Milyonlarca çalışanın yakından takip ettiği 2020 yılı asgari ücret tutarı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı`nın ev sahipliğinde yapılacak dördüncü toplantıda belirlenecek. Sendika konfederasyonları son olarak 2020 yılı için asgari ücretin en az 2 bin 578 lira olmasını isteyen ortak açıklamada bulundular. DİSK, Genel İş Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu ve üyeleri asgari ücretin insanca yaşanacak oranda arttırılması ve vergi yükünün azaltılması talepleri ile dün, Salı Pazarı girişinde bildiri dağıttılar. DİSK’e bağlı Emekli Sen üyelerinin de destek verdiği bildiri dağıtımında konuşan DİSK/Genel İş Çanakkale Şube Başkanı Metin Ceylan, belirlenen enflasyona göre değil, mevcut enflasyon oranına göre asgari ücrete zam istediklerini belirterek; “İnsanca yaşanacak bir asgari ücret talebimiz için DİSK bileşenleri olarak bir araya geldik. Ücretlerimiz vergi yükü altında ezilsin istemiyoruz. Talebimiz nettir, konfederasyon olarak 3 bin 200 TL net asgari cüret talebimiz vardır. Bunun gerçekleşmesini istiyoruz. Asgari ücret, yapılan zamlarla maalesef değerini gün geçtikçe yitirmiştir. Belirlenen enflasyona göre değil, mevcut enflasyona göre asgari ücrete zam istiyoruz” dedi. Üyeler tarafında dağıtılan bildiride ise her geçen gün yaşamsal ihtiyaçların zamlandığı belirtilerek; “Elektrik, su, doğalgaz, faturalarımız zamlarla her gün kabarıyor, faturalar belimizi büküyor. Peki, bütün bunlar karşısında Türkiye`yi yönetenler ne yapıyor? IMF`nin istediğini yapıyorlar” denildi. Hedeflenen enflasyonun yüzde 8 olarak belirlendiği ancak tüm giderlere yüzde 50 zam geldiği ifade edilerek; “Ücretlerimiz neden gerçek enflasyon oranında değil de hedeflenen enflasyona göre artsın?” denildi. İşçi sınıfı ve tüm emekçiler olarak sefalet politikalarını kabul edilmediği belirtilirken; “Bu ülkede üretilen her şeyi işçiler, emekçiler, kadınlar ve gençler olarak bizler üretiyoruz. Ürettiğimiz toplam değerin hakça paylaşılmasını istiyoruz!” ifadelerine yer verildi.
“Asgari ücret belirlenen değil, gerçek enflasyon oranında artsın”
Genel İş üyeleri tarafında vatandaşlara dağıtılan bildiride; “Kriz yok diyorlar, ‘Yaşanan ekonomik sıkıntılar psikolojiktir’ diyorlar, ‘Ekonomi uçuşa geçti’ diyorlar... Fakat bizler için geçinmek her gün daha zor hale geliyor. İşsizlik, Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyor! Ülkemizde bir genç işsizler ordusu oluştu. Her dört gencimizden birisi işsiz! Büyük kentlerde her üç genç kadından birisi işsiz! Çarşı – Pazarda fiyatlar uçarken, “enflasyon düştü” diyorlar. Elektrik, su, doğalgaz, faturalarımız zamlarla her gün kabarıyor, faturalar belimizi büküyor. Peki, bütün bunlar karşısında Türkiye`yi yönetenler ne yapıyor? IMF`nin istediğini yapıyorlar. ”Bundan sonra ücretleri gerçekleşen enflasyon kadar değil hedeflenen enflasyon kadar artıracağız” diyorlar. Önümüzdeki sene için hedefledikleri enflasyonu da yüzde 8 olarak açıklıyorlar. Yani milyonlarca işçinin, asgari ücretlinin, emeklinin, kamu çalışanının ücretini, “ben ne kadar istersem o kadar arttıracağım” diyorlar. Evlerimize gelen faturalar yüzde 8 değil, en az yüzde 50 zamlandı. Pazarda, markette gıda ürünleri yüzde 8 değil, en az yüzde 30 zamlandı. Ücretlerimiz neden gerçek enflasyon oranında değil de hedeflenen enflasyona göre artsın? Yılardır “ekonomi büyüdü” diye övünüp, büyümeden payımızı vermeyenler, ekonomik kriz kapıya dayandığında da işçilerin alım güçlerini düşürecek ücret politikası dayatıyorlar. Ücretlerimizi sürekli olarak aşağıya çekmenin yollarını arıyorlar!” denildi.
“Sefalet politikalarını kabul etmiyoruz”
“İşçi sınıfı ve tüm emekçiler olarak bu sefalet politikalarını kabul etmiyoruz” ifadelerinin yer aldığı bildiride; “Bu ülkede üretilen her şeyi işçiler, emekçiler, kadınlar ve gençler olarak bizler üretiyoruz. Ürettiğimiz toplam değerin hakça paylaşılmasını istiyoruz! Bizler aralık ayındaki asgari ücret görüşmelerinde, devam eden toplu sözleşme süreçlerinde, işyerlerinde, sokaklarda, meydanlarda olacağız. Bu ülkede devletin topladığı vergilerin dörtte üçünü biz ödüyoruz. Hala vergiyi tabana yaymaktan bahseden iktidarın bu politikalarını işçiler, emekçiler olarak kabul etmiyoruz. Vergide adalet istiyoruz! Dolaylı vergilerle belimizi büken iktidara, “vergiyi tabana değil tavana yayın; kar ve faiz gelirlerini, serveti vergilendirin” diyoruz. Zamlara dur demek için adaletli bir vergi sitemi için “bu ücretlerle, bu vergilerle geçinemiyoruz” diyenler, işçiler, ücretliler, işsizler, emekliler sözümüz sizedir! İnsanca bir ücret için, vergi adaleti için sesimizi yükseltelim!” denildi.
(ErenAşnaz)