdürdü” denildi.
(Eren Aşnaz)